Ends translate Russian
32 parallel translation
Ve dünyanın uzak ucuna taş.
"и плыть к далеким берегам земли" And flow to the far ends of the earth,
"Bir adamın övünmesinin başladığı ve bittiği yeri düşün ve diyorum ki benim övünmem bir arkadaşa sahip olmaktı."
"Think where man's glory most begins and ends and say my glory was I had such a friend."
Ama sanırım bu işler böyle. Ve bu hikâyenin nasıl biteceğini sadece cennet bilir.
" And how this story ends only Heaven knows
" Savaş düğümleri attığınız halatın iki ucundan çekmemeliyiz.
"Мы и вы не должны тянуть за концы веревки... " We and you ought not pull on the ends of a rope... "... на которой у нас завязан узел войны.
İki savaşa katıldım ve şunu biliyorum ki savaş şehirlere ve köylere bir bir yayılıp her yere ölüm ve yıkım saçtıktan sonra biter.
Я участвовал в двух войнах, и знаю что война заканчивается тогда... I have participated in two wars and know that war ends когда она катится через города и деревни... ... when it has rolled through cities and villages всюду сея смерть и разрушение.
Crab Boil'de bir alana bir bedava saat beşte bitecek.
Two for one at the Crab Boil ends at five o'clock.
Bizde sadece tight ends yok. * Quarter back'lerimiz de var. *
Да, ну, мы не только сильное звено, мы ещё полузащитники.
Peki. Konuşma hep ağzını bozmanla bitiyor, o yüzden kapatıyorum.
It always ends with you being a potty mouth, так что я вешаю трубку.
Eğer bize yardımı olacaksa var.
If he ends with him helping us, yes, we do.
Kesinlikle hayır Bu iş şimdi bitiyor.
Absolutely not. This ends now.
# And I love the way that it starts come what may # # But I hate the way it all ends in disarray # # And when I found out you took back your sweet hand #
я люблю, когда всё зарождается и ненавижу, когда умирает и когда я узнал, что ты отдала свою руку другому.
- Seni, Ends of the Earth'te tutmak.
Оставить тебя в "Крае земли".
Ends of the Earth'ü, Looking Glass Key için sığınak gibi hazırladım. Berbat bir düşünce.
Итак, вы хотите заарканить Лео, использовав для этого меня?
Ends of the Earth, bir içki müessesinin farklı bir türüdür.
1-й сезон, 8-я серия. Жизнь после смерти.
Charlie'i garip bir şekilde domuzun ölümüyle that ends up in this weird pig abortion area.
Он пытался впечатлить Чарли своими институтскими байками и это закончилось странной фигнёй с поросячьим абортом.
Walter'ın Ends of the Earth'ü terk ettiğini hayal edebiliyor musun? Hayır.
Ты можешь представить, что Уолтер бросит "Край земли"?
"... gecikmeler tehlikeli sonuçlar doğurur. "
Промедление смерти подобно. ( Шекспир, Генрих 6, общ. лексика ) англ. Defer no time, delays have dangerous ends.
Böyle bir ritim susmuyor asla.
Because let's fight this never ends
Hatam da burada bitiyor.
But the mistake ends here.
Ray, onlarla kısa bir süre Ends!
Заставь их страдать, Рэй!
Yeni kariyerler başlatan ve başkanlıkları bitiren cinsten bir haber.
The kind that makes careers and ends presidencies.
Kariyerler başlatan ve başkanlıklar bitiren?
Makes careers and ends presidencies?
Bu adamlarla iş sonsuza kadar sürer.
It just never ends with these guys.
Bu iş ancak ben onları affettiğim zaman biter. Başka türlü olmaz.
This ends when I grant them my forgiveness... not the other way around.
Yarım bırakmamak lazım.
Loose ends.
- Başka bir kadın daha ölmeden önce.
Before another woman ends up dead.
Oyunun sonu trajik çifte intiharla bitiyor.
That play ends in a tragic double suicide.
Öyle mi bitiyor?
That's how it ends?
Geride tanık bırakmamak için mi?
To tie up loose ends?
Ama akşam vaktinden önce teslim olun, yoksa bu iş kanla bitecek.
But surrender by nightfall or this ends with blood.
"Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar."
"These violent delights have violent ends."
Zane'in telefonundan yapılan görüşmenin her iki tarafı da Bu şehirdeki cep telefonu kulelerinden sinyal almışlar.
Both ends of that call from Zane's phone pinged off of towers here in the city.