Gürültü translate Russian
1,783 parallel translation
Fazla gürültü.
Большой шум. Вы понимаете.
Daha fazla gürültü yapmadan size Jeffster'i sunuyorum!
Так, без дальнейших отлагательств, я представляю вам "Джеффстер!"
- Gerçekten mi? Harika. Tanrım o gürültü de ne öyle?
Ещё одна группа, которая украсит сцену Джейн, это новая группа под названием "Острова Фараона".
- Merdivenlere otur zili çalma gürültü çıkarma, beni bekle.
Сядь на крыльце, не звони, не шуми, жди меня.
Çamaşır yıkarken çok gürültü çıkarabiliyorum.
Я издаю много шума во время стирки.
Birisinin cüzdanını çalarsanız, büyük ihtimalle bir sürü gürültü olacaktır..
Украдите чей-то кошелек, и возможно вас ожидает много воплей.
Birkaç dakika sonra inanılmaz bir gürültü ile birlikte bir parıltı olur.
Они куда-то прибывают, а несколько минут спустя вспыхивает яркий свет. Раздается невероятный шум.
Biz japonlar ramen yerken çok gürültü çıkarırız.
В Японии мы шумим, когда едим рамэн.
Heyecanlı bir şeyler olmasın diye dua ettim çünkü seyircilerin çok gürültü yaparak seni uyandırmasını istemedim.
Я всё надеялся, чтобы ничего особенного не произошло, чтобы толпа не подняла шум и не разбудила тебя.
İkisi de gürültü yapar.
Сделайте это.
Pekala Marcia, bu kadar gürültü patırtının sebebi ne?
Так, Марша, чего же все так разволновались?
Gürültü patırtının sebebi ;
Вот в чём дело.
Bu gürültü de ne? Charlie ayrılıyor.
Чарли уезжает.
Bu gürültü ne?
Из-за чего сыр-бор? Тихо!
Gürültü yapmayın.
А ну не шумите!
- Martı besleyebilirsin ama bir deniz kuşuyla yaşamak istemezsin, tamam mı? Çünkü gürültü seviyeleri çok yüksek.
Но ты не захочешь жить с морской птицей, потому что от неё много шума...
İstediği şey gürültü ve kaos oluşması.
А значит, ему нужны шум и суета.
Bu iki kabloyu birleştirdiğimde büyük bir gürültü olacak. Binadaki tüm ampuller patlayacak.
Если соединить эти провода, всё затрещит и все лампочки лопнут.
Gürültü yaparlardı, sarhoş olurlardı.
Они хотели пошуметь, они хотели выпить.
- Bence de çok gürültü çıkartıyorlar.
- Да, знаю, громко.
Gürültü yapmayı kestin. Bizi içeri al.
Ты уже закончил, впусти нас.
Bu, rahim içindeki sese benzeyen bir beyaz gürültü üretiyor.
Он генерирует белый шум, который эмитирует звук, который бывает в утробе
Bu, sürekli aralıklarla beyaz gürültü yayacak.
Проверим звук... Которые испустят устойчивые потоки белого шума.
Frank girince bir şeylere vurarak gürültü yaparız diye düşündüm.
Я подумала, что когда Фрэнк придет, мы просто устроим шумовую атаку.
Bu gürültü de ne?
Что это за звук?
Bu kadar gürültü yapmak istemezdim.
Я... Я не хотел наделать столько шуму.
Söz veriyorum daha fazla gürültü yapmayacağım.
Я обещаю вести себя потише.
Ama düzenli bir şekilde kargaşa ve gürültü yapmamız gerekir.
Всем нравится хаос и беспредел, но нам нужен организованный хаос и милый беспредел.
Kız, evin kavga gürültü ortamından kurtulmak için dışarıda olduğunu söylemişti.
Сестра сказала, что оставалась снаружи, чтобы не попасть под раздачу.
Onun evindeydik. Dahili haberleşmeden Greene'in binaya girdiğini söylediler. Kablolar ortaya çıktı, gürültü yapmaya başladı.
Я пошел к домофону, тут прослушивающее устройство на мне зашумело.
Gürültü geliyor.
Очень шумно.
Sizin gibi herifler boşa gürültü yapan motorlarınızı sürüp, kendinizi havalı sanırken herkes aslında size gülüyor ve "acınası puştlar" diyorlar. Bunu biliyorsunuz değil mi?
огда такие как вы езд € т по улицам на своих перд € щих мотоциклах, дума €, что они нереально крутые, абсолютно все смеютс € над вами и называют вас кончеными уебанами. ¬ ы же в курсе, да?
Hayır, hayır, aslında kimse korkmuyor... Herkes biliyor ki 16 yaşındaki kız çocuğu gibi ilgi çekebilmek için garip garip giyiniyor, gürültü yapıyorsunuz.
Ќет, нет, на самом деле никто вас не боитс € ѕросто все знают, что только две разновидности людей отча € нно добиваютс € внимани €, стара € сь разодетьс € покруче и вести себ € как можно громче
Tek sorun bu beyler, biraz daha gürültü yaratmalıyız, olay bu!
¬ этом вс € проблема Ќам нужно постаратьс € шуметь немного больше
Basında çıkanları görmüş ve gürültü patırtıyı duymuşsunuzdur. Suç oranı... ve halefinize duyulan hayal kırıklığı arttıkça seçmenler sizi geri istiyor gibi görünüyor.
Ќу, вы должно быть видели статьи или слышали что уровень преступности и разочарование в вашем приемнике растет.
Sen, yan odada eğlendiğini düşünürken o, gürültü azaltıcı kulaklıkları takmış her muhtemel el için bir strateji planlıyormuş.
Когда ты думал, что он тусуется за соседней дверью, он был в шумоизолирующих наушниках, и разрабатывал стратегию для каждого возможного действия
Çok gürültü yapıyorsun.
Ты слишком громкий.
bir restorana gittiğinde çalışan tabaklarla büyük gürültü çıkarır, seni kızdırı ve buna rağmen özür dilemezse nasıl hissedersin?
Если ты придешь в ресторан и персонал будет очень назойлив, оскорбит тебя и еще не извиниться, как ты будешь себя чувствовать?
Dün geceki gürültü neydi öyle?
Что это за шум был вчера ночью?
Kibir, telaş ve gürültü.
Тщеславие, суету и шум.
Daha çok gürültü yapın.
Пошумите, как следует.
Baylar, baylar, baylar! Gürültü yapmayı seviyoruz!
Внуки, внуки, внуки лет 15 с плеч долой.
Bütün o gürültü neydi öyle?
А что там за шум?
Çünkü geri kalan her şey kuru gürültü.
Все остальное - чепуха.
Kuru gürültü değil bu.
Это не чепуха.
15,000 kişi diyorum sana. Kuru gürültü diyemezsin buna.
Это не чепуха.
Gürültü yapma.
Не суетись.
Shakspeare derki ; "Hayat gürültü ve hiddetle doludur ama nihayetinde hiçbir şey ifade etmez."
Шекспир сказал : "В жизни было много и шума и страстей, но в итоге смысла нет".
- Yine mi çok gürültü yaptım? - Hayır.
— Опять слишком громко?
Ben fondaki gürültü gibiyim.
Я прям как тень.
- Çok mu gürültü var?
- Что?