Kayıtlar translate Russian
8,558 parallel translation
Hastane kayıtları için de durum aynı. 16 yaşından sonrası için bir şey yok.
И нет медицинских записей после её 16-летия.
Hem Kim Hye Jin'in banka kayıtlarına tekrar baktım. Büyük meblağda bir paranın verildiğine dair hiç iz yok.
Я просмотрел банковские записи Ким Хё Чжин и не обнаружил денег.
Çünkü buradaki nüfus kayıtları açıkça belirtiyor ki Serena Knight, Soso'ya 1865'te gelmiş.
Что в данных переписи четко указано, Серена Найт поселилась в Сосо в 1865 году.
Ata vurmasının kayıtları varsa, hemen istiyorum.
Если у тебя есть запись, как она бьет лошадь, пришли мне ее.
DNA örneği ve tıbbi kayıtlarım hariç tabii.
Мне от тебя ничего не нужно. Кроме проверки ДНК и ознакомления с моей медицинской историей.
Kayıtlar deli. Bu Çin'dir...
В том смысле, что регистрационный список очень странный.
Çimento kayıtlarını mı işlettiler?
Ложили ли они цемент?
Çimento kayıtlarını hiç yürütmediler.
- Они не проверяли цемент.
Gelecek olan savaşta yardımı dokunacak önemli kayıtlar getirdi.
Он принёс важные документы, которые помогут в предстоящей битве.
- Ada kayıtlarını kontrol ettim.
- Но я проверила записи.
Savcı'nın bulgularına rağmen siz ikiniz, etik ve legal olmayan bir şekilde kayıtları inceliyorsunuz.
И даже несмотря на заключение эксперта вы обе предприняли неэтичную попытку, возможно, даже незаконную, сравнения снимков зубов.
- Theresa Renney'nin medikal kayıtlarından oldukça eminsin.
- Похоже, вы очень осведомлены об истории болезни Терезы Рени.
Bu şikâyetname, tüm kişisel ve kurum mali kayıtlarını saklamanızı icap eder. Beklemedeki anti-tröst tekliflerinizi federal mahkemeye bildirin.
Данный документ требует, чтоб вы сохраняли личную и корпоративную финансовую документацию до момента передачи в Федеральный Суд.
Dewey ile yaptığım tüm toplantıları ve kayıtları çıkart.
Подготовь записи всех моих встреч с Дьюи.
Tüm kayıtları mı?
Все?
Kalloor'un cihatçı hayali tetikçisinin kayıtlarını işaretliyoruz. 20 yaşında, Irak uyruklu biri.
Повесим убийство Каллура на воина Джихада, 20-летнего гражданина Ирака.
Banka hesapları, seyahat belgeleri, e-postalar, telefon kayıtları yarattık.
Мы создали счета, документы, почтовую переписку, телефонные разговоры.
Şaka bir yana, muhasebe kayıtlarımızı görseydin arkana bakmadan kaçardın.
Шутки в сторону. Наши бухгалтерские книги привели бы вас в ужас.
Son 10 yılın kayıtlarını, hesap özetlerini müşterilerin ve tedarikçilerin tam listesini görmek istiyorum.
Мне нужны бухгалтерские книги за последние 10 лет. Банковские счета, полный список клиентов и поставщиков.
- Son 15 yılın kayıtlarını verin lütfen.
Тогда мне нужны книги за последние 15 лет.
- Ama aylarca bu kayıtları inceledim. Sadece bir yıl geriye gidebilmiştim.
Я просматривала эти отчеты месяцами, и просмотрела всего один год.
Kendi parasını alıp çalarak ve kayıtlarına geri koyarak...
Видишь ли, забирая свои собственные деньги, а потом возвращая их на счета...
Kırk yılı aşkındır Gambino ailesinin muhasebe kayıtlarını tutmuş.
Он сорок с лишним лет подтасовывал отчетность семьи Гамбино.
- Leavenworth, adamlarda ordu kayıtları...
Ливенворт... Он значится в военных архивах...
Muhasebe kayıtlarındaki kaçakları bulmam için.
Чтобы защитить вашу бухгалтерию от утечек.
Bu kayıtlar aylar öncesine dayanıyor.
Тут съёмка за несколько месяцев.
Güvenlik kayıtlarına bakabilir miyiz?
Можно посмотреть на запись с камер?
Alicia Marcus'un babası tarafından çekilen çocukluk kayıtlarına dayanıyordu. Sen de tıpkı benim gibi, onun suretinde yaratıldın.
Мы обе созданы по ее образу и подобию.
Kayıtları Federasyon'un var oluşunun çok öncesine gidiyor.
≈ сть записи ещЄ до существовани €'едерации.
Harika. Ses kayıtlarını da dinlemek istiyorum.
Великий, я хочу услышать эти ленты.
Kayıtlar için belirteyim.
Элизабет.
Giriş kayıtlarını silmeyi unutmuşsun.
Вы забыли удалить логи доступа.
Banka kayıtlarını, künye kayıtlarını, yurtdışı seyahatlerini..... silah kayıtlarını, araç kayıtlarını yumurtalarını nasıl sevdiklerini, en sevdikleri dondurmayı, geçmişini istiyorum.
Мне нужны их банковские выписки, послужные списки, поездки за рубеж, разрешение на оружие, регистрация на машину, яйца любят вкрутую или всмятку, и все это мне нужно было вчера.
Bir spor barından alınan güvenlik kayıtları Bay Hipwell'in o gece nerede olduğunu açıklıyor.
Запись с камеры из спортивного бара подтверждает местонахождение м-ра Хипвелла в тот вечер.
Bunlar celp edilen banka kayıtları. Denizaşırı hesaplarıyla, iade edilen vergilerini karşılaştırın lütfen.
Так, представляемые в суде банковские записи соотносящиеся с его оффшорными счетами и налоговыми выплатами.
İsmi yer alan davacılar adına Pierson ilaç şirketinden Arthur Denning'e karşı sivil dava açıldığına kayıtlar şahit olsun.
Давайте запишем в протоколе, что мы завели гражданское дело от имени указанных истцов против Артура Деннинга из "Пирсон Фармасьютикалс".
Kayıtlar için kimliğinizi doğrulamakla başlayalım.
Начнем с подтверждения вашей личности.
NSA'ın telefon kayıtlarını nasıl topladığı ve değiştirmek için kongre ile birlikte çalıştıkları da raporların arasında.
Конгресс реформирует процесс сбора данных АНБ...
Bunu bulmak haftalar sürer, tabii bu kayıtlar hala varsa.
Это заняло бы недели, чтобы найти это, если бы такие записи вообще существовали.
Finansal kayıtlarını düzenli tutmamış, keza biz de tutmadık.
- Она неаккуратно обращалась со своими финансовыми записями, но и мы тоже.
- Ancak dosya adlarına bakarsak bunlar hükümet kayıtları.
Судя по названиям, это архив Правительства. - Ладно.
Geminin sistem ve kayıtlarını kontrol etmemiz gerek.
Нужно проверить системы корабля и бортовые записи.
Çocuklar sefer kayıtlarına ulaştım.
Народ. Есть доступ к системе навигации.
Kayıtları kontrol ettiklerinde muhtemelen tekmeyi yiyeceğim.
У меня будут проблемы, когда они проверят журнал данных.
Donnager çatışmasının gerçek zamanlı taktiksel kaydı. Tüm sensör kayıtları ve analizler milisaniyelerle mevcut.
Это запись тактического боя Доннаджера в реальном времени, с точностью до милисекунд полная информация с бортового журнала.
Toplu taşımadan kayıtları ve adli tıptan haber bekliyorum.
Я жду информацию от транспортников и криминалистов.
Güvenlik kayıtlarında onun... orada olup olmadığına bakmak istedim.
Я запросил видео, чтобы посмотреть, был ли он уже там.
Bunu açığa çıkaramayacaklarını, bunun sağlık politikasına aykırı olduğunu söylediler. Peki ya park alanındaki... güvenlik kayıtları? - Siktir.
Мне отказали, потому что не могут нарушить тайну медицинской информации.
Adli tıp kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri ile, Khan'ın cinayetle olan ilgisi kesinleşti.
Прочие улики и очевидцы подтверждают его причастность.
Eski askerin kayıtlarını araştırdınız mı peki?
Может, проверим других бывших военных с приводами?
- Kayıtlar çok iyi düzenlenmişti.
Данные архивов сильно урезаны.