English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Halım

Halım translate Russian

694 parallel translation
Fernand, Türk halım!
Фернан, мой турецкий ковёр!
- Paul! Mary, bu adam halımıza kustu.
Этот парень облевал наш ковёр.
Sonra da tutup buranın benim evim, bunun benim halım, bunun da kişisel kölem olduğu masalını anlatıyorsunuz.
А потом начинаете мне впаривать, что типа это мой дом, вон там мой ковёр А это мой персональный раб.
Bak, oturak burada. Halımı ıslatmanı istemiyorum.
Подними сиденье, я не хочу, чтобы ковёр был весь мокрый.
- Halı çırpmaktan yorulur. - Halı falan çırpmayacağım.
- Чувствую, это ей быстро надоест.
Mal beklemekten kıçımda çıban çıktı. İmperial'a gidip kendim satın alacağım. Hal açılınca gelsin paralar.
Еду в долину, беру там партию по дешевке а завтра,... как только откроется рынок, продам.
Canım Bayan Moore bu hikaye git gide daha ilginç bir hal alıyor.
Моя дорогая, мисс Мор эта история становится всё более очаровательней.
Uçan bir halı mı?
Ковер-самолет.
Sebebini bilmiyorum, ama bu sinir olayım gittikçe daha kötü bir hal aldı.
Не знаю, почему я такой.
Ama hastalığım sebebiyle evliliğimiz garip bir hal aldı.
Но наши отношения ненормальны.
Her açıdan bakarım ve pisliklerin halının altına süpürüldüğünden kuşkulandığımda, halıyı çevirip bakarım.
Я смотрю во все стороны и, заподозрив, что где-то грязь замели под ковер, я поднимаю ковер. Какой ковер?
Hayır. Halının altındaki benim anahtarım değil, karımınki olacak.
Под ковром будет не мой ключ, а ключ жены.
Sonra, o bahçeyi kolaçan etmek için falan dışarı çıkınca anahtarı halının altından alıp karımın çantasına geri koyacağım. Tabii polis gelmeden önce.
Потом, пока он будет обыскивать сад и суетиться, я достану ключ жены из-под ковра и верну его в сумку до приезда полиции.
Halılar mı?
За какими ещё ковриками?
Mr Blancard'ın senin ayağının altına halı döşeyeceğini bekleyemezsin hele gecenin ortasında evinin etrafında gizlice dolanıp durur, rahatsız edici bir takım sorular sorup duruken.
Думаешь, мистер Блэнчард должен был напоить тебя чаем, после того, как ты ты прокралась в его дом посреди ночи, и стала делать недвусмысленные намёки.
Yüzünde alaycı bir hal gördüğümü sandım.
Мне показалось, что он насмехается.
Yani halı mı taşıyorsun?
- В ней носят ковры? - Нет.
" Dans mı ediyom çekin altımdan halıyı
И если буду пить до утра,
Holde halı mı var?
Ковёр в холле? !
Seni öpseydim, isteğim kabarırdı. kendimden geçerdim sonra, seni zorla oturma odasındaki halının üzerine yatırmak zorunda kalırdım.
Если я тебя поцелую, я заведусь, потеряю голову, и мне придется брать тебя силой на ковре в гостиной.
Hal böyleyken siz hanımefendiler sırf hayrına bana yardım edeceksiniz demek.
Преждевременно искать в бедолаге раскаяния.
Hal, olağanüstü bilgi birikimine rağmen, bugüne kadar hiç çalıştığın kişiler yüzünden hayal kırıklığına uğradın mı?
Хэл, несмотря на твой интеллект, не огорчает ли тебя зависимость от людей при выполнении заданий?
Hal, artık seninle tartışmayacağım.
Хэл, я не желаю больше пререкаться с тобой.
Ben bir HAL 9000 bilgisayarıyım.
Я - компьютер "Хэл 9000".
Pek anlayamadım. Bu demek oluyor ki, Bordeaux Dükü'nün Nantes Fermanı'nın feshedilmesi sırasında aileme hediye ettiği halıları çalmışlar.
Они украли гобелены, подаренные моей семье герцогами Бордосскими.
Hasta. Umarım halıya yapmaz.
Надеюсь, она не изгадит ковёр.
Gerçekten uçan halınız var mı?
А у вас, правда, есть ковер-самолет?
- Gerçekten uçan halıyla mı gideceğiz?
- Мы, правда, на нем полетим?
Utanılası bir hal almak üzereydi, sanırım tıpkı senin gibi.
Я подозреваю, он мог стать проблемой для конторы. Как и ты.
Adam kamyonlarımızı kırmızı halı gibi kullandı. Hem de Beyaz Saray'a!
- Въехать на грузовиках в Белый дом!
Yine mi halılarımı ıslatacaksın?
Ты там опять не намочил мои ковры?
Oh, fincanım bir taşma oluğuna dönüşerek lekesiz halı boyunca bir sel gibi akıp... kapıdan taşarak Pierrepot caddesine doğru... alaca karanlıkta Brooklyn'in şehevi menziline doğru yola çıktı.
О, содержимое моей чаши выплеснулось на идеально чистый ковер и растеклось через порог дома на улице Пьерпонт по всем потайным интимным уголкам Бруклина.
Sanırım halı için geldiniz.
Вы, видимо, пришли за вашим ковром.
Aynen Hal'e yapacağım gibi. Bir sakıncası var mı?
Тебя это беспокоит?
Bizim bilgisayar cerrahı ve psikiyatrı... Hal'i eski haline getirecek mi bakalım.
Посмотрим сможет ли хирург компьютерных мозгов собрать Хола снова в одно целое.
Hal belleğinde taşla ilgili bilgi depolamış mı?
Есть ли у Хола информация о Монолите?
Merak etme Hal. Daha sonra her şeyi açıklayacağım.
Не беспокойся Хол, Позже, я всё объясню.
- Deli misin? Hal'i iptal edip motorları elle çalıştırsak daha mı iyi?
А мы не можем выключить Хола и запустить двигатели вручную?
Her şeyi sana açıklayacak kadar zamanım yok Hal.
У меня нет времени объяснить тебе всё, Хол.
Kır çiçekleri, halı gibi sarın her bir yanımızı.
Приди, белый мох Сотки нам ковёр
Halıya minik fino bombaları mı bırakıyorsun?
Минируешь ковер своими бомбами?
Yaptıklarımızın ya da yapmayı umduklarımızın anlamına inanmak giderek daha zor bir hal alır.
НО... Боюсь, что этот смысл непросто найти Так как всё чаще и чаще соневаемся в собственных действиях и даже в том, что только намереваемся сделать.
Knox, öyle bir hal aldı ki.. ... sana daha az değer vermeye başladım.
Нокс, а ты не думаешь, что ты мне совершенно безразличен?
Bir sürü halı, sanat eseri, stereo cihaz var mı? Nakitle alınan eşyalar?
У вас много ковров, картин, стереосистем, мебели, купленных за наличные.
Haydi halı! Uçalım! İn aşağı!
Ну лети, коврик, давай!
Ne, Beckenham'da mı? Hayır, bakın. Babamın barakası iki katlı ve halı döşeliydi, tamam mı?
ƒа нет, у моего отца две квартиры, с ковровым покрытием,
Harika duvar halılarımız var, geçmişleri ta...
У нас имеются замечательные гобелены, датируемые...
Max, beni oraya götürmen lazım. - Hayır, Hal.
Макс, возьмите меня с собой.
Hanım, o halı çok altta kalmış, çok da tozlu.
Мадам, ковёр много весит и весь в пыли.
- Bart, halıyı mı kaldırıyorsun?
Барт, ты отдираешь ковер?
Arkadaşım koridorda halının üstünde yatar.
- Он будет спать на соломенной подстилке, перед дверью.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]