English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Harem

Harem translate Russian

64 parallel translation
Gelin, Harem Gecelerini görün çocuklar.
Хотите увидеть Ночи в Гареме, парни?
Harem mi kurmuş?
Это целый гарем!
"Bu iyi bir ticaret" der ve sanki kız okuluymuşçasına kızlarını harem işletmeye gönderirlerdi.
"Это хорошее ремесло" и посылает свою дочь заведовать гаремом проституток, как отправил бы ее руководить девичьим пансионом.
Evlilik akdi harem kurmayı kesinlikle yasaklıyor.
Брачный договор запрещает гаремы.
Ya da bir harem kızı gibi.
Или прародительницей человечества.
Sonunda bir harem kurdun, Hz. Süleyman.
Наконец-то и у тебя есть свой гарем, Царь Соломон!
- Sen de kendine ait bir harem istemezmisin?
- Вы бы хотели иметь гарем?
- Harem kızlarıymış gibi bakarak. - Yeter, Evie.
Пялитесь на нас, словно мы - девушки из сатурнианского гарема.
Yüce imparator Üçüncü Şumunşin Şah'ın hakimiyeti altında, bu tepelerde, İmparatorluk mimarisi gelişti birbiriyle fevkalade uyumlu, içinde bir saray, bir cami, 1200 yataklı bir harem, ve haz dolu pek çok şey daha bulunan...
Во времена царствования императора Шимудшина Шаха Третьего здесь, на этих холмах был расположен великолепнейший ансамбль, включающий в себя дворец... мечеть с двумя минаретами... гарем...
Harem ağası mı yani?
Евнухов, что ли?
Nedir bu böyle? Harem dairesi mi?
Это что, турецкий бордель?
Harem ağaları, hırsızlıklarını öğrenmeyeyim diye burayı ateşe verdiler.
Пожар стал настоящим бедствием. Я догадывался, что его устроили евнухи, чтобы скрыть все кражи.
Erkekleri seven kadınlar, kadınlardan nefret eden erkekler aşık kadınlar, harem ağasını perişan eden kadınlar.
"Женщины, которые слишком любят мужчин"... "Мужчины, которые ненавидят женщин", "Женщины, которые их любят", "Влюблённые женщины"
Kendine küçük bir harem kurmuşsun galiba.
А у тебя, я вижу, маленький гарем?
Üçlü aile.'Harem fetişi gibi.
Напоминает фетиш гарема.
- O bir harem ağası.
- Он евнух.
Sydney Gale kendine harem kurmuş bir erkek patron olsaydı çabucak o işyerine baskıcı, dolayısıyla yasa dışı derdik.
Если бы Сидни Гейл была начальником-мужчиной, разводящим гарем мы бы незамедлительно признали это рабочее место деспотичным, а значит, незаконным.
Bir harem ve kölelerle.
Да. У меня будет свой дворец, и много рабов.
Buharlı harem versiyonu.
Банная версия.
Harem no jutsu!
Гарем но Дзюцу!
Müslümanlar için en önemli ve kutsal yer evleridir, yani "Harram" "harem" kelimesinden türemiştir
Главная святыня для мусульманина - это его дом, харам именно отсюда произошло слово "гарем".
Küçük bir çocuk ve harem ağasıyla başa çıkabilirim.
Думаю, что сумею справиться с мальчиком и евнухом.
Bakın, madem o bayanı bekliyorsunuz, size otantik harem ürünlerini göstereyim en naziğinden en haşinine kadar.
Послушайте... Пока вы ждете, я могу показать вам старинные гаремные штучки, от самых безобидных до самых жестоких.
Çok güçlüler ama harem pantolonları içindeki Barbara Eden da değiller.
Думаю, они достаточно сильны, но это тебе не Барбара Эден в шароварах.
Harem ağasına bir öpücük ver bakalım.
Поцелуй скопца.
Bu bir harem ağası.
Это является уникальной.
Bu yüzden, 6 : 30'da harem sahnesinde görüşürüz.
Так что увидимся в 18 : 30 в сцене с Евнухом?
Biz de harem ağaları gibi burada oturup izleyecek miyiz yani?
Мы должны просто сидеть тут как парочка евнухов и смотреть?
Sen sadece onun bir parçası harem gibisin?
Часть его гарема?
Gary Heidnik zindanda harem kurmuştu.
Гари Хайдник держал гарем в подземелье.
Geçen sezon, "Bunu kokla, harem ağası." diyordu.
В прошлом году было : "понюхай это, евнух"!
- Harem. Çünkü benim... benim kurallarla ilgili kafam karıştı.
Я не совсем... понимаю наши правила.
Ben bir harem başlatabilirim
Я мог бы создать гарем.
Harem odası gibi ha?
Похоже на один из этих бабских дворцов.
Bunu harem içine sızmak istediğimde kullanıyorum.
Я с ней в прошлом году в одном гареме такого шухeра навëл.
- Harem'e gelmiyorlar mı?
- Они ведь приезжают в Харем.
Onlardan harem kurabilirdi.
Он мог иметь их несколько.
Hayır demiyor. "Harem" diyor oraya. Aman Tanrım! Bilmene rağmen nasıl gitmesine izin verdin inanamıyorum!
Он её называет " Свалкой ненужного старья я не верю что ты об этом знал и отпустил её.
- Zarif bir beyaz harem elbisesi giyiyor ve her yerde yastıklar var.
Она одета, как наложница из гарема, а вокруг нее множество подушек.
Sana bu harem ayakkabılarından bir çift yollayacağım.
Нет, вы не... Да.
Ben sana harem verdim.
Я дала тебе гарем.
Beş, ayrıca gençlerin de olduğu büyük bir harem tutuyor.
Пять. Он так же держит большой гарем... довольно молодых девушек.
- O diğer harem kızlarından değil.
Она не просто очередное увлечение.
Köleler ve harem cariyeleri, sıra sizde.
Так, народ! Рабы и наложницы, выходим!
Belki bir harem dolusu kadınla yatıyorsundur.
Может, ты спишь с целым гаремом женщин.
Harem ağası.
Он был евнухом.
Harem ağası. Majesteleri.
" Ваше высочество!
Harem olarak bilinen bir hırsız çetesi tarafından işlenen 10 milyon değerinde bir mücevher soygunuydu.
Это была ювелирная кража бриллиантов стоимостью свыше 10 миллионов, совершённая командой воров, известной, как Гарем.
Deme yahu. Bu Harem, sadece diğer suçlulardan çalan kadın hırsızlardan oluşan seçkin bir grup.
Этот Гарем - элитная группа воровок, обкрадывающая исключительно преступников.
Burası bir hapishane, harem değil yüzbaşı Butler.
Здесь тюрьма, а не гарем, капитан.
Üstelik harem mantığı yüzünden diğer kadınları da bu duruma üzülmüyor.
Как скажете.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]