English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ F ] / Fedakarlık

Fedakarlık translate Russian

661 parallel translation
Fedakarlık ruhunuza ve kanıtlanmış yiğitliğinize birçok yaşamın ihtiyacı var. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar
От Вашего само-пожертвования и всеми признанной отваги зависит жизнь многих Жизнь многих женщин, стариков, детей.
Böyle bir fedakarlık yapmam için bana yardım edeceğini düşündüm.
Я подумал, что вы согласитесь мне помочь. Я согласен пожертвововать собой.
Yaptığım bu fedakarlık için küçük bir bedeli hak ediyorum, değil mi?
И разве я не заслуживаю небольшой компенсации за такую жертву?
Böyle bir fedakarlık yapması ne kadar da ince bir davranış.
Она приносит себя в жертву.
Fedakarlık ve kendini adamak...
Это значит самопожертвование и преданность.
Bir insan tarafından gerçekleştirilen en büyük fedakarlık.
Почти что величайшее самопожертвование, когда-либо сделанное человеком.
Bunu fedakarlık ederek satmaya mecburum.
Я вынужден продать его себе в убыток.
Karşılıklı fedakarlık etmeyi öneriyorum. Belli bir fiyatta anlaşalım.
Предлагаю выгодный всем компромисс :... —... сумму, которая всех устроит.
Başka hiçbir mesleğin talep etmediği kadar.. .. arzu veya tutku yoğunluğu ve fedakarlık demektir.
Это такая сосредоточенность желания, амбиций и самоотдачи, каких нет ни в одной другой профессии.
Senden istediğim şey bir fedakarlık değil, bana borcun olan para.
Я не прошу от тебя услуг, ты должен мне.
Elbette. Kızımız için fedakarlıkta bulunurum.
Ты хочешь сказать, что ты готов к жертвам?
Bizi, bu ülkeden en kısa sürede çıkarmak için, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacaktır.
Он прилагает все свои силы, чтобы поскорее вывезти нас отсюда за границу.
... bir fedakarlık yapmalarını istemek hiç de yanlış olmayacaktır. "
" В противном случае нас окончательно затопит волна невежества. Для общества
Ne muhteşem bir fedakarlık.
Такая восхитительная жертва.
- Bir şey değil. Her fedakarlık ödül getirir.
Я знаю, что я буду вознагражден за эту жертву.
Onlar için yaptığınız bunca fedakarlık için size "Sağ ol anne" diyecekler.
Ая знаю. Они вам скажут : "Мама, спасибо тебе за всё".
Gerçek şu ki insanın özü sevgi ve inanç,... cesaret, duyarlılık, cömertlik ve fedakarlıktır.
Эта правда такова, что в человеке нет ничего, кроме любви и верьi, храбрости и нежности, щедрости и самопожертвования.
Bir adam ülkesi için ne kadar fedakarlık edebilir?
Где граница долга перед отечеством?
Biliyorum bu bir fedakarlık ama yardımına ihtiyacım var.
Я знаю, вам придется пожертвовать, но мне нужна ваша помощь прямо сейчас.
Aslında bu fedakarlık anatominin daha özel bir kısmında oluyor.
В реальности приходится приносить в жертву более интимную часть тела.
Her yerde kendisi için fedakarlık edecek aptal bulup, baskıcılar yüzünden gözyaşı döküyor.
На каждой планете он находил глупцов, которые проливали за него кровь и плакали вместе с "угнетенным".
Oldukça büyük bir fedakarlık.
Серьезная жертва.
Bir fedakarlık yapabilirim size. Masayı vereyim size. Sadece masa için 45.000.
Я готова уступить вам стол, только стол за сорок пять тысяч.
Uzun yıllar süren antrenmanlar, fedakarlık... kendini adama, acı... bedenlerimizi irademizin tavında dövüyoruz.
Пройдя через годы тренировок, жертв воздержания и боли мы закалили наши тела.
Bu durumda, o hisseleri bağışlamış olmaları bile büyük bir fedakarlık, ne dersiniz?
Даже при том, что их покупка и была данью вашему патриотизму.
İnsanı fedakarlık yapmak zorunda bırakır.
Она заставляет вас идти на жертвы.
"Ni" diyen şövalyeler bir fedakarlık yapılmasını ister.
Pыцapи, гoвopящиe "Hи", тpeбyют жepтвы.
Ne yazık ki sosyal gelişim çok yavaş olmakta, bundan korkanlar tarafından engellenmektedir ; ama çoğunlukla insan hakları için bağıranların cesaret ya da fedakarlıkları işe yaramamaktadır.
К сожалению, общественный прогресс идёт медленно. Ему препятствуют те, кто его боится. Но, главное - тем, кого призывают к борьбе за права человека, недостаёт мужества и жертвенности поддержать эту борьбу.
Ona yeterince öğretmemişsin. Fedakarlık.
Вы научили его недостаточно
Fedakarlık.
Жертвовать.
O fedakarlık yaptı.
Он дал.
Diğer Alman çocukları gibi fedakarlık yapacaklar.
Им придется пойти на жертвы, как прочим немецким детям.
Büyük bir fedakarlık olmayabilir ama...
Я знаю, что это не жертва какая-то, но...
Tabii ki bu da bir tür fedakarlık.
Конечно, это жертва.
Her hediye bir fedakarlık demektir.
Каждый подарок несёт в себе жертву.
Fedakarlık olmasa hediye olmaz.
А иначе какой же это подарок?
Hayvanlıkla fedakarlık arasında, bir fark görmüyorum, dediğin doğru mu?
Это правда, что ты говорил : Я не вижу никакого различия между зверским поступком и жертвенным подвигом?
Bu felsefi tahlillerinizin doğruluğu tartışılır, ama bir gerçek var ki... fedakarlık yapma sırası şimdi sizde.
Я не хочу пытаться спорить с вами по поводу этих философских размышлений. Но факт остается фактом - теперь ваша очередь идти на жертвы.
Katie fedakarlık yapmaktan kaçınmayacaktır.
Кэти. Она всегда готова на жертвы, верно, Кэти?
Yeterince fedakarlık yaptım.
- Я и так всем жертвую всем ради тебя, Тёр... - Эй!
- Bir daha anmayacağın biri için mi fedakarlık yaptın?
- Оно того стоило? Жертва ради подруги, которую с тех пор не видели?
Harry, buna inanmayabilirsin ama seninle sevişmemeyi asla bir fedakarlık olarak görmedim.
Гарри, вы можете не поверить, но я никогда не считала отказ от секса с вами жертвой.
- Hepimiz fedakarlık yapıyoruz.
Но их всех убьют. Мы все здесь чем-то жертвуем.
Fedakarlık.
Жертва.
- Tek fedakarlık yapan sen değilsin.
- Не ты один чем-то жертвуешь - Слушай, я спешу.
Sadece yaptığımız bazı şeylerden fedakarlık edeceğiz.
Думаю, мы просто кое-чем пожертвуем.
Hepimiz fedakarlık yapıyoruz tatlım.
Надо этим пожертвовать.
- Homer Hristiyan hayatı sadece dua ve fedakarlık değildir.
Жизнь христианина - это не только молитвы и жертвы.
Yararı yok. Fedakarlığına layık değilim.
Такому как я бесполезно работать у меня нет будущего.
Fedakarlık mı!
Жертву!
- Bu bir fedakarlık, biliyorum...
Да, это компромисс, но...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]