English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kanatlar

Kanatlar translate Russian

1,663 parallel translation
Kanatların!
Твои крылья!
Neredeyse kanatlarım kopuyordu.
Мне чуть крылья не оторвало.
Kanatlarımızı kökünden koparır...
Когда враг нам крылья оторвет
Aç kanatlarını da, götüreyim seni...
Откройся и позволь мне позвать тебя
Kanatlarım olsaydı, uçağın arkasından uçardım.
Я никогда ничего не хотел так сильно, как сейчас.
Kanatların direnci yüzünden.
Сопротивление крыльев.
Kanatları olmayınca ve bir tane rezistans olursa...
Если убрать крылья и оставить только сопротивление самолёта
Ağlıyorum ben de kanatlarımı sürterek birbirine.
И я тоже кричу потирая своими крыльями
Keşke küçük bir serçe olsaydım kanatlarım olsaydı ve uçabilseydim.
Хотела я бы Быть маленькой птичкой На крыльях своих
Şeytan'ın kara kanatlarını çırpışı gibi çok soğuk bir rüzgâr tarafından hırpalandım.
Я был избитый от холодного ветра это похоже на избиение от черных крыльев Люцифера.
Kanatları destekleyin hemen!
Мы прострелены!
Kanatlarından yayılan gaz saate 965 bin km hızla ölen bir yıldızın kalbinden çıkıyor.
Ее крылья - это кипящие котлы газа, извергаемого со скоростью миллион километров в час. из сердца умирающей звезды.
Kanatlar, kuyruk ve baş bölgesinden biyopsi yapıp Londra'ya gönderelim.
Мы должны сделать биопсию крыльев, хвоста черепной доли, отправить их в Лондон.
Belki benim de kanatlarım çıkar da uçar giderim.
Да, тoгда я oтpащу себе кpылья и взлечу.
Kanatlarınız var mı?
У вас есть крылья? У вас...?
Kanatlarımın ardındaki rüzgarsın, dostum.
Благодаря таким как ты, мы дышим!
Kendi kanatlarıyla uçmasının zamanı geldi.
Теперь он выкручивается сам.
Bu onun için çok talihsiz bir durummuş çünkü o prensesine sarılmayı çok severmiş. Ama ringalar gibi kanatlarınız olacağından penguen olunca sarılamazsınız.
Для него... это было неудобно... потому что он любил обнимать своих принцесс... но пингвинам нельзя, потому что у вас крылья, как селёдки.
Ringaların kanatları yok ki.
У селёдки нет крыльев.
Penguenlerin kanatları ringalara benzer.
У пингвинов есть крылья, похожие на селёдки.
Kanatları öyle büyükmüş ki iki kızını birden kanatları arasına alabiliyormuş.
И крылья его стали такими большими, что он мог обнять двух своих доченек.
Senin ne zamandır sırtında beyaz kanatların, kafanda da ışıklı halen var?
А ты когда отрастил крылышки с нимбом?
Saati ver yoksa o lanet kanatlarını tek tek yolarım!
Отдай часы, или оторву крылья нахрен.
Ama şu an burada sadece ikimiz varız ve ben bir melek gibi kanatlarını açtığını görüyorum.
Вот прямо сейчас, здесь, что-то происходит между нами, и я вижу, как ты расправляешь крылья, словно ангел.
.. ve kara kara kanatlarında, kara kara tüyler olan adamlar.
.. и люди с черными, черными перьями в их черных, черных крыльях.
"Kanatlarınızı yayın ve uçun"
"расправь свои крылья и лети"
Neden sadece kanatlar hakkında dertlenmiyorsun. Ve kendi işin hakkında. Bu nasıl?
Почему бы тебе ни перестать заботиться о зонах, а заботиться только о себе... как тебе?
Doğru kanatları aldığınız zaman, uçabileceksiniz.
Если вам дать крылья, мадмуазель, вы полетите!
Kanatlarını açmak misali.
Думайте об этом, как о расправлении крыльев.
- Yapma, kanatları çöküyor.
Да бросьте. Складывающееся крыло?
Giriş noktalarını, kapıları, kanatları daha açık bırakıyorsun.
Ты оставляешь точки доступа, двери, крыло, довольно открытыми.
Giriş noktalarını, kapıları, kanatları daha açık bırakıyorsun.
Ты оставляешь точки доступа, двери, крыло, более открытыми.
Şu anda kim beni kanatları arasına alacak,
Вам сейчас бы это точно не помешало,
Tavuk kanatlarının ve dondurmanın üzerinden birbirine bakan iki yabancıydık sanki.
Лишь два незнакомца, уставившихся друг на друга через тарелки с жареными крылышками и мягким мороженым.
# Şifasında yükseldim kanatları ile #
♪ К исцеленью всех воскрес. ♪
Ve tüm bunları kontrol ettiğin bir LCD ekran. Ön ve arka kanatlar. Tüm bunlar için mühendislik diploman olması lazım.
На руле жидкокристаллический экран, который можно прочитать только будучи инженером.
# November # # sanki gökyüzü bize aitmiş gibi # # kanatlarımızı çırpıp uçalım #
* Ноябрь, * * притворимся, что небо нам лишь дано * * взмахнем мы крылом и полетим на свиданье *
Kanatları benimdir.
- Чур, его крылья мои.
Evet, kanatlarım var.
У меня есть крылышки.
Tujunga Pırpır Kanat'ta o atomik kanatların tadını çıkarıyordum ve çıkarmaya devam edeceğim!
Я был, и буду, наслаждаться куриными крылышками на фестивале жареных крылышек в Тахунге
Kurbanlarımın kanatları yok.
У моих жертв не было крыльев.
Daha soğuk, koyu mavi alanlar ise kanatları.
Инфракрасный диапазон позволяет по-новому взглянуть на поведение летучих мышей.
Biliyorum, - bulut - lafı kulağa çokta korkunç gelmiyor fakat bu bulut, kanatlar üzerinde aniden bir araba ağırlığında baskı yapıyor
Знаю, что это не звучит так уж страшно - облако - но это облако вдруг как бы переносит вес машины на крылья.
Kanatlarının hareketleri kanat haraketlerinin oluşturduğu buğuda kaybolur.
Движения крыла размывались.
İşte bu yüzden toparlak bir şekli var Göğsü adeta kanatları çırpmaya yarayan bir kas yığını.
Так вот почему он такой круглый, его грудная клетка - это скопление мускулов - силового механизма крылышек.
Kanadını her aşağı çırpmasının sonunda, kanatlarını tekrardan büker.
После каждого взмаха он поворачивает свои крылья.
Böylelikle kanatlarını yukarı doğru çırparken bile duman hala aşağı itilir Bu kendisine iki kat kaldırma kuvveti verir
Таким образом, даже при ходе крыла вверх, дым продолжает стремится вниз, удваивая его подъемную силу
Tanrı sana yeni ve güzel kanatlar verdi sen de yeniden onu kölesi oldun.
Ух ты. Бог дает тебе новые крылья, и вот ты снова его сучка.
O tanrının kanatları altında.
Он в царстве Господа.
Mickey'i kanatları altına almıştı.
Он взял Мики под своё крыло, понимаете.
Kanatlarımı sevdin mi?
Нравятся крылья?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]