English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Erik

Erik translate Russian

825 parallel translation
"Muhteşem Erik'ten Julie Fergeron'a çiçek."
"Цветы для Джули Фергерон от Эрика Великого."
"Muhteşem Erik için sahne hazır."
"Сцена готова для выхода Эрика Великого!"
"... çok daha iyi yerlerde olman dileğiyle. Erik. "
Эрик
Erik. "
Эрик
"Neden sürekli Erik'i kapısının dışında dolaşıp duruyorsun?"
" Опять крутишься под дверью Эрика?
"Julie'nin iki hafta içinde Erik'le evleneceğini biliyor muydun?"
"Ты в курсе, что Джули выходит за Эрика через две недели?"
"O aptal Erik, onun kendisini sevdiğini zannediyor. Ama ben işin aslını biliyorum."
"Этот придурок, Эрик, думает, что она по-настоящему любит его, но я не так глуп!"
"Demek muhteşem Erik bile hata yapabiliyormuş."
"Даже великий Эрик способен ошибаться!"
"Erik'in ona âşık olduğunu sanıyordum."
"А я думала, она с Эриком – любовники."
Gerçekten her şey Erik'in dediği gibi miydi?
Что Эрик подразумевал под этими словами?
" Erik!
" Эрик!
"Erik'e bütün yüreğimizle güvenebiliriz."
"Мы можем полностью доверять Эрику."
Evet, ve erik pudingi ve ahududulu pay...
Да? И яблочный пирог тоже, конечно!
Sözüme güvenin bay Emmerich. Bu, dalından düşmeye hazır olgun bir erik.
Мистер Эммерих, это даже слишком легко.
Erik istemiyorsanız o zaman...
Не хотите слив, тогда, может быть... - У-гу.
Şuna bir bak. Erik hoşafı gibi.
Смотри, мяч сдулся!
Peder Erik'den sabah ayinine katılmadığım için af dileyeceğim.
Я буду просить прощения у отца Эрика за отсутствие на утренней Мессе.
Mesajımı peder Erik'e vermeyi unutma. Onu biliyorsun.
Не забудь передать также отцу Эрику мое послание... ты знаешь его.
Hafızama sonsuza dek kazındı. Zor şartlar altında yılın sonunu getirmiştik ve yeni yılın ilk zamanlarında erik tomurcukları açmaya başlamıştı.
Я все еще отчетливо помню... как мы едва пережили тот год, а затем, весной того года, расцвела слива...
Böylelikle geriye Erik Ashley Grantby kalıyor.
Таким образом, остается Эрик Эшли Грантби, кодовое имя "Зимородок".
Erik beni yalnız mı muayene etsin?
Вы позволите Сливе осматривать меня наедине?
- Erik mi?
- Сливе?
- Erik.
- Сливе.
Senindir, Erik.
Приступайте, Слива...
Beni bir daha erik ağacı gibi sallarsanız kıçınızı öyle bir tekmelerim ki neye uğradığınızı anlamazsınız.
Если вы еще раз разбудите меня, я заключу вас в самую дальнюю пыточную камеру. Простите меня.
- Erik.
Сливы.
2 kilo erik lütfen!
Пожалуйста, 2 килограмма слив.
Sen Erik Vonk...
Вы Эрик Вонк...
Tebrikler, Erik.
Поздравляю. Эрик.
Erik burada ayrılığınızı konuşmak için.
Эрик здесь чтобы обсудить развод.
Erik anne, tamam mı?
Сливами, мама, давай?
- Erik de gidiyordu. - Hayır gitmiyordum.
Если вы настаиваете, то вообще-то...
Soğuk yüzlü erik çiçeği benim 5inci katil
О Холодной цветущей сливе? Это я.
"Erik çiçeğini" beni öldürmesi için kimin tuttuğunu bana söylersen Orada ki 3 bin dolar senin olur ama söylemezsen kaybedersin
Если ты выдашь того, кто послал Цветущую Сливу убить меня, то ты выиграл, и $ 3000 твои.
Erik çiçeğini beni öldürmesi için tutan sen miydin?
Так это ты послал Цветущую Сливу убить меня?
5 numara Erik çiçeğide seninle birlikte cehennemi boylayacaktı Ama biri tarafından kurtarıldı!
Цветущая Слива, номер пятый должна была отправиться сегодня с тобой в ад, но её кто-то спас.
Kurutulmuş şeftali ve kayısı kurutulmuş üzüm ve erik.
У нас есть сушёные персики, сушёные абрикосы изюм и чернослив.
Lanet olsun Erik. Talon'a verdiğin bağlılık sözünü hatırla.
Тебя никто не спрашивал, Эрик.
Büfe tabağı 12.50 dolar. Şeftali, erik, portakal ve muz var.
Блюдо стоит 12,50, В него входят персики, сливы, апельсины и бананы.
14. Erik'in cesedini çıkarmışlar.
Выкопали Эрика XIV.
Trenin gelmiş, Erik.
Твой поезд, Эрик.
Kahve ya da erik rakısı içer misiniz? Fazla bir şey ikram edemiyorum.
Может, чего-нибудь хотите, кофе или сливовую водку?
Biraz peynir, erik brendisi? Doğru, başka şey ikram edemiyorum.
Есть еще сыр и водка, то есть, нет, водка кончилась.
İki yüz incir ağacı, iki yüz erik ağacı, iki yüz badem ağacı.
Как это было при моем отце, двести фиговых деревьев и двести груш. Двести миндальных деревьев сорта "Принцесса".
Erik, atları neden koşturmadın?
Эрик, почему ты не распряг лошадь?
- İmdat! - Erik, seni uyarıyorum.
- Маленький сукин сын.
Erik ilk önce oraya gitmek istediğini söylüyor.
Эрик говорит, что хочет поплыть туда.
- Grantby, Erik Ashley Grantby.
Грантби.
- İki kasa erik lazım.
- Две корзины слив.
- Erik!
- Эрик!
Dinle, Papet zaten yeterince erik, şeftali ve kayısı ağacımız var.
Слушай, дядюшка.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]