English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Ettim

Ettim translate Russian

27,768 parallel translation
Başına neler geldiğini hep merak ettim.
Не переставала думать, что с ним стало.
Buradan derken... California eyaletini kast ettim.
И "отсюда" - это из штата Калифорния.
Cinsel birleşmeyi kenara kaldırdığımızı biliyorum ama yakınlığın sarılmak gibi öbür türleri hakkında ne düşündüğünü merak ettim.
Я знаю, что мы решили не затрагивать тему соития, но я хотела бы знать, что ты думаешь насчет других форм интимности, таких, как объятия.
Anlatmamayı tercih ettim.
Я решил не делать этого.
Yıllarca kendimin en kötü kısmıyla mücadele ettim ve başarısız oldum.
Я годами боролась со своей худшей стороной, и проиграла.
Orada bir şey olmadığına muhabir arkadaşı ikna ettim.
Я убедила нашего знакомого репортёра, что никакой подоплёки нет.
Sordu, yardım ettim.
Он попросил, я помог.
Seni dumanaltı ettim.
Вот тебе дымовая завеса.
İkiye kesip üstüne bu şezlongu monte ettim. Böylece sahibi konfor içinde uzanabiliyor.
Я разрезал контейнер пополам, и водрузил эту кушетку, чтобы передвигаться с комфортом.
Bundan sonra makinemi James idare etti... ben de gidip bir tane daha aldım ve devam ettim.
Джеймс захватил мою машину... так что мне пришлось найти другую и начать с другой стороны.
Yaptığım şey, elimden bir çerçeve inşa ettim. Böylece İngiliz çiçekleri ve çalılar dokumuş oldum.
Я сделал каркас из лесного ореха, в который я вплёл английские цветы и кустарники.
Bir şey fark ettim. Hepsi erkek.
И я кое-что заметил - они все мужчины.
Şehirden iyice uzaklaştıktan sonra turistik gezime devam ettim.
Мы оказались на приличном ландшафте Я продолжил свой тур по достопримечательностям.
- Bir şey fark ettim.
- Я только что понял.
Nefret ettim.
Это ужасно.
Komutan Jun Sato. Sizi Mykapo'ya geri döndüren nedir merak ettim.
Мне было интересно, что побудит вас вернуться на Майкапо.
Sırf bu yüzden ondan nefret ettim.
Со мной случилось то, что мой отец умер. Вот что.
Burbank'da hızlı posta cihazını buldum. Sonra posta pulu tarihinden itibaren şubenin güvenlik kameralerini bana göstermesi için görevliyi ikna ettim.
Такой штамп ставят Бёрбеке при срочном отправлении, убедил клерка показать записи об отправителях со дня проставления штампа.
Çaresiz bir kurban gibi hissetmekten nefret ettim, bu yüzden...
Меня бесило это чувство беспомощной жертвы, так что...
Merak ettim, o da şişman mıydı, yoksa sonradan mı kilo vermişti?
Тоби, мы не похожи, понимаешь?
Ama sonra sisteme sadece sosyal mühendislikle ya da plastik ördekli fiziksel adresle... -... sızmalarının mümkün olabileceğini fark ettim.
Но потом... я понял, что единственный способ нас взломать - через социальную инженерию или физический доступ через "Резинового утенка".
Fark ettim.
Понятно.
Kliniğe gelmesi için ben ikna ettim.
Я убедил её прийти в нашу клинику.
Sonra bir şekilde buraya dönmenin yolunu bulmam gerektiğini fark ettim.
И поняла, чёрт, надо придумать, как вернуться сюда.
Sonra parmak izimin geçtiğini fark ettim ve buraya getirdim.
Потом осознал, что оставил на нем свои отпечатки, поэтому прихватил его с собой.
- Üzgünüm dostum. Ben nefret ettim.
- Извини, друг, просто бесит.
Yaptırdım ve üç tane daha aynısından sipariş ettim Tyrese'in yunus sürerken kalıbı olan plaketler.
Я это сделала, и также заказала три копии и статуэтку Тайриза верхом на дельфине.
Liseli çocukların gösterişten hoşlandıklarını fark ettim.
Я заметил, что старшеклассники весьма озабочены школьным имиджем.
Bilim hakkında sessiz kalacağımı kabul ettim, cinayete değil.
Я соглашался молчать о науке, а не об убийстве.
Ve bütün çekimlere herbirinizi davet ettim.
Я всех вас приглашал на съемки.
ama baya baya kötü ettim.
Но у меня не вышло.
Çok kırılmıştım, senin çatlak komşunu ziyaret ettim sadece onun lanet kedisine sarıldım.
Мне было настолько плохо, что я заявился к тебе, чтобы обнять твоего кота.
Çünkü fark ettim ki bunu ona sormam gerek. Ya hayır cevabı verirse ne olacak?
а она откажется?
Onu terk ettim.
Я бросила его.
Chicago'nun cin ve alkol mekanının neşeli kokteyller ve renkli sohbetler ile 100. yılını kutladığını basit bir şekilde söyledim ve yazmaları için teşvik ettim.
Я просто сказал, что учреждение в Чикаго, а именно обитель лучшего в городе спиртного празднует 100 лет безостановочного разлива и приятных бесед, ну и убедил их написать об этом.
Evet ama bu şeyin gerçekten arıza çıkardığını fark ettim.
Да, но я заметил, что это авто стало слишком своевольным.
Girişimci genç bir adam olarak ben de kabul ettim tabii.
Будучи предприимчивым человеком, я согласился.
Ama ben hemşireyim ve onu çoktan tedavi ettim bile.
Но я - медсестра, и уже осмотрела его. Он поправится.
Şey, sadece tarifi takip ettim.
Я всего лишь следую рецепту.
Ana oluğu kasasından çeker. Pilot şutunun eksik olduğunu fark ettim.
Я заметил, что его вытяжной парашут отсутствовал.
Ona mesaj atıp eve gelmesini söylemeye devam ettim.
Я продолжала писать ему, что бы он всё отменил и возвращался домой.
Kavga etmesinden endişe ettim
Я боялась, что ссора привлечет полицию.
- Evet, not ettim.
– Да, я их записал.
- Beklemeyi tercih ettim.
– Я сам решил остаться.
Evet, şimdi... sesleri orijinal haline çevirmeyi başardım ve analiz ettim.
Итак... я смогла размодулировать голоса и проанализировать запись.
Roman'ı kurtarmak için iptal ettim.
Я прекратила загрузку, чтобы спасти Роману жизнь.
Ve bunun bir daha olmayacağına yemin ettim.
И я поклялась, что больше этого никогда не допущу.
Affedersin, sadece nasıl bir his olduğunu merak ettim.
М : Прости, я просто... М :
- Jules, ben... - O öpücüğü görmesi... bir hataydı ve ben bunu kabul ettim.
Позволить ей увидеть тот поцелуй было ошибкой, я признаю.
Annen evet demeden önce ona tam... dört kez çıkma teklifi ettim.
Ты знала, что я приглашал твою маму на свидание 4 раза, пока она наконец-то не согласилась?
Toplantılarda, telefon görüşmelerinde ben sadece... bütün geceyi zihnimde yaşamaya devam ettim.
М :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]