English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ I ] / Ihanet

Ihanet translate Russian

5,445 parallel translation
Zip line benim en sevdiğim şey, fakat onu alırsam oturduğum katlanan sandalyeye ihanet etmiş olurum.
Зиплайн это все для меня, но если я возьму ее, то я не достоин своей работы.
Herkes'i kullanarak ihanet edersen, bunu yapamazsın.
Просто вы не сможете сделать это, навесив "Людям" государственную измену.
Dr. Strauss'un ölümü bir trajediydi. Yakınlarına ihanet etme isteğinden ötürü meydana geldi senin göz yumamayacağını umduğum bir nitelik.
Смерть доктора Штраусса - трагедия, вызванная его готовностью предать близких ему людей, не думаю, что вы могли бы мириться с подобной чертой.
Kendi hükümetine ihanet etmiş.
Он предал своё правительство.
Üzerinde bir baskı var ve arkadaşına ihanet ediyor gibi hissetmek ona yardım etmiyor.
Она под большым давлениеми это ёй не поможет. Она себя чуствует как будто она предала своего друга.
Son iki seneni ihanet ederek geçirdiğin kadın için mi?
Защитить женщину, которую 2 года обманывали?
Yalan söylediğin, casusluk yaptığın, sattığın ve ihanet ettiğin biri için mi?
Врали, шпионили и предавали.
Sana sahte tanıklık ederek babamla arkadaşlığına ihanet etti.
Он предал дружбу моего отца чтобы помочь вам в суде.
Bize asla ihanet etmez.
Он никогда не предаст нас.
Bob'un aile işinin yönetimini ele geçirememesini İncildeki ayetlere bir ihanet olarak görebilirsiniz.
- То, что Боб в итоге не стал наследником семейного предприятия можно назвать предательством библейских масштабов.
Onlara ihanet ettim, tehlikeye attım.
Я предал их и подверг опасности.
Sana ihanet eden bir adamı çok çabuk affediyorsun.
Ты с готовность прощаешь человека, предавшего твое сердце.
Evet, bana ihanet etti.
Да, он предал меня.
Bana sorduğunuz şey hakkında düşündüm, Condé kaçmasına izin verip, ihanet suçundan kurtulmasın sağlamam konusunda.
Я обдумал то, о чём вы просили меня, позволить Конде бежать, а не казнить его за измену.
Bu yüzden mi bana ihanet ettin?
Поэтому ты предательница?
Seni önemsemeyen birine ihanet edemezsin.
Нельзя предать того, кому нет до тебя дела.
Sonra da bana ihanet etti.
Да, а потом она напала на меня.
İtimatlarına ihanet etmek istemem.
Не хочу предать их доверие.
Yakınlığa ihanet etti.
Он предал родство.
Neden kendi ülkene ihanet ettin?
Зачем предавать собственную страну?
Ülkemiz bize her gün ihanet ediyor Alex.
Наша страна каждый день нас всех предает.
Neye ihanet ettim?
Что именно я предал?
- Sen ihanet suçu işledin. - Rezident haindi.
Резидент - предатель.
- Hani sana ihanet etmiştim ya.
Я предал тебя.
Ayna, ayna, duvarda en çok ihanet eden kim?
Свет мой, зеркальце, скажи, ту, что все предали, покажи.
Bana ihanet ettin.
Ты предала меня.
Sırf sana zarar gelmesin diye kemeri yok edip kendi şehrime ihanet ettim!
Я разрушила арку и предала свой город, чтобы защитить тебя!
Amanda beni ihanet yüzünden asacak, değil mi?
Аманда повесит меня за измену, так ведь?
Arkamızdan iş çevirip düşmanımızla bize ihanet mi ettin?
Ты пошла на сговор с врагом за нашими спинами?
- Buna ihanet demez misin?
- Разве не это называется предательством?
Roger Hobbs'a ihanet ettiğinde onu öldürmekle tehdit ettim.
Я пообещал убить его, когда он предал Роджера Хоббса.
Asla ona ihanet etmem, asla.
Я бы никогда не сдал его, никогда.
- Çünkü bize ihanet ettin.
Потому что ты предала нас.
- Hayır, Diane. Çünkü siz bana ihanet ettiniz.
Нет, Даян, потому что вы предали меня.
Nasıl kocama ihanet edip, ülkesini tehlikeye sokabilirim?
Я отдал распоряжение двум тысячам французских солдат отплыть в Шотландию
Elizabeth ile evlenmek ihanet suçudur. Bunun büyük bir risk olduğunu kendin söyledin.
Если я ошибаюсь, возьмите меня в Англию.
Uğruna mücadele ettiğim her şeye ihanet etmeyeceğim, Julian.
Я не собираюсь предавать то, за что боролся, Джулиан.
Sana, bana katılmak için birçok şans verdim ama sen bana yalan söyleyip ihanet ettin.
Я дала тебе столько шансов присоединиться ко мне, но ты солгала и предала меня.
Sana ihanet etmedim.
Я не предавала тебя...
- Bana neden ihanet ettin?
- Почему ты предала меня? - Из-за Елены.
Yani Claire ve Vega'ya ihanet edersem, yaşayacak mıyım?
Так что получается, если я предам Клэр и Вегу то останусь в живых?
Ona ihanet edeceğimi aklının ucundan geçirdiysen, beni hiç tanımıyorsundur.
Если ты надеялась что я ее предам, значит ты плохо меня знаешь.
İhanet.
Предательство.
İhanet.
Ох. Предательство.
- İhanet biliyorum.
Не в меня пошел, знаю.
İhanet suçu işledi, ve bunun cezası da ölümdür.
Он предал, а за предательство полагается смерть.
İhanet suçu işlediğinde olmaz.
Теперь ты совершил измену.
Babamın evinden çıkın. Hepiniz ona ihanet ettiniz.
Проваливай из дома моего отца.
"İhanet" güçlü bir sözcüktür.
"Предавать" - это чересчур.
Bay Bishop'a ihanet mi ettin?
Нет.
Fransa'da ki müttefiklerime ihanet ettim!
Не могу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]