English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ I ] / Ilişkişi

Ilişkişi translate Russian

2,264 parallel translation
Gördüğüm kadarıyla cinayetle, parayla ya da Mailer'la bir ilişkisi yok.
Какая она? Из того, что я увидел, она не связана ни с убийством, ни с деньгами, ни с Мэйлером.
İlişkisi mi varmış?
У него была интрижка?
Ben ve bu pisliğin ilişkisi Trenton ilkokuluna dayanır.
Я и этот болван вместе с начальной школы
Sorunlu bir anne-çocuk ilişkisi çoğu seri katilin alamet-i farikasıdır.
Напряженные отношения матери и ребенка характерны для многих убийц.
- İlişkisi mi vardı?
Ты имеешь в виду, что у нее был роман?
Anlaşılan Londra'daki hiç kimsenin bir ilişkisi yok.
Видимо, ни у кого в Лондоне не было романов.
Amanda Madsen'ın kiminle ilişkisi varmış?
С кем у Аманды Мэдсен был роман?
Başsız süvariyle mi ilişkisi varmış?
У нее был роман с обезглавленным наездником?
Oxford koçun karısıyla yatıyormuş ama koçun da Vanessa'yla ilişkisi varmış.
Оксфорд спал с женой тренера, но у тренера самого был роман с Ванессой.
Oxford'la ilişkisi olduğunu da biliyordum.
И знал, что у неё интрижка с Оксфордом.
Katrina, Becky'nin kendisinden büyük biriyle ilişkisi olduğunu söyledi.
Катрина сказала, что у Бекки был роман с человеком старше ее.
! Bizim okulda bir öğretmen uygunsuz bir ilişkisi olduğu için kovuldu.
Учителя в моей школе уволили, потому что он имел неуместную связь.
İlişkisi olmayan birine göre fazla şey biliyorsun.
- Ты достаточно много знаешь для человека, который не был там.
Jackie Laverty'yle Gates'in ilişkisi var diyelim.
Предположим, Гейтс бегает налево к Джекки Лаверти.
Bu sabah oraya gittiğimde, kuaförün müdürü sizinle direkt olarak iş ilişkisi içinde olduğunu ifade etti.
Ну, когда я сегодня с разговаривал с менеджером салона, он показал, что бизнес был напрямую связан с вами лично.
Hayır ; fakat amneziyle ilişkisi olduğunu tahmin ediyorum.
Нет. Думаю, это связано с амнезией.
Hayatımın en kötü tek gecelik ilişkisi falan.
Это самый худший разовой секс в мире.
Depo'nun ona ev sahipliği yapan hükümetlerle her zaman hassas bir ilişkisi olmuştur.
Хранилище, всегда было в хороших отношениях с правительством, содержавшим его.
Geçmişte hiç kötü giden ilişkisi oldu mu?
У нее были неудачные отношения в прошлом?
Peter'in bir kampanya çalışanı ile ilişkisi hakkında bir gazeteci tarafından sorgulandım.
Репортер расспрашивал меня о романе Питера с участником избирательной кампании.
Sayın Vali, karınızın bir ilişkisi olduğunu biliyor muydunuz?
Губернатор, вы знали, что у вашей жены был роман?
Yasak bir ilişkisi olduğunu biliyor musun?
Ты знал, что у него был роман?
Bu aralar ilişkisi çok iyi giden bir çift varsa o da Victoria'yla benimdir.
Если кто и идеальная пара, то это мы с Викторией.
Gabriel, Anabelle'in partiye erkek arkadaşı ile gittiğini söylemişti. ama Anabelle'in bir ilişkisi olduğuna dair hiç ipucu yok.
Габриэль сказал, что Анабель пошла на вечеринку со своим парнем, но нет никаких доказательств, что она состояла в отношениях.
Bu odadaki herkesin kurbanla bir ilişkisi vardı.
У всех присутствующих были отношения с жертвой.
Ben sırf bir arkadaşlık ilişkisi görmüyorum.
это не похоже на простую дружбу.
Söylediğine göre Han Na ile gizli bir ilişkisi varmış. Derslerine odaklanabiliyor mu bilmiyorum...
успевает ли он учиться...
Eğer bu kız ile bir ilişkisi varsa kayıtlara geçmiş olması lazım.
Если он знаком с этой девушкой, должна быть запись.
Zeeland'le ilişkisi nedir?
Он дружил со стариком Сеутеном.
Ama bu da davayla yasa dışı bir ilişkisi olduğunu göstermez.
Чертовски на это надеюсь.
Müvekkilim annenin başka bir adam ile ilişkisi olduğunu iddia ediyor.
Мой клиент утверждает, что обсуждал роман между вашей матерью и другим мужчиной.
- Tommy ile bir ilişkisi var mıydı?
- Они с Томми встречались?
Onunla bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi?
Вы же не думаете, что это как-то связано с ней?
Bu istenen bir öğretmen-öğrenci ilişkisi. Merak etmiş çünkü ne telefonunu açmışsın ne de e-posta ve mesajlarına bakmışsın.
Тёплые отношения учителя к ученикам. которые она пишет.
2012 sonbaharında Nick'le Robin'in ilişkisi güzel gidiyordu.
Осенью 2012 года Ник и Робин отлично ладили друг с другом
Haklısın. Benimle ilişkisi olsa, daha heyecanlı olurdu. Hey!
и это было классно.
Adalind hapiste, Juliette de muhtemelen seninle bir ilişkisi kalmayınca daha güvende olmuştur.
Адалинда за решёткой, а Джульетта в большей безопасности, потому что рассталась с тобой...
Onların ilişkisi zayıf.
Эти отношения слабы.
Daha çok D.C. tetikçileri John Allen Muhammad ve Lee Boyd Malvo gibi aralarında usta-çırak ilişkisi var büyük olan küçüğüne daha iyi bir katil olmayı öğretmeye çalışıyor.
Как и у вашингтонских снайперов Джона Аллена Мухаммада и Ли Бойда Малво, здесь отношения учителя и ученика. Старший пытается научить младшего быть лучшим убийцей.
Eski asistanı Hunter ile ilişkisi olduğundan neredeyse emindik.
Мы с Джимом вполне уверены, что у нее был роман с ее бывшим помощником Хантером.
Bayan O'Connell, saygısızlık etmek istemem ama kocanızın Dr. Victor'la daha yakın bir ilişkisi olabilir mi?
Миссис О'Коннелл, я не.. со всем уважением, но... возможно ли, что было большее в отношениях вашего мужа и доктора Виктор?
Annenin Crewes ile uzun süreli bir ilişkisi vardı.
У твоей матери был долгий роман с Крузом.
Şimdi de siz kalkmış sizinle ilişkisi olduğunu iddia ediyorsunuz öyle mi?
Вы все еще утверждаете, что у нее был роман с вами?
O zaman onları sorgularken veya birinin Nicholas'la ilişkisi var mı diye bulurken iyi zaman geçireceksin.
Тогда тебе доставит удовольствие выяснение того, кто из них виновен. - Или у кого из них были отношения с Николасом.
Burada birisinin hamur işleriyle ilişkisi var.
Кстати о глютене, вы любите футбол? У моего сына завтра важная игра.
Benden sonra ciddi bir ilişkisi olmadı.
He hasn't had a significant relationship since me.
Kocanızın hiç kimseyle ilişkisi yokmuş.
Я проследил. Твой муж не встречается ни с кем на стороне.
Usta-çırak ilişkisi değil miydi yani?
Это не какая-то часть обучения?
Şampanya içip Barry White şarkısında dans etmenin neresi usta-çırak ilişkisi?
Как распитие шампанского и танцы относятся к обучению?
Bu durum Abby ile ilişkisi olmasını da açıklıyor.
Ёто объ € сн € ет св € зь с Ёби.
Briggs'in FBI profiline göre, yıllardır süren tek ilişkisi Tanya adındaki bir striptizciyle.
В профиле Бриггза в ФБР говорится только об одних отношениях... их он поддерживал годами со стриптизершей по имени Таня.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]