Fransız translate Russian
4,238 parallel translation
Ve o beni ısıttıktan sonra sen de Fransız öpücüğü vereceksin çünkü Noel geliyor ve çok gevşedim.
А после того, как меня это возбудит засосешь со мной, потому что я не хочу быть в пролёте в Рождество.
Becky sana Fransız öpücüğü vermemiz için bizi zorlayamazsın.
Беки, ты не можешь заставить нас тебя целовать.
Fransız aksanı mı duydum?
Ой, это что, французский акцент? Oui?
N'aber Fransız?
Как дела, французик?
O Fransız kurbağa kendini ne sanıyor?
Да что этот французский лягушатник о себе возомнил?
Annem Fransız ve İspanyol. Babam ise Hintli.
Моя мать наполовину испанка, наполовину француженка.А отец индиец.
Ben Tim. Fransız'dan.
Я Тим.Я из Франции.
Fransız tostu.
Французский тост.
Fransız tostu mu?
Французский тост?
Ben Fransız'ım.
Я из Франции,
Bu Fransız tostu değil.
Это не французский тост.
Beni kandırıyorsun. Oraya iş yeteneklerimi kullanıp Bay Fransız'la flört edeceğimi düşünerek gittim.
Я туда пошла в расчёте на то, что там пригодится моя деловая хватка, но все мои надежды на флирт с тем красавчиком-французом рухнули, когда он меня увидел в той футболке с надписью :
Bir kere gittiğim flüt öğretmeninin evi. Beş ana sostan ikisini öğrendikten sonra bıraktığım Fransız yemekleri akademisi.
дома учителя игры на флейте, куда я пришел только раз,... французской кулинарной академии, которую я бросил после изучения только двух из пяти рецептов основных соусов...
Fransız restoranında olabilir.
Во французском ресторане, например.
Sezon 12. Bölüm "Ve Fransız Öpücüğü"
Французский поцелуй.
Geleneksel bir Fransız düğün pastasıdır. Vanilyalı profiterollerin el yapımı karamele batırılmasıyla yapılır.
Это традиционное фанцузское свадебное угощение из профитролей с ванильным кремом, покрытых самодельной карамелью.
- Fransız olduğu için?
- Он француз.
Çünkü hep Fransız birini öldürmek istemiştim.
А то мне всегда хотелось убить француза.
Fransa topraklarına, Fransız kanı döküyorlar.
Они пролили французскую кровь на французской земле.
Cansız bir Fransız restoranını almak için para istediğinden beri ya da ithal giysiler satacağın bir mağaza için para istediğinden beri...
как ты попросила денег на умирающий французский ресторан. как ты попросила денег на открытие фирменного магазина импортной одежды?
Şu işe bak, Fransız kız Boston'ın en iyi polisinden üstün durumda.
Ха, слабая девчонка сделала крутого бостонского копа.
Al, biraz Fransız soğan çorbası iç.
- Вот. Выпей луковый суп.
Şu Fransız sandviçlerini gerçekten beğeniyorum Bayan Bird.
Очень вкусные французские булки, миссис Бёрд. Просто экзотика.
- Galiba Fransız ekmeği.
Там, кажется, батон.
Fransız mutfağı için 6 ay önce ders almıştım.
Я посещала уроки французской кухни полгода назад.
Selam çocuklar, Fransız kartpostallarımı görmek isteyen var mı aranızda?
Эй, парни, не хотите взглянуть на мои открытки из Франции?
Bleecker Caddesi'ndeki Fransız Konağı'nda size seramik bir domuz satmıştım.
Я когда-то продал тебе фарфоровую свинью. В французском магазине на улице Бликер.
Genellikle Fransızlar bunun üstünde çalışmış sonraları Avusturyalı meslektaşlarımız bunu incelemişler.
Широко изученная французами, с недавнего времени она стала объектом внимания наших австрийских коллег.
- Biz Fransız Takımıyız.
Привет Югославия!
Fransız Kupası finallerindeydi ve beni soruşturdu.
Он был на финале Кубка Франции.
Fransız ekolü ha.
французская школа. Нет!
Mesela bir Fransız korsan gizli bir S.H.I.E.L.D gemisini güpegündüz kaçırmayı nasıl başarır?
Например : каким образом французский пират смог захватить секретное судно Щ.И.Т.А среди белого дня?
Fransız bir süper modelle bir dergide gördüm.
В журнале с французской супермоделью.
Bize düzgün bir ingilizce bile öğretememişti kaldı ki Fransız veya Rusçayı öğretsin.
Он нас английскому-то не шибко учил, тем более французскому или русскому.
Ben de "Evet, bilirsin işte Fransız tarzı bu." dedim.
И я говорю : "Да. Знаешь, на французский манер".
Veya program yazmayı? Veya Fransız saç örgüsünü? Veya falsolu atış yapmayı?
Писать программы или плести косу, бросать кручёный?
Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm ama sanırım hem İngilizce hem Fransızca imzalamak zorundasınız.
Извините, что так долго, но я боюсь, что вам нужно будет подписать на французском и английском.
Bir de Fransız var, Teğmen Jean-Claude Garment savaştan önceki Chalet Güzel Sanatlar Okulu'nun tasarım müdürü.
И француз – лейтенант Жан-Клод Клермон. До войны был директором художественной школы.
- Hâlâ hayattaysa, Fransız eserlerinin nerede saklandığı hakkında bir fikri vardır.
Если он еще жив, у него будут предположения, где спрятаны произведения.
Daha hiçbir Fransız köyünü yok etmediler. Sadece kaçıyorlar.
Они не разрушали французские деревни.
- Fransız mıydı?
– Француз?
- Her kadın Fransız parfümüne bayılır.
– Все женщины любят французские духи.
- Özellikle Fransız kadınlar.
Особенно француженки.
Fazla Fransız.
В истинно французском духе.
Teğmen James Granger'ın yardımıyla Bavyera'da bir kalede bulunun birkaç vagonluk Fransız sanat eseri Paris'e geri gönderildi.
Младший лейтенант Джеймс Грэнджер доставил несколькими поездами обратно в Париж найденные в баварском замке французские работы.
Jean-Claude Clermont adlı bir Fransız...
Француза Жан-Клода Клермона.
Ben de bi Fransız parfümü satın aldım.
И я еще купила французских духов.
- Ben Fransız değilim.
Я не француженка.
Fransız romanı gibi bir şeydi.
Как вο французском рοмане?
Evet, Fransızım.
Правда, французский.
- Fransız kadınlar bile mi?
Даже француженки?