English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Et yığını

Et yığını translate Russian

77 parallel translation
İnsanlıktan nasibimi almayayım diye, tabiat anayı rüşvetle ayarttı, kolumu kurumuş bir fidan gibi çarpıtması, sırtıma dalga geçilecek iğrenç bir kambur yüklemesi, bir bacağımı uzun, diğerini kısa yaratması, bedenimi bir karmaşa, anasını hiç andırmayan, biçimsiz bir et yığını hâline sokması için!
чтоб мне не знать её законов нежных, она природу подкупила взяткой, и та свела, как прут сухой, мне руку, и на спину мне взгромоздила гору, где, надо мной глумясь, сидит уродство ; и ноги сделала длины неравной ;
Enkaz içinde ölmek üzereyken buldular. Bir et yığını olarak.
Они нашли меня в обломках, я умирала, кусок плоти.
Seni işe yaramaz et yığını.
Вы никчемные куски одноцветного мяса.
Bir dakika çok çekici bir adamla veya kadınla yataktasınız, bir sonrakinde çürük bir et yığınısınız.
Вот ты резвишься с классной девочкой или парнем а вот уже черви резвятся в тебе.
Zalim bir et yığını mı olduğumu zannediyorsun?
Что я изобью тебя в пух и прах?
O çirkin et yığınında... ne bulduğunu anlayamıyorum.
Это Гомер! Не знаю, что ты видишь в этом уродливом мужлане.
- Monique'in annesi, tekerlekli sandalyedeki bir et yığını olmayacak.
Сыгранная вами... мать Моник не будет очередным ископаемым мешком костей в кресле-каталке.
Ben nasılsa bir et yığınıyım.
- Я просто бремя.
- Anne, sadece bir et yığını değilsin.
- Мам, те не просто бремя.
Şu anda burada olan şey, şu ucuz tabuttaki et yığını sadece.
Это просто большой кусок мёртвой плоти в дешёвом гробу.
Bir dakika burgerini çiğniyorsun, bir sonrakinde ölü bir et yığınısın.
Минуту назад ты жевал бутерброд, и вот ты уже труп. Но он меня в этом обвинил.
Beyinsiz et yığını olacağıma üzüldün mü?
Ты волнуешься, что я собираюсь превратиться в одного из тех безумных мешков с мясом?
Önünüzdeki kişi sadece ninja tekniği Shisha kuu'utsu tarafından hayatta tutulan bir et yığını.
То что вы видите перед собой, это глыба из плоти полученная благодаря Техники Шиша Кугутсу.
Evet, Şey aşkla yanan et yığınıyla beraber arka tarafta, Bilmiyorum.
Давай. Она у себя с каким-то "муси-пуси я сама любовь" парнем.
Sen de değersiz et yığınından başka bir şey değilsin.
Жалкий, бесполезный комок плоти.
Mayınları ile hepimizi et yığınına çevirecekler.
Их мины нас на куски разнесут.
- Kemik ve et yığınına bakıp şunu diyecektir :
- Он бы посмотрел на эту груду костей и мяса и сказал...
Tamam, artık gözümde sadece et yığını değil, ayrıca boktan film zevki olan birisin.
Хорошо, значит ты не только похожа на бревно в постели, но у тебя еще и поганый вкус в кинематографе.
Sadece et yığını o kadar.
Он просто мясо.
Sana, doğuştan salak olan, et yığını dedi.
Он только что назвал тебя выродком, глупым куском мяса.
Bırak, o et yığını kral çeksin yatağına seni :
Тогда и продолжайте делать, что хотите.
Merhaba. 12 inç Et yığını.
- Привет! - 12-дюймовая пицца.
Yani o onlardan birisiyse, ben bir et yığını olacağım, öyle mi?
И если он один из них, Я труп?
Biraz daha yüksek sesle, et yığını.
Погромче, хромоножка.
Uykuya dalmış bu et yığınının arasında gözüme çarpan nedir?
И что же я замечаю между горами сонной плоти?
Seni mi yoksa ele geçirdiğin et yığınını mı?
.
Şerefine bu birayı sana sunuyorum ki... krallığının zengin ve çeşitli meyvelerini... önümüzdeki yıl üzerimize ihsan et.
Я приношу тебе это пиво в жертву... чтобы ты наградил нас в этом году... богатыми и разнообразными плодами своего королевства.
Bayanlar ve baylar..... mesdames et messieurs,..... Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı.
Леди и джентельмены,..... mesdames et messieurs,..... Damen und Herren,..... вместо того, что когда-то было спутанной массой безжизненных тканей,..... ныне я могу представить культурного, искушенного... .. городского человека!
Şimdi, devam et yıldız artık hiç görünmüyor ama yıldızın ışığı ile parlayan gezegen, görünür durumda.
Вот! Теперь я совсем не вижу звезду, зато вижу планету, освещенную ей.
- büyükbaba, bölüm altıya gidelim - tamam. ama o sigarayı yok et kutularca içer, asla bebeğin altını değiştirmez uyurken çok garip diş sesleri çıkarır ve uyandığında, korna gibi garip sesler çıkarır ve anahtarları ile kendi kendini kaşıyıp durur.
- Хорошо. Но затуши свою сигару. Он пьет прямо из пакета.
Sadece et yığını.
Он труп.
Yokuş yukarı, peşin sıra bir bok yığını sürüklüyorsun, Rayborn dikkat et de üzerine devrilmesin.
- Глупо тащить на гору дерьмо, Рэйборн. - На вас же и прольется.
Bazı kırılmalar. Şu anda bir masada olsaydık, buhar yığını bir et olurdum.
Если б я сeйчас лeжал на столe, я бы прeвратился в дымящуюся гору плоти.
Pekala, kitabı çaldığın zaman, ufkun ötesindeki şu yıldızı takip et.
Итак, после того как ты украдешь Книгу, следуй за этой звездой, за горизонт.
- Kar yığınına dikkat et!
- Сугроб!
Besin zincirinde hepiniz alt tarafı bir lokmalık et ve kemik yığınısınız.
Ладно, ладно. Я расскажу вам, что случилось вчера.
Duymak üzere olduğun acıyı sürekli hatırlatıldığını hayal et.
Представь, что тебе постоянно напоминают... о боли, которая тебя настигнет.
Şunları yığın yapmama yardım et.
Помоги собрать сноп.
Yaklaşık 300 kilometre hızla çarpan iki tonluk metal yığınından sonra et ve kemikleri Newton yasalarına uymuş ve hepsi ölmüşler.
Две тонны металла, встречная скорость за 300. Плоть слаба, старина Ньютон. Все принцессы скончались.
Yaklaşık 300 kilometre hızla çarpan iki tonluk metal yığınından sonra et ve kemikleri Newton yasalarına uymuş ve hepsi ölmüşler.
Плоть и кости против старых-добрых законов Ньютона... Нет, все принцессы мертвы.
Besin zincirinde hepiniz alt tarafı bir lokmalık et ve kemik yığınısınız.
Вы просто куски мяса в пищевой цепи.
USDA'nın ( ABD Tarım Bakanlığı ) başında Washington'da yıllarca et lobisi yapmış biri oturuyordu..
Во время существования администрации Буша начальником персонала министерства сельского хозяйства был бывший главный лоббист индустрии говядины в Вашингтоне.
Bir an önce bu işlenmiş et tüpleri yığınını boşaltmamız gerekiyor!
Срочная необходимость сбросить большое количество колбасообразных цилиндров!
Tabii, bunca yemek bir yerlere gidecek mavi kaka toplayıcıyı kullan ve bastığın yere dikkat et.
Конечно, вся эта еда должна куда-то деваться, поэтому пользуйся совком и смотри, куда ступаешь.
Programa katılmasını sağla, reklâmımızı yap ve sonra da onu üç yıllığına bizimle anlaşmaya ikna et.
В общем, пусть сходит на шоу, сделает нам рекламу, а затем убеди его подписать с нами контракт на три года.
Tahin et, canayakın yüzünü beş yıllığına göremeyeceğiz.
Полагаю, мы не увидим ваше симпатичное лицо в течении следующих пяти лет.
Mulligan'ın yemeğini yedikten haftalar sonra bıyığımda et parçaları kalıyor ve ben temizlemek istemiyorum. Çünkü her temizleyişimde, ağzıma bir parça et düşecek.
Спустя несколько недель, после того, как я поел у "Маллигана", я обнаружил в усах кусочки мяса, и я не чистил их, потому что отныне это напоминает мне, что рано или поздно я туда вернусь.
Et canlı, kesinlikle canlı ve siz hayatlarınızı,... kişiliklerinizi içine yığıyordunuz.
Она живая, так жива! Вы закачиваете свои жизни, свои личность прямо в нее.
Bak, "kızı takip et" i yıllardır uyguluyorum ve yaptığın değiş tokuşu ben bile yakalayamadım.
Я годами практикую "три карты", но даже я не засёк подмену.
Hazırım. Fani varlığını terk et ve insanlığın aldatıcısı İsa'yı reddet!
Я готова отказаться от этого смертного существования и отречься от Иисуса Христа, заблуждения человечества!
İnsanların konuşan et yığınları olmadığını anlamam birkaç asır sürdü.
Понадобились века, чтобы я осознал, что люди не просто говорящее мясо.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]