English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ F ] / Fun

Fun translate Russian

123 parallel translation
Ve Prenses Fun Ying.
И принцесса Фун Йинг.
Ben Wong Kei-ying. Wong Kei-ying, senin kung-fun prensipli değil.
Вонг Кей-Инг, твой стиль не похож ни на что из того, что я видел ранее.
Chow Fun ne zaman başlıyor?
Когда начинается "Чоу Фан"?
Biraz açıklayabilir misin, lütfen? Söylediğim gibi... Ben, anneyim ; hasta da kız kardeş ve ana karakter de...
Important thump thump, my heart is thump thump, refreshing refreshing, being nervous is fun!
Onları en sevdikleri restorana Chow Fun'a götürüp, söyleyelim.
Отвезём детей в "Чоу-Фан", их любимый ресторан, и всё скажем.
Chow Fun'da rahat konuşamayız.
Там невозможно разговаривать.
Bence Chow Fun'a gitmeliyiz.
Поехали в "Чоу-Фан".
Chow Fun mı?
"Чоу-Фан"?
Chow Fun'da konuşamayacağımıza karar vermiştik.
Мы ведь решили, что там нельзя разговаривать.
Chow Fun diyorum.
Предлагаю поехать в "Чоу-Фан".
Çocuklara söyleyemeyediğin için Chow Fun mı diyorsun.
Хочешь в "Чоу-Фан", потому что боишься разговора с детьми?
Bu yüzden Chow Fun deme.
если так, не предлагай в "Чоу".
Chow Fun diyorum çünkü bir aileyiz.
Я хочу в "Чоу", потому что там мы будем вместе.
Demek istediğim şu : Chow Fun diyorum çünkü seni seviyorum.
Я лишь пытаюсь сказать, что я хочу в "Чоу-Фан", потому что люблю тебя.
Anneniz Chow Fun'a gitmek istiyor.
Ваша мама хочет в "Чоу-Фан"!
Chow Fun'a bayılırım.
Я обожаю "Чоу-Фан"!
senin kung fun hiç iyi değil!
Твоё кунг-фу никуда не годится! "
GİT EĞLENCENE BAK
♫ GO AND HAVE YOUR FUN ♫
"I AM 4 FUN." Doğru. İşe kendisi gidiyormuş.
Ему нужно выместить свою злобу на ком-то, и ты проканаешь.
Bu sekilde tabakları korumus olursunuz... ... ve açık olalım, eğlenirsiniz de.
This way, you protect the plates and let's face it, you have fun.
Sadece, sen daha çok "komik baba" türündensin.
It's just... You're more the, you know, fun parent.
Hayır, sen sırf eğlence peşindesin.
No, you're all about the fun.
Eğlenceli ve zor görevlerde.
At the fun parts and at the hard parts.
Son bir tane daha, yukarı ve aşağı.
ONE MORE FOR FUN, AND REACH UP AND DOWN.
Meşhur kung-fun ise... gerçekten...
А твои навыки в кун-фу абсолютно безнадёжны.
İyi izlenceler...
Производство Fun Happiness Film
Şimdi. Fun-fun'ını iç.
А теперь съешь витаминки.
Win - Fun'ın kılıcı lanetlenmişti!
Клинок оборотня был раскален!
D.J. Fun-times'ın kaporası ödendi ve yöneticimiz Chalmers bunu duymaktan hiç hoşlan- -
и D.J. "Fontan" уже вложил задаток, и управляющий Чалмерс не очень обрадуется когда узнет это...
Hava yastıklarım!
My fun bags!
Güzeldir kalmak
It's fun to stay at the
Bence gayet eğlenceli olacak!
It's gonna be fun out of the bun!
Fun Town ( Eğlence Kasabası )
Парк аттракционов.
Bir saattir Fun Town karnavalındakilerle konuşuyor.
Он уже где-то час с парнями из парка разговаривает.
Ve hayatı boyunca Charming'de o Tristen olmayacak Fun Town'da tecavüz edilen kız olacak.
И на всю оставшуюся жизнь в Чарминге, она не будет Тристен. Она будет той самой девочкой, изнасилованной в парке аттракционов.
Tatlım, kafasında o her zaman Fun Town'da tecavüz edilen kız olarak kalacak.
Дорогая, в своей голове она всегда будет девочкой, изнасилованной в парке аттракционов.
Doktor.... Fun.
Доктор. Доктор. Развлечься.
Keyif * zaten içinde geçiyor.
В слово есть "fun"
Kazandığımız arkadaşlar Eğlencemiz
¶ The friends we've made The fun we've had ¶
Dr.Fun kurtarmaya hazır.
Доктор Веселье спешит на помощь.
Dr.Fun?
Эй, Доктор Веселье.
Senin planın gerçekten işe yaradı Dr.Fun.
Твой план сработал, доктор Веселье.
Öğrenmeden önce, gidip eğlenceli bir şeyler yapalım.
Before we know, let's go do something fun.
Ho Fun gibi bir şey.
- Что-то типа Хо Фан.
Keyfini çıkartmıyor değiliz. Keyfini çıkartmıyor değiliz.
We're not having no fun We're not having no fun
Keyfini
Fun
Keyfini çıkartmıyor
No fun
"Isle of Cardias in Blood Fun 6" daki tüm yaratıkları tek başına öldürmüştün.
Ты в одиночку убила весь запас Сканк на острове Кардис в "Кровавом развлечении 6".
Dört duvar arasında oturmaktan eğlencelidir.
More fun than sitting in a cubicle.
Yani güzel ve sıkı bir eğlence adına 10 ya da daha fazla saat...
Another ten or so hours of good, hard fun.
Eğlence büyük.
Sounds fun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]