Etmeyeceğim translate Russian
2,385 parallel translation
Tecavüz etmeyeceğim.
Насиловать ее я не буду.
Hayır, sana kesinlikle tecavüz etmeyeceğim.
Нет, я совершенно точно не собираюсь тебя насиловать.
Sizi asla terk etmeyeceğim.
Я никогда тебя не оставлю.
Sizi asla terk etmeyeceğim.
Я тебя не оставлю.
Bir engel yüzünden pes etmeyeceğim.
Я не собираюсь сдаваться из-за одной неудачи. Да.
Sizi rahatsız etmeyeceğim.
Я.. Я не буду мешать.
- Bunun olmasına müsaade etmeyeceğim.
Я не позволю этому случится.
Yardım etmeyeceğim.
Сам убирай.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, senden nefret etmeyeceğim.
Несмотря на все ваши усилия, вы мне нравитесь.
Ama Hannah gibi kendimi iyi hissetmek için 6 tane pizza sipariş etmeyeceğim.
Только я не буду брать пример с Ханны и заказывать шесть пицц для того, чтобы я почувствовала себя лучше.
Daha fazla itaatsizliği tolere etmeyeceğim!
Я не потерплю неподчинения!
Bundan Bob'a söz etmeyeceğim ama eğer bir daha konu edecek olursan başka seçeneğim kalmaz.
Я ничего не скажу об этом Бобу, но если это всплывет еще раз, ты просто не оставишь мне выбора.
Terk etmeyeceğim!
Ни за что!
Tam da bu sebepten kız kardeşinizi bulmanıza yardım etmeyeceğim.
И это - причина, по которой я не стану помогать вам искать твою сестру.
Eğer daha güçlü olduysan, Dünya'yı yok etmeyeceğim.
я не буду разрушать Землю.
Nefret etmeyeceğim.
Мне понравится.
Bir daha seni rahatsız etmeyeceğim.
Я тебя больше не побеспокою.
Elbette senden nefret etmeyeceğim.
Конечно, я не возненавижу тебя.
Hatta bu olanlar yüzünden bir daha kimseye yardım etmeyeceğim.
На самом деле, после всего этого Я вряд ли захочу помогать кому-то еще раз.
Etmeyeceğim.
Не хочу.
Olma ihtimali var, ama seni terk etmeyeceğim.
Очень даже возможно, но я тебя не брошу.
Seni asla terk etmeyeceğim. Asla.
Но я бы никогда не бросил тебя, никогда.
Endişelenme, seni hiç terk etmeyeceğim.
Не волнуйся. Я тебя не брошу.
Hiçbir şeyin olmasına müsade etmeyeceğim.
Эй, я не позволю, чтобы с ними что-то случилось.
Bir daha yara sürüklenmeme müsaade etmeyeceğim!
и в третий. Но не беси меня!
Etmeyeceğim tabii ki daha iyi anlatırsan.
Если ты будешь лучше рассказывать.
Ailene bir şey olmasına asla müsade etmeyeceğim.
Я не позволю, чтобы с твоей семьей что-то случилось.
Buna devam etmeyeceğim.
Я больше этим не занимаюсь.
Pes etmeyeceğim.
Всех.
Gelirken bir şey almamı isterseniz ararsınız. Kahvaltı etmeyeceğim anne ben.
Так что звоните, если захотите, чтобы я что-нибудь купила или типа того.
Yenilgiyi asla kabul etmeyeceğim.
И никогда не смирюсь с поражением.
Zor durumdaki arkadaşımı asla terk etmeyeceğim. "
Я никогда не бросил павшего товарища позади себя.
Hemen pes etmeyeceğim.
Я не отпущу ее просто так.
Terk etmeyeceğim.
И не буду.
♪ muamele etmeyeceğim
* Будто ты обычная *
Seni terk etmeyeceğim ve senden vazgeçmeyeceğim.
Я не оставлю тебя, и я не сдамся.
Tekrar etmeyeceğim.
Повторять не стану
Kabul etmeyeceğim.
Никогда не приму.
Bir kelime daha etmeyeceğim.
Я больше не скажу ни слова. Я...
İkiniz de arkanızı dönün, eller yukarı. Tekrar etmeyeceğim.
Оба, повернулись ко мне, руки вверх.
Etmeyeceğim de.
Я не буду.
Seni haklı olduğuma ikna etmeyeceğim.
Я не собираюсь убеждать тебя в своей правоте.
Kraliçemi zor durumda terk etmeyeceğim.
Я не оставлю свою королеву в опасности.
Bu operasyonun parçası olma yetkisini sana kimin verdiğini umursamıyorum, benim tolere etmeyeceğim şey ise müfettiş, memurlarımın sadıklığını sorgulamanıza izin vermektir.
Мне действительно плевать, кто дал вам полномочия быть частью этой операции но я не... Инспектор... Я не потерплю, чтобы вы ставили под сомнение верность моих офицеров.
Bu çok hoş Crosby ama işi kabul etmeyeceğim.
Это очень мило, Кросби, но я не согласилась на эту работу.
Ateş etmeyeceğim, ama elektroşok uygulayacağım.
Я не буду в вас стрелять, но я вас поджарю.
Ben de cimrilik etmeyeceğim.
Я тоже не буду скупиться.
İstediğin buysa seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim.
Я больше тебя не побеспокою, если ты этого хочешь.
Seni toprağa gömerken tereddüt bile etmeyeceğim.
Нет, тебя, я даже сомневаться не буду, чтобы закопать тебя в землю.
Dışlanmam için bir sebep yoktur ve artık saygısızlığı kabul etmeyeceğim.
Нет причины, по которой я должна быть не допущена и я больше не позволю неуважения ко мне.
Kızımı öldürmelerine müsaade etmeyeceğim. Lütfen, seni duyacaklar. Hayır, yapma!
они услышат тебя не надо что ты делаешь?