English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ I ] / Inçe

Inçe translate Russian

2,797 parallel translation
İnce çizgi hoşuma gitti.
Я люблю полоски.
Sırf ince, sırık gibi bir kadın giyebilsin diye mahvetmeyeceğim elbiseyi.
И я не собираюсь его портить, подгоняя под тощие задницы.
İnce, sırık gibi bir kadın olmayabilirim ama çok pis acımasız sürtük suratı yaparım.
Возможно, мой зад и не такой тощий, но суку из себя скорчить могу.
Odasında şeker karışımı, bıçak, biraz da ince kumaş bulmuştum.
В его номере я нашёл депилирующий раствор, нож, немного марли.
Gerçek hayatla olan ilişkim en iyi tanımla, "ince" olurdu.
Моя связь с настоящим миром очень тонка.
Bak, kafası ne kadar ince. - Bu da şimdiki hali.
Посмотри какая тощая голова!
* On beşimden beri ince topuklularımla bu alemde volta atıyorum çalımla *
* Я в этом деле с пятнадцати, уже тогда цокала на шпильках *
Her detayı ince eleyip sık dokumak istiyorum. Her konuda söz sahibi olmam gerek.
Я буду присматриваться к каждой мелочи, во всё буду лезть.
Ve, ve o umutsuz bir tenördü, ince "Do" sesi veremiyordu.
И.. и он был разочарован тенором который никогда не мог ударить выше "С"!
Mükemmel bir ince "Do".
Это было идеальное высокое "С"
Fazla ince davranıyorsun.
Ты слишком любезничаешь.
Daha kısa ve ince kaval kemiği Asimile insana daha çok uyuyor ki bunun anlamı sadece...
Короткие, толстые кости это черта неандертальцев, а не людей, а значит....
İkincisi de, al sana daha ince bir plan.
Если у нас есть... А во-вторых, у нас есть запасной план.
Bence bunun gibi ince ve keskin bir şey kullanman iyi olur.
Думаю, тебе лучше использовать что-то потоньше и поострее.
Dosya pek bir ince.
Довольно тонкая.
Ama bakın böyle zorlu oylamalarda en ince ayrıntısına kadar analiz etseniz de fark etmez. Sonuçta bir iki oy geride kaldık.
Но, плотное голосование как это, можно анализировать их до смерти, но в итоге на не хватило немного.
En ince ayrıntısına kadar her şeyin izahatının verilmesini istiyorum.
Я хочу, чтобы вы нашли всё до последней пули.
Bebekken, annesinin ince ellerine sahipti.
От рождения у негодлинные тонкие кисти...
"Yürüyen Ölüler" in iki sezonunu peşpeşe izlemek istersen, hatta belki ince hamurlu pizza yiyip... biraz oynaşmak istersen, öyle yaparız.
может забросить в себя парочку мини-пицц. и немного подурачиться, тогда присоединяйся.
En ince detayına kadar.
Делай все именно так, как она говорит,
En ince ayrıntısına kadar açıklamak zorundasın.
Будь добр всё подробно объяснить.
İnce düşünen biridir.
Он не очень-то изобретательный.
Tamam, o zaman bana bu bilmece... Ben ince bir adam değilim ya da ben bir şişman adam mıyım?
Ладно, тогда отгадай загадку... я худой или толстый?
Ne... Ben ince bir piyanist oluyorum.
Что... пытаюсь быть худым пианистом.
Dediğin gibi geliyor "ince penis."
Ты как-будто сказал "худым пенисом".
Ince yastık edin harika bir mağaza... 9,95 $.
Отличная подушка из твоего замечательного магазина... за 9,95 $.
Restoranımda reklamını yaptığım işletmeleri ince eleyip sık dokurum.
Я очень избирательна в том, что рекламирую в своем ресторане.
"Şeytani eylemlere karşı etkilenme. İnce dalı taşıyan kişiye."
В дар получил Замора клан К тому, кто прутик сей несет,
Arada ince bir çizgi var.
Это правильный путь.
Katliam Evi'nin duvarları kâğıt gibi ince.
Стены этого полигона толщиной с бумагу.
Bunlar senin ince çin porselenlerin mi?
Я... Это твой прекрасный фарфор?
Ben şey gibiyim, " Oh, gerçekten ince...
А я отвечаю : " Такой сыр, очень нежный...
Elime baksana, elim ve şu vajina arasında duran tek şey ince ipek bir kumaş.
Обрати внимания на мою руку - единственное что отделяет ее от этой вагины, это легкая шелковая тряпочка
ince bir buz üzerindesin.
эй! По очень тонкому льду.
- Çok da ince ruhlu bir erkek değildir.
Он совсем не утончённый.
Onlar ince parşömen kağıdıydı.
Они были тонкие, веленевая бумага.
Çok ince.
Умно.
Sana olan bağlılığımla Daniel ile olan ilişkim arasındaki ince bir çizgide yürümeye zorlandım.
Я была вынуждена перейти тонкую грань между преданностью вам и отношениями с Дениелом.
Telefonum yok değil, var ama çok ince.
У меня есть телефон. Он очень маленький.
Ya da o ince, öpülesi dudakları.
Или его тонкие, манящие губы.
Evet, Daniel gittiğinden beri Pearson Hardman'ın ince buzda yürüdüğünü herkes biliyor.
Не секрет, что уход Дэниеля серьезно подкосил Пирсон Хардман.
Bay Healy, bize uyumak için verdikleri yastık kağıt kadar ince.
Мистер Хили, подушка, которую нам выдают для сна, тонка как бумага.
Şirketinizce yapılan ince iş üzerinde yapılacak birkaç değişikliğimiz var Rochelle.
Мы просто хотели внести несколько поправок в прекрасную работу, проделанную вашей фирмой, Рошель.
Peki bu "45'lik jeandaki kız" ın "Müthiş Şekilde İnce" de kaç kere yorum yazdığını biliyor musunuz?
Вы знаете, сколько раз "девушка-в-джинсах45" писала сообщения на "Великолепно тонкая"?
Lig bu teklifi en ince detayına kadar inceledi. Ama avukatların her şeyi incelemek isteyecektir.
Лига как следует изучила это предложение, но, уверен ваши юристы захотят все тщательно изучить.
Eh, sanırım girişimcilikle dolandırıcılık arasında ince bir çizgi var.
Ну, я думаю, есть тонкая грань между обманом и инициативой.
İnce hamurlu pizza mı?
Пицца на тонком тесте?
İnce mecazını anladığımı sanıyorum ama asıl anlamadığım neden bana anlatma ihtiyacı duyduğun.
Хотя, как мне кажется, я и понял вашу тонкую метафору, я не понимаю, зачем вы мне все это рассказали.
Aylar süren planlar, en ince detayına kadar.
Месяцы подготовки, внимание к деталям.
Seninle, evleri gazete dolu kaçık insanlar arasında çok ince bir çizgi var.
Между тобой и теми чокнутыми, живущими в домах, доверху набитых газетами, уже очень тонкая грань.
İnce ayar yap.
Просто перенастрой немного.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]