Karısıyım translate Russian
472 parallel translation
Adım Lisette, Schumacher'in karısıyım.
Меня зовут Лизет. Я мадам Шумашер.
Ben... ben Maxim'in karısıyım.
Я жена Максима.
- Ben karısıyım, ne istiyorsunuz?
— Я миссис Дитрихсон. Чего вы хотите?
Hiç anlamıyorum. O Liyan'ın kız kardeşi, ben de onun karısıyım. Onun sorumluluğu bana ait.
Она на моем попечении.
Ben Bayan Chumley, Dr. Chumley'nin karısıyım.
Я жена доктора Чамли. Меня зовут Дауд.
Ben onun karısıyım. Dürüst olmalı ve beni dinlemeliydi.
Я думала, раз я его жена, он будет по крайней мере доверять мне.
Ben Ed Avery'nin karısıyım, ve ona ne olduğunu bilmek istiyorum. Tamam mı?
Я просто жена Эда и я хочу знать, что с ним происходит.
Onun karısıyım.
Я - его жена.
Ama şimdi başka birisinin karısıyım ve ben bütün hayatım boyunca sana sadık olacağım.
"Но я другому отдана ; Я буду век ему верна"
Teer'ın karısıyım.
Я - жена теера.
Ben Rosemary Woodhouse Guy Woodhouse'un karısıyım.
Это Розмари Вудхаус, Жена Гая Вудхауса.
Onun ikinci karısıyım ben.
Я его вторая жена.
Adım Geertje Dirx, Hoorn Belediyesi trompetçisi Claeszoon'un dul karısıyım.
Я Хирти Диркс, вдова Абрахама Клеазона, трубача.
Evet, karısıyım.
Да, я его жена...
- İmparator'un öteki karısıyım.
- Я вторая жена его Величества.
- Ben Başkan'ın karısıyım.
- Я жена президента.
Ben Bakan'ın karısıyım!
Я жена министра!
"ben bakan'ın karısıyım!" "göster bana bakanlığını!"
"Я жена министра!" "Покажи нам своё министерство!"
kim miyim? ben bakan'ın karısıyım.
Я жена министра.
Ben Takazawa'nın karısıyım. Haru.
Я жена Таказавы, Хару.
Evet, karısıyım.
Да, я его супруга.
En azından öyle umut ediyorum. Onunla tanıştım ve bu kasabanın ne kadar güzel bir yer olduğunu anlattı. İnşa ettiği harika evi ve gerçeği söylemek gerekirse ben onun karısıyım.
Мы познакомились, и он рассказал мне об этом замечательном городке, о потрясающем доме, который он построил... и, по правде говоря, я его жена.
Ben Gwen. Karısıyım.
Я Гвен, его жена.
Sorun değil, ben de onun karısıyım.
Как поживаете? - Нормально. Я его жена, Алабама Уорли.
- Karıştırmış olmalıyım.
- О, я, должно быть, ошибся.
Yanlışlıkla karınızınkini almış olmalıyım.
И должно быть по ошибке взяла сумочку Вашей жены.
Şu gazeteyi bir kenara bırakıp bulaşıkları yıkar mısın?
Оставь газету и убери посуду.
Komutanın karısıyla buluşmak uğruna hapiste 20 yıl yatmayı göze alır mıydım?
В течение 20 лет встречать тебя почти каждый день...
Karıştırmış olmalıyım.
Я наверное вас смутила, простите.
Telefon çalınca yatak odasının kapısının altından ışığın yandığını göreceksin. Karım kapıyı açınca ışık odaya dolacak.
Когда зазвониттелефон, вы увидите сквозь щель между дверью и полом, что она зажгла свет в спальне.
- Ellerini sık sık yıkar mısın?
- Часто моешь руки?
Onun karısıyım.
Я его жена.
Ya eylemlerimizde tavizsiz olur ve onlara duygularımızı karıştırmayız,... ya da her şey darmadağın olur, yanlış mıyım, Pautasso?
Либо мы действуем твердо, без эмоции или,... все развалится. Так, Паутассо?
Eski günlerdeki gibi, sırtını yıkarım.
Хорошо, моя дорогая. Я скажу тебе чем мы займемся, как в старые добрые времена. Когда ты будешь готова.
Yıldız haritası çıkarışımızın üçüncü gününde, belirlenemeyen obje yolu kesti.
На третий день составления карт, необъяснимый кубический объект преградил путь нашему судну.
Fransa'da balayına çıkar mıyım sık sık?
Я не шпионю, я пытаюсь прийти в себя.
- Komiserim, ben bu alkoliğin karısıyım!
Врешь!
Ayar, karışım. Yıka, sabunla, durula, kurula.
Лекарства, микстуры, мыло, бритва.
Bu yıl suçsuz yere üçüncü işten çıkarılışım.
Это уже третья работа в этом году, с которой меня выгнали.
En iyisi July'yı bulalım Ona karısının kaçtığını söyleyelim.
Лучше бы тебе поехать найти его и рассказать ему, что его жена сбежала.
Sana bir şey söyleyeyim. Bütün bu pırlantalı, kürklü insanlar... soyuldu mu, tecavüze uğradı mı onların babası olup çıkarım. Başı sıkışan herkesin babasıyım!
Дай мне сказать тебе кое-что об этом. с их камнями и мехами- - и я вдруг стану их папой. и я сразу всеобщий папа!
Dışarıya çıkar mısınız Lordum?
He yйти ли нaм пoдaльшe из этoгo вoздyxa, милopд?
Saf çikolatayı bugün bizim yaptığımız..... gibi yapmıyor..... ince kıyılmış tütünle karıştırıyor ama onu yemiyorlardı içiyorlardı.
И его не ели, а курили.
Günleri karıştırmış olmalıyım.
Я, наверное, перепутала дни.
Karısını ben öldürmüş olmalıyım!
Я мог это сделать!
- Onun karısıyım.
Я его жена.
Gelip ellerinizi yıkar mısınız.
Идите сюда вымыть руки.
Arkadaşımın, uçak biletini üç beş kuruş az versin diye 44 yıllık karısını kaybetmiş amcasından ölüm sertifikasını almasını mı istiyorsunuz?
Вы хотите, чтобы мой друг просил своего дядю, человека, который потерял жену, с которой прожил 44 года дать ему свидетельство о смерти, чтобы сэкономить несколько баксов на полёте?
Aklının ne kadar karışmış olduğunu tam anlayamamıştım ta ki kasabadaki dükkandan takma bir bıyık alıp Simeon Lee'nin oturma odasındaki resminin üzerine koyana kadar.
Его недоумение волновало и меня. Пока я не приобрел в деревенском магазине фальшивые усы и приложил их к портрету Симеона Ли в гостиной.
Makineden çıkarırken bir bakıyorum 5 donunu yıkamışım.
Я вытаскиваю белье, но нахожу пять пар его трусов.
Charles, masamızın altındaki sidik ve kusmuk karışımı ; bu değersiz yığın... iyi doktorun üvey evlatlarından uzaklaştırdığı birisi.
Ётот никчЄмный кусок дерьма - не кто иной, как странный приЄмный сын нашего доктора.