English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kalıyorsun

Kalıyorsun translate Russian

1,549 parallel translation
Elridge, benimle kalıyorsun. Sanborn, bölgeyi sen korumaya al.
Элдридж, останешься здесь со мной.
Çünkü inanırsan birçok fırsatı tepmek zorunda kalıyorsun.
Потому что из-за этого многое упускается.
Sen burada kalıyorsun.
А ты останешься здесь.
Her gün bununla yaşamak zorunda kalıyorsun, değil mi?
Ты живешь с этим каждый день, не я?
Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Rios, sen benimle kalıyorsun.
Значит, нужно двигаться осторожно.
- Öyleyse sen de burada kalıyorsun.
- Значит, ты тоже здесь живешь?
Geride kalıyorsun.
Стало легче.
Sen burada kalıyorsun.
Оставайся здесь.
Kocam Tower Hamlets'te çalışıyor, inan bana oradaki çocukların yanında Angela Lansbury gibi kalıyorsun.
Мой муж работает на "Тауэр-Хэмлетс", и поверь, на фоне тамошних детей ты говоришь как...
Turku'ya dönüyor, ve orada kalıyorsun.
Вали к себе в свой Турку и не вздумай возвращаться.
Sen de onlarla mı kalıyorsun?
- Хорошо. Останетесь с ними?
Eninde sonunda kendi başına kalıyorsun.
Сегодня наш вечер...
Geç kalıyorsun.
А то еще опоздаешь.
Şimdi annenle kalıyorsun ama hâlâ yorgun olduğun için okulda uyuyakalıyorsun.
Сейчас ты с мамой и и ты все равно настолько устаешь, что засыпаешь в классе. В чем дело?
Otelde mi kalıyorsun?
Ты в гостинице остановился?
Sinerji Buluşmamıza bile gelmedin. Bu arada kayan bir yıldız gördüm. Ve her gün geç kalıyorsun.
Тебя не было на корпоративе - кстати, я видел падающую звезду... ты каждый день опаздываешь.
Gibbs, yemeğe kalıyorsun.
Гиббс, Вы остаётесь на ужин.
Neden kalıyorsun?
Но почему ты не уезжаешь?
Neden kalıyorsun?
Почему ты осталась?
Üzgünüm, sen burada kalıyorsun.
Простите, вы остаётесь здесь.
Hep geç kalıyorsun.
Ты все время опаздываешь.
Burada mı kalıyorsun?
Ты здесь живёшь?
Burada mı kalıyorsun?
Ты здесь живёшь что ли?
Bu sefer yerinde kalıyorsun.
На этот раз, ты сидишь тут.
Günlerce çalılık bir arazide kalınca, İnce zekânı kullanmak zorunda kalıyorsun.
огда ты в лесу четыре дн € подр € д, полагатьс € можно только на собственную смекалку.
Derdin ne senin? Hep arkamda kalıyorsun.
Ты всегда сзади плетёшься.
Sen kalıyorsun.
Ты останешься.
- Burada kalıyorsun.
Ты остаешься здесь.
Ama mademki kalıyorsun aramızda, bu iş böyle yardımla olmaz.
Но раз уж ты остаёшься с нами, то хватит уже жить подаяниями
Walter, sen burada kalıyorsun.
Дети играют снегом. Уолтер, ты остаешься здесь.
Sen ise olduğun yerde kalıyorsun.
Ты же оставайся здесь.
Neden herkesin bu saçmalıklarına maruz kalıyorsun?
Почему ты набрался этого дерьма ото всех?
Zayıf ve etkisiz kalıyorsun.
Ты ведешь себя слабо и неэффективно.
- Kalıyorsun değil mi?
Ты останешься?
- Gidiyorum. - Ben de. Hayır, sen kalıyorsun!
/ Ухожу. / И я тоже. / Нет, ты не уйдёшь!
Niye? Onlarla kalıyorsun. Onlardan değilsin.
Ты же просто остаешься там, ты не с ними.
Doğru, hastaneye bağlı olan bir otel odasında kalıyorsun.
О нет, ты живёшь в отеле-больнице.
Ama hâlâ bir otelde kalıyorsun.
- Ты все еще живешь в отеле.
Sen kalıyorsun.
Не тебе.
Sen orada çalışanlardan daha fazla kalıyorsun.
А что? Ты сам туда как на работу ходил.
Bilirsin çıkıyorlar, çıplak kalıyorsun.
Ну, она снимается. Совсем.
- Sen benimle kalıyorsun.
- Ты останешься со мной.
Otelde mi kalıyorsun?
Остановились в этом отеле?
- Burada kal. Ne yapıyorsun?
- Стой...
Sen Kal-El ile olan ilişkinden başka şeylerle daha çok anılıyorsun.
Тебя помнят не только за то, что у тебя были отношения с Кал-Элом.
Ölen güvercin gibi.Kocam "sen yorgun hissettiğinden yoruluyorsun... daha fazla kahve iç, sonra bebek uyuya kalır, zaten uyuyamıyorsun" diyor.
А потом ты так устаешь быть усталой, что начинаешь пить больше кофе, потом ребенок засыпает, а ты все равно не можешь заснуть.
Sen kibirli konuşmanı yapıyorsun, sonra bütün işi ben yapmak zorunda kalıyorum.
Ты делаешь опрометчивое заявление, а выполнять все мне.
- Hayır, boğmaktan bahsetmiyorum. Buraya geliyorsun ve beni içinde durduğum buz kalıbından çıkarıyorsun.
О том, как ты появился и вынули из меня сосульку.
Yazın üç ay boyunca onları eğlendirmek zorunda kalıyorsun.
Ты должен попытаться занять их чем-нибудь интересным
Sağ ayağını kullanırken biraz ağır kalıyorsun sanırım.
Только правую педаль слегка передавливаете.
Yaptıkların yanına kâr kalır mı sanıyorsun?
- От'А'до'B'с'B'на'C'. - Ты думаешь, что ты не будешь наказан?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]