Kafam karıştı translate Russian
1,565 parallel translation
Biraz kafam karıştı.
Я немного запуталась.
Bir dakika, kafam karıştı.
Стоп! Помоги разобраться.
Üç gündür bu faturaların üzerinden geçiyorum kafam karıştı.
Я три дня разбираю эти счета, И я запуталась.
Yani, kafam karıştı.
Я имею ввиду, я в замешательстве.
Bunu daha önce söylem, ştiniz fakat kafam karıştı.görüyorsunuz ya Sizin aksinize ben doktorumla uzun romantik gezilere çıkmam. bunu kızarkadaşımla yaparım
Вы сказали это раньше, но я запутался. Видите ли, в отличие от Вас, у меня нет долгих романтических поездок со своим доктором. Я делаю это со своей подругой.
Üzgünüm biraz kafam karıştı.
Прости, я... просто немного смущён.
Kafam karıştı.
Я запутался.
Kafam karıştı biraz.
Что-то я не совсем поняла.
Tamam, biraz kafam karıştı şimdi.
Ладно, я тут немного запутался.
Biraz kafam karıştı.
Я что-то не понимаю.
Kafam karıştı. Üniversiteye gitmediniz mi?
я в замешательстве подождите-ка, в университете вы не учились?
Kafam karıştı.
Я просто запутался.
Kafam karıştı.
Я не понимаю.
Tekneye talip tek biz değiliz. Kafam karıştı.
- Мы не единственные в городе, кто хочет...
Biraz kafam karıştı.
Я в некотором замешательстве.
Kafam karıştı.
Так, я запуталась.
Ama açıkçası biraz kafam karıştı benim için bu şekilde düşünmenden.
Но я немного смущен тем, что вы срываетесь на меня.
Çünkü son kez bir kızın yükünü görmezden geldiğimde ki o yük Stella adındaki bir kıza aitti ve- Öyle mi? - Tüh, kafam karıştı şimdi.
В последний раз, когда я не обращал внимание на багаж девушки, это был багаж Стеллы, что-то я не припомню, чем там всё закончилось.
Kafam karıştı.
Я в замешательстве.
Beni bağışlayacaksın asker Sinclair ama biraz kafam karıştı.
Простите меня, боец Синклер, но... я немного озадачен.
- Kafam karıştı.
- Я не понимаю.
Kusura bakma, biraz kafam karıştı.
Извините. Я в недоумении.
Bildiğini biliyorum ama- - Kafam karıştı.
Я знаю, что вы знаете, но я... я запуталась.
Kafam karıştı.
Я... озадачена
Evet, kafam karıştı.
Да, будем считать, что озадачена.
Kafam karıştı şimdi.
Я немного сбит с толку.
- Kafamı karıştırdı.
- Ответил, не отвечая.
Kafam bi dünya olmuş, kızışmışım herhalde çünkü uyandığımda pantolonum çıkarılmıştı.
Должно быть, во сне я сильно ворочался, поскольку утром на мне не оказалось штанов.
Kafam biraz karıştı da.
Я немного запутался.
Kafam karışmıştı.
Я был на море.
Sana söylemeliyim Lucky kafamızı karıştırdın.
Признаюсь тебе, Лаки, ты нас надул.
Şaşkınlığınız kafamı karıştırdı.
Ваше удивление меня смущает.
İşte benim kafamı karıştıran şey de tam olarak bu.
Ага, именно это и поставило меня в тупик.
Bu aynı anda beni hem korkutuyor, hem kafamı karıştırıyor, hem de üzüyor.
Это пугает, и сбивает с толку, и огорчает одновременно.
Dürüst olmak gerekirse şu an biraz kafamı karıştırdın.
Я должен быть честным. Прямо сейчас ты свбиваешь меня с толку.
Teddy'nin ne olduğunu bilmiyorum. Teddy, o beni tetikliyor, kafamı karıştırıyor.
Тедди цепляет и смущает меня
Bağış yapmak için kurum ararken birçok uğraşa değecek kurum bulmuştum, kafam karışmıştı.
Когда я, эм, выбирал общество для моего пожертвования, было так много достойных вариантов, я был сбит с толку.
Çünkü kafamı karıştırmaya çalışıyorsunuz.
Потому что вы пытаетесь меня запутать.
Kafamı karıştırmaya çalışıyorsunuz çünkü Tanrı...
Вы пытаетесь меня запутать, потому что Бог на небесах...
Kafamın karıştığı şey, annesi aslında babası babası da siyahi ama bebek siyahi değil.
Я запутался. Мать - это отец отец - чёрный, ребёнок не чёрный, то есть...
Kafam karıştı.
- Чё-то я не поняла...
Tüm bu Mason olayı benim kafamı karıştırdı.
Знаешь, вся эта история с Мейсоном меня немного удивила.
Bu kadın kafamı karıştırdı.
Очень не по себе было от этой женщины.
Kafamı karıştıran şey şu eğer birkaç gün önce rüyaların neyle ilgili olduğunu çözdüysen rüyanın içeriğinin bilincin kapalıyken seninle iletişim kurduğunu düşünüyorsan neden hâlâ aynı rüyayı görüyorsun?
Меня это и интересует,... Если вы несколько дней назад выяснили, что этот сон значит, значит, содержимое из подсознания добралось до вашего разума. Почему вы всё ещё видите этот сон?
O rahibeler hakikaten kafamı karıştırmış.
Те монашки серьёзно меня запутали.
Jenna derslerini sesli dinliyor ve bu da kafamı karıştırıyor.
Дженна слушает свои лекции слишком громко, и мне это мешает.
Bu gemiye ayak bastığımızdan beri kafamızı karıştıran problemler üzerinde çalışıyorum, Bay Brody.
Работая над проблемами, которые путают нас С тех пор как мы вступили на борт корабля мистер Броди
- Kafamızı karıştıran gizem filmleri gibi.
- Это просто мозгоебство. - Да.
Sen kafamı karıştırıyorsun. Matt'i beklerim.
Нет-нет, ты меня с толку сбиваешь, я дождусь Мэтта.
Dil değiştirerek kafamı karıştırma.
Ты не запутаешь меня переключением языков.
Her şey öylesine kafamı karıştırmıştı ki. Hala görebiliyordum ama protokol, bürokrasi. Üstelik kazadan önceydi.
Я был так смущён всем, и это было до происшествия.