English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kalay

Kalay translate Russian

488 parallel translation
İzin ver, sizlerle kalayım Ned.
- Позволь мне остаться с вами, Нед.
Bırakın kalayım. Sadece biraz daha.
Позвольте мне остаться, хоть ненадолго.
Burada olman hoşuma gitmiyor, bu yüzden fazla kalayım deme.
Она ждет тебя. - О ком это ты?
Lütfen, yoldaş, burada kalayım.
Пожалуйста, товарищ... позвольте мне остаться...
Lütfen bırak kalayım, Maxim.
Пожалуйста, позволь мне остаться, Максим.
Hayır. Sakıncası yoksa burada kalayım.
Нет, я посижу тут, если можно.
Neden evde kalayım ki?
Почему я должна оставаться дома?
Bu akşam seninle evde kalayım mı?
- Да. - Хочешь, я останусь с тобой?
- Seninle kalayım.
Я останусь с тобой.
- Kalayım mı, George?
Мне еще подождать?
- Geçene kadar burada kalayım. - Ne geçene kadar?
- Я посижу, пока всё не пройдет.
Bir varmış, bir yokmuş demekle mi kalayım o canlar için?
Я не могу забыть то, что мне было Всего дороже.
Ben de dedim ki, "Neden Chicago'ya çakılıp kalayım ki? Zaten küpümü doldurmuşum. Neden çocuklarımın okulu bitirmelerini bekleyeyim ki?"
И я говорю, "Зачем мне оставаться в Чикаго?" Я уже достаточно заработал.
Bırak ölü kalayım.
Пусть я буду мертв.
Yalnız kalayım iyisi mi.
Нет... Спасибо...
Daha bir yaşında oyuncaklarını beşiğinden fırlatırdı... ben iki de bir eğilip onları toplamak zorunda kalayım diye.
Ей был только год, а она уже выбрасывала свои игрушки из кровати, чтобы мне пришлось нагибаться и подбирать их.
- Yanında kalayım.
- Да, я останусь с тобой.
Ben kalayım.
Спасибо. Я останусь.
- İçeride ne kadar kalayım? - Çok güzel bir soru.
И долго мне тут быть, капитан?
Ama sakın daha fazla geç kalayım deme.
Но возвращайся до обхода стражи,
- Aynı fazer gücünde kalayım mı?
Навести на них оставшиеся бластеры, сэр?
Gümüş, altın, kalay madenleri.
Серебряные копи, золотые, оловянные.
Beni kovmayın, burada kalayım.
Я прошу только об одном. Позволь мне остаться.
- Biraz daha kalayım!
Но я не хочу спать.
- Kalayım mı?
- Хочешь чтобы я побродил вокруг?
Neden? Başka adamlarla evlendiğini görmek için kalayım mı?
А что ж я, буду смотреть, как этот изверг тебя за другого выдаёт?
Burada kalayım. Ses yapmam.
Позволь мне остаться, я буду тихо!
- Lütfen biraz daha kalayım.
— Ну хоть чуть-чуть.
- Seninle kalayım mı?
- Можно мне остаться с тобой?
Maddesi kalay, Japon malı ve çocuklarımdan biri çimlere atmış.
Она сделана в Японии из сплава олова и была запущена над лужайкой одним из моих детей.
Ne ve bu geceki çalıntı benzin parasını ödemek zorunda mı kalayım?
Да ладно, и буду должен заплатить за топливо, которое ночью украдут?
% 38 kalay.
38 % жести.
İzin ver kalayım. Gidecek başka yerim yok.
Позвольте мне остаться, мадре, пожалуйста.
Yanında kalayım.
Позволь остаться с тобой.
- "Ne diye kalayım ki..." - Bu aşağılık dünyada! "Güle güle git."
Зачем мне жить... в ничтожном этом мире?
Ama bırak burada biraz daha kalayım.
Только позволь мне еще тут постоять.
Brad, ölüp de üstüme kalayım deme.
Брэд, при мне больше не умирай.
Arabada mı kalayım?
Я не хочу. Холодно.
Bu gece buralarda kalayım. Araba kullanırsam kesin ölürüm.
сдохну как собака.
Ve biliyorum hepsi benim hatam. Ama diyorum ki : Filmin son 30 dakikasını baştan çekmek zorunda mı kalayım?
Но что, я должен снимать последние 30 минут картины в начале?
- Evet, ben burada kalayım.
– Я останусь тут.
Ben kalayım, sen dönüşte beni al.
Я останусь, а ты заберёшь меня, когда вернёшься.
- Gideyim mi, kalayım mı?
Надолго тьi исчезаешь?
Burada mı kalayım?
Стоять в стороне?
- Kalayım mı yoksa...
- Хочешь чтобы я остался или...?
Bırak da kalayım.
Ну уж нет.
İyi öyleyse, sizine kalayım.
Тогда я остаюсь с вами.
O halde paltomu çıkarıp bir süre daha kalayım.
- Давайте.
Neden bu yaşlı deli adamla kalayım?
Иначе сорвёшься вместе с ним и будешь раздавлен.
Sadece bu gecelik yanınızda kalayım.
ѕросто... ѕросто позвольте остатьс € с вами на ночь.
Otoyol 70'te mi kalayım?
Ты хочешь, чтобы я оставался на шассе 70?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]