Endişe edecek bir şey yok translate Russian
74 parallel translation
- Endişe edecek bir şey yok diyorum.
Я скажу, что у Вас нет причин беспокоится об этом.
Endişe edecek bir şey yok.
Волноваться не о чем.
Endişe edecek bir şey yok.
Не беспокойся, дорогой.
Sakin ol Endişe edecek bir şey yok.
Сохраняй спокойствие. Беспокоиться не о чем.
Endişe edecek bir şey yok bebeğim.
Моя несравненная любовь, не бойтесь!
Evet, endişe edecek bir şey yok.
Так. Беспокоиться не о чем.
Endişe edecek bir şey yok.
Не о чем было беспокоиться...
Endişe edecek bir şey yok.
Тебе не о чем беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok. İnan bana.
Тебе не о чем волноваться, я обещаю тебе.
Öyleyse endişe edecek bir şey yok.
Значит нам не о чем беспокоиться.
- Gördün mü, endişe edecek bir şey yok.
Видишь, нечего боятся
Kesinlikle endişe edecek bir şey yok. gerçek bir hıristiyan gözetiminde, kendi odamdayım.
Нет никаких причин для беспокойства, мою комнату запер настоящий христианин.
F-15'leri söyleme- - Endişe edecek bir şey yok, Mike.
Ты не сказал ему про F-15... Не волнуйся, Майк
Endişe edecek bir şey yok.
- Не стоит волноваться.
Endişe edecek bir şey yok.
Не о чем беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok.
Ладно, послушай. Не беспокойся.
Endişe edecek bir şey yok evlât.
Тебе не о чем переживать, сынок.
İçeriye. Endişe edecek bir şey yok.
Вам не о чем беспокоиться.
O zaman endişe edecek bir şey yok.
Тогда нам не о чем беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok, Bay Pritchett.
Все будет хорошо, мистер Притчетт.
Endişe edecek bir şey yok, millet her şeyi baştan alıyoruz.
Старые отношения. Звучит классно. Народ, всё в порядке, мы вернёмся к нашим старым отношениям.
Endişe edecek bir şey yok.
О, не волнуйся.
- Endişe edecek bir şey yok.
- Тут не о чем волноваться.
Hayat sigortası yaptırdım zaten, endişe edecek bir şey yok artık.
И потом, я застраховала свою жизнь, так что бояться нечего.
Gördünüz mü? Yine de endişe edecek bir şey yok.
Видишь, не стоило и волноваться.
Endişe edecek bir şey yok.
Беспокоиться не о чем.
Evet, endişe edecek bir şey yok.
Да, я уверена, что вам не о чем больше беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok.
И волноваться тут не о чем.
Endişe edecek bir şey yok, al işte.
Не о чем беспокоиться. Тут.
- Bu yüzden endişe edecek bir şey yok.
Вам можно совершенно ни о чем не беспокоиться.
Öyleyse endişe edecek bir şey yok.
Тогда не о чем беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok.
Вам не о чем волноваться.
Endişe edecek bir şey yok.
Я проверяла. Не переживай.
Endişe edecek bir şey yok.
Вы не получили ничего, чтобы волноваться о.
Endişe edecek bir şey yok.
Тебе не о чем было беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok.
Не стоит об этом переживать.
Endişe edecek bir şey yok.
Не о чем волноваться!
Endişe edecek bir şey yok.
Здесь не о чем волноваться.
Endişe edecek bir şey yok.
Конечно, они выдвинут обвинения.
Endişe edecek bir şey yok ama.
Неочём беспокоиться, думаю.
Endişe edecek bir şey yok ama.
- Да, ну, ты скажи ему.
Hayır hayır, endişe edecek bir şey yok.
Нет, никаких проблем.
Endişe edecek hiç bir şey yok.
Вам не о чем беспокоиться.
Endişe edecek bir şey yok.
Не нужно паниковать.
Endişe edecek bir şey yok.
- О, ничего особенного.
Bu yüzden endişe edecek bir şey yok.
Я, вообще-то, не знаю, чей он.
Endişe edecek bir şey yok.
- Волноваться не о чем.
Mark bana sürekli endişe edecek bir şey var mı diye sorup durdu ve ben de hep yok dedim.
Марк всё спрашивает меня, стоит ли ему беспокоиться, а я всё отвечаю нет.
Endişe edecek bir şey yok.
Я не знаю, если это просто нервы или что-то серьезное.
Endişe edecek bir şey yok.
Не нужно.
Merak etme. Endise edecek bir sey yok.
Нет, все в порядке, я не лазил никуда.