Ispiyoncu translate Russian
262 parallel translation
Aramızda bir ispiyoncu vardı, şimdi dişsiz kaldı.
У нас был стукач, теперь ходит беззубый.
Bir ispiyoncu olmakla gurur duymalısın.
Вы, наверное, гордитесь званием полицейского информатора?
Ne yani, Benim bir ispiyoncu falan mı olduğumu düşündün?
А Вы думали, что я - ябеда?
O ispiyoncu Silien'i bulmam gerekiyor.
Я должен найти этого негодяя Сильяна.
O kadar da ispiyoncu değilmiş.
ј он не так уж плох, как € думала.
Şu ispiyoncu Mary Kay.
Ёта заноза в заднице ћэри эй.
Sen burada kal, bakarsın o ispiyoncu ortaya çıkar.
Oстанься здесь на случай, если эта скотина появится.
Şu Jefferson bölgesinde olanlardan sonra benim için neler hissettiğini gayet iyi biliyorum Jack. O ispiyoncu çocuk yüzünden.
Джек, я знаю, как ты относишься ко мне после того случая у Джеферсон Периш... с этим шпиончиком, и я тебя нисколько не виню.
O da mutlaka ispiyoncu olurdu.
Oн бы вырос и cтaл бы cтукaчом.
Çocuk ispiyoncu çıktı.
Oкaзaлcя стукaчом.
İnsanlar onlara ispiyoncu der, çünkü yaşamak için her şeyi yaparlar.
Иx нaзывaют крыcaми, потому что они дeлaют вce, чтобы выжить.
- Seni bir ispiyoncu olarak hiç düşünmemiştim.
– Я не думал что ты стукач.
- Ben ispiyoncu değilim.
- Да, но я не стукач.
- "Ben ispiyoncu değilim."
- "Я не стукач"
Ama ispiyoncu değil!
Но не стукач!
Eğer seni öldürmezsem anlatılacak ne kalır ki? Lanet ispiyoncu.
Если я тебя не убью, о чём будут говорить?
Bakın, ispiyoncu olmak istemem.
Я не хочу быть стукачом...
Öncelikle ispiyoncu değil.
Главное - это не крот.
Doğru. Eğer yanlış bir şey yaparsanız, bilirim. Çünkü içinizden biri ispiyoncu.
И если вы сделаете что-то плохое, я это узнаю... потому что один из вас крыса.
- Dışarıda fink atan bir sürü ispiyoncu var.
Город кишит осведомителями.
Sürtük kürsüye çıkarsa bütün dünya onun ispiyoncu olduğunu öğrenir.
Сука выйдет на процесс и весь мир узнает, что она крыса.
Çünkü o ödlek bir ispiyoncu.
Потому что она бесхребетная крыса.
Bir ispiyoncu değilim.
- Не мой стиль шпионить.
O lanet bir ispiyoncu!
Он, бля, крыса!
Ben varoşların habercisiyim, ispiyoncu değil!
Я городской осведомитель, а не подсада!
Birkaç yaya var... Birkaç ispiyoncu hiçbir şeyden [br] haberleri olmadan oturuyor.
Пара пешеходов, где-то сидят ещё ничего не знающие информаторы.
- Sence ben ispiyoncu biri miyim?
- Разве я похожа на болтушку?
Fakat beni sana gönderen ispiyoncu Connelly'ydi.
Третьим был Коннели... Который и заложил вас, падре.
Evet, şey diyecektim ama kendini bir ispiyoncu olarak görme, yani o senin arkadaşın.
Что я хотела тебе сказать... Только не чувствуй себя предателем, ведь вы же друзья.
İspiyoncu işareti.
- Почистить ботинки, мистер?
- Hiç bir şey bilmiyor musun? İspiyoncu işareti.
- Значит, драка в субботу в четыре?
İspiyoncu işareti.
Ну, иди.
İspiyoncu işareti.
Томми, прекрати!
- İspiyoncu gibi mi görünüyorum?
Нет, а что?
İspiyoncu muydu?
Посадили ли ко мне наседку?
İspiyoncu değilim ben!
- Думаешь, я доносчица?
İspiyoncu musunuz nesiniz?
Прошу вас, господа. И все же, кто вы? Осведомители?
İspiyoncu.
Ябеда!
Yalancı pisliğin biri o. İspiyoncu ve ikimiz de bunun farkındayız.
Он лживый отброс, он стукач, ты это знаешь, и я это знаю.
İspiyoncu!
Болтунья!
Alçak ispiyoncu.
Паршивый дятел.
İspiyoncu musun?
я убью его!
İspiyoncu benim.
Я и правда крыса.
İspiyoncu! Bizi buldular!
Бежим, нас обнаружили!
- Ben ispiyoncu değilim.
- Я не дятел.
- İspiyoncu değilsin demek.
- Вот как, не дятел?
Ne fark eder ki. - İspiyoncu kablo taşır!
- Подсада носит микрофон.
Seni kahrolası ispiyoncu!
Потому что это - по-образцу.
Bir daha gözüme görünme! İspiyoncu pislik!
Уйди с глаз долой, гад!
Sen ispiyoncu değilsin.
Молодец, не трепло.
İspiyoncu!
Стукач.