Kacık translate Russian
7,894 parallel translation
Sizin için kaç gündür buradayım, yemek getiriyorum size, kışlık palto getiriyorum.
Я здесь ради тебя, я приношу еду, твое, твое зимнее пальто.
Fakat bu rastgele metin içeriyor kırmak bir kaç gün alabilir.
Случайный текст, нужно пару дней, чтобы взломать.
Hâlâ bu kaçık yerden çıkmanın bir yolunu bulmamız gerek.
Нам до сих пор нужно найти способ выбраться из этого чокнутого места.
Envanter listesine göre hafif silahları, roketatarları, 3 cehennem ateşi füzesini bir tonun üzerinde Semtex'i C4ü, Demex'i ve plastiteyi kaçırdık.
Согласно инвентарному списку, мы упустили несколько единиц стрелкового оружия, РПГ, три ракеты Хеллфаер. Плюс более тонны Семтекса, С4, Демекса и пластида.
Dünyanın tüm kaçıkları yerlerinden çıkıp korkak ve zayıfları avlamak üzere.
Все психи мира повыходят из своих лесов охотиться на испуганных и слабых.
İyi şeyler gözünün önündeyken farkına varmayan kızlar vardır kaç kez teklif edildiğinin bir önemi yoktur.
Некоторые девушки, не замечают сигналов парней даже если они очевидны, и неважно сколько раз ты это повторял.
- Kısa bir yolculuk olmak zorunda eğer kraliçenin elçisi ile buluşmayı kaçırmak istemiyorsan.
- Это должна быть недолгая прогулка. Если ты не хочешь пропустить встречу с посланником английской королевы.
Dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı, çocuk kaçırmaya yardım.
Мошенничество, кража личности, соучастие в похищении людей.
Simon kızımı kaçırdı.
Саймон похитил мою дочь.
Sonra kasırga çıkıyor insanlar evlere kaçıyor ama kızı doğru düzgün aramıyorlar bile, inanılmaz!
Оставь нас в покое. " начался ураган, все пошли в укрытие и её почти не искали! Невероятно!
Seni kaçırdığım için üzgünüm. Yazık oldu değil mi?
Прости, что забыла о тебе.
- Haksızlık mı? Uyurken vücudumu kaçırıp ölen sevgilimin cesedini çaldın!
Ты украл моё тело, пока я спал, и украл мою мёртвую девушку.
Kaçış güney çıkışından olacak.
Организую эвакуацию через южный вход.
Penguen başkanın kaçışını ana çıkıştan engelledi.
Пингвин угнал лимузин мэра через главный блокпост.
Yarın Aubrey James yüce jürinin karşısına çıkıp onlara kendisini kaçırıp işkence edenin Galavan olduğunu söyleyecek.
А завтра Обри Джеймс сядет перед присяжными и расскажет им, что Галаван его похитил и мучил.
Bunu kaçıramazdık.
Мы не могли это пропустить.
Kaç aile bir anneyi, babayı, erkek ya da kız kardeşi gömmedi?
Сколько семей не похоронили своих матерей, отцов, братьев и сестер?
Ayrıca istasyonun bilgi merkezine erişimimiz varken araştırma yapma fırsatını da kaçırdık.
А ещё мы упустили возможность навести справки, пока был доступ к информационному хабу станции.
Kaç yaşındasın sen, ufaklık?
Уверена. Сколько тебе лет, дитё?
Burası kaçık bir yer. Yani ikiniz de Sonia'yı görmediniz ya da ondan haber almadınız mı?
То есть, никто из вас не видел и не слышал Соню?
Bir dakika, kaçık.
Секундучку, чудила.
Kırmızı Şeytan beni kaçırdı ve şeytani sığınağına götürdü.
Красный Дьявол похитил меня и отвёз в своё логово.
Hepimiz senin Kırmızı Şeytanın elinden sözde kaçışından çok etkilendik.
Мы все очень впечатлены твоим якобы побегом от Дьявола.
Sıradan kızlar genellikle uçuk-kaçık olurlar.
Обычные девушки в значительной степени получать причудливый-deaky.
Onlar kızla bi'kaç çekim yapıyorlar, ve onunla işleri bitiyor.
Они будут стрелять девушке пару раз, и сделать с ней.
Onları ortalık yerde kaçırıyor olmalı.
Похищает он их наверняка в общественных местах.
Genelde açık alandan kaçırıyordu.
Обычно, он действовал в на улице.
Kızı kaçıranlar parayı 15 ülkede dolaştırmışlar fakat % 97 ihtimalle eminim ki kızınız Culiacan, Meksika'da bir yerlerde.
Похитители прогнали деньги через 15 стран, но я 97 % уверен, что ваша дочь, в Кульякан, Мексика.
Mesele, bu çevrede 47 ila 60 hektar arası büyüklükte kaç tane sığ bataklık olduğu.
Нужно узнать сколько мелких болот есть в этой области которые не превышают 60 гектаров.
Çılgınsın. Seni kahrolasıca kaçık...
Больной сукин...
- Phil, ilk kez kaç yaşında bir kızı öptün?
Фил, сколько тебе было лет, когда впервые поцеловал девушку?
Kartları tek elle de karıştırabilirsin iki elle de karıştırabilirsin ama şunu bilmelisin ki öfkeli kızdan kaçış yoktur.
Мы можем перетасовать карты традиционным способом. можем сделать это быстро.. Но ты знаешь, что нельзя убежать от злой... королевы.
Francis, babanla ben kaç defa bu Bourbonlar hakkında seni uyardık?
Франциск, сколько раз твой отец и я предупреждали тебя о Бурбонах?
Onları elimizden kaçırdık.
Мы их упустили. Проверьте здесь!
~ O onayı kaçırdı O kızamık vardı çünkü ve o reddetti Ertesi yıl bunu o bir büyüme atağı olur çünkü ve sonra bir bıyık,
Потому что к тому времени он сильно вымахал и у него отросли усы.
Atık fabrikasında meydana gelen patlamanın ihbarını alıp umursamayan Memur Ahn'ın daha önce elinden bir suçluyu kaçırdığı öğrenildi.
За день до пожара на заводе игнорировал сообщение о возможном взрыве. Неделей раньше тот же самый офицер допустил побег задержанного из полицейского участка.
Benimle ilgili bir kaç neden ortaya çıkıyor. Sorulan fazla soru cevapları daha fazla saklamalarına neden olur. Bizi suçlayabilecekleri her şeyi ortadan kaldır.
Это начинает беспокоить... тем тщательней прятали от нас ответы... избавьтесь от малейших улик.
Şu "çifte, sendelet, sağa Z kısa koşu, maksimum 75 çift kaçış" zırvalığı ne şimdi?
Что это за хрень : ган-трипс вправо Зэт короткий семьдесят пять макс комбо фэйд?
Sapıklık üzerine bir kaç kitap yazdı.
Она написала несколько книг про преследования.
Bir cinayette en kritik zaman ilk 48 saattir, ama kaçırılma konusunda her dakika kıymetlidir.
В случае убийства наиболее важны первые 48 часов, в случае похищения - каждая минута на счету.
Chloe'nin odasına çıkıp bir kaç tane ders kitabı alabilirim. Sonra da ona okurum.
Я могла бы просто подняться в комнату Хлои и взять несколько учебников и тогда я смогу читать их ей.
Umarım çiçekleri kaçırıp seni hayal kırıklığına uğratmamışımdır.
Ты не огорчилась, что я не помогаю с цветами?
Benzinci arkadaş, belki bir sonraki sefer muhtemel kaçırılan kişi hakkında aşağılık korkak olması dışında bir şeyler fark edersin.
А этот парень на бензоколонке? Надеюсь, в следующий раз он заметит в возможной жертве похищения что-то кроме ее дурной вони.
Açık bir detayı kaçırmışım...
я упустил кое-что настолько очевидное в...
Kaç giriş-çıkış var?
Сколько тут входов?
Bulvar gazetelerine konuşmasınlar diye kaç garson kıza para verdim, biliyor musunuz?
Вы представляете, скольких официанток я подкупил, чтобы они ничего не сказали репортерам?
- Bunu nasıl kaçırdık? - Muhtemelen Chili'nin saç ekimi izlerinin altında kaldığı için.
Ну, наверное, мы ее не заметили раньше, потому что она была под рубцами от фолликул Чили.
Kaçırılmanın olduğu yerde ekipler, Beckett'a benzeyen birini gören bir tanık bulmuş.
При опросе на месте похищения нашли свидетеля, она видела кого-то, похожего на Беккет.
Buraya gelin, sizi kaçık orospular.
Заходите, тупицы.
Bir kaç tane kale, Taç ve mücheverler için de... he bide, diplomatik dokunulmazlık var tabi.
Пара замков, королевские драгоценности и дипломатический иммунитет
Sonra, bebeği kaçıran bu adama, ödemeyi izi kolayca sürülebilen altın sertifikasıyla yaparak, ona kazık atacağız.
Затем, мы кидаем похитителя, Которому мы, очевидно, заплатили Золотыми сертификатами, которые легко отследить.