Kaçırıldı translate Russian
1,993 parallel translation
Oğlunuzun kaçırıldığını düşünüyoruz.
У нас есть основания полагать, что ваш сын был похищен.
Bebeğim, annem ve onun gelişimi gecikmiş sevgilisi tarafından kaçırıldı.
Хорошо, моего ребенка украли моя мама и ее бойфренд с "отсталым развитием".
9 Ekim 2006'da Hunter Rey kaçırıldı. 9 Ekim 2006'da Hunter Rey kaçırıldı.
9 октября 2006 года Хантер Рей был похищен.
Kaçırıldım.
Меня похитили.
Ray, adamlarından biri kaçırıldı, bu yüzden Travis'i elinden kaçırdın, bunun anlamı ; Dixon kazandı.
Рэй, одного из твоих людей похитили, из-за чего ты потерял Трэвиса, а значит, и Диксона.
Brittany Anderson kaçırıldığı restoranın dışında uyanınca ihbarda bulunmuş ve Vanessa Campbell'ın da kayıp olduğu bildirilmiş.
Бриттани Андерсон написала заявление после пробуждения возле ресторана, из которого ее похитили, а Ванессу Кэмпбелл только что заявили в розыск.
Vanessa Campbell'ın kaçırıldığı gece bu imza işkencesinin parçası haline geldi. Neden bu şarkılar?
В ночь похищения Ванессы Кэмпбелл, подпись стала частью его пытки.
Bunun delice geldiğini biliyorum ama sanırım onlar kaçırıldı.
Знаю, это прозвучит безумно, но я думаю, их похитили.
Kaçırıldı mı?
Похитили?
Onun kaçırıldığını mı düşünüyorsun?
- Ее похитили? - Хм?
Oğlum kaçırıldı.
Моего сына похитили.
Ne yani, kaçırıldıktan sonra evinde seni mi bekliyor olacak?
Что, думаешь, что она ждёт тебя у тебя дома после похищения?
Mesajlarını iletirdim ama kaçırıldım.
Я бы передала тебе твои сообщения, но меня похитили...
Kaçırıldığında, Michelle Lewis isimli bir kızla beraberdi.
Во время похищения он был с женщиной по имени Мишель Льюис.
Kız arkadaşımın kızı Steve Newlin tarafından kaçırıldı.
Стив Ньюлин похитил дочь моей девушки.
Kaçırıldı ve şimdi senden kumarhaneyi soymanı istiyorlar.
Она была похищена теми, кто заставляет тебя ограбить казино.
Dün gece bir bebek, St. Raymond muayenehanesinden kaçırıldı.
" Вчера вечером был похищен ребенок из клиники святого Раймонда.
Kayıp mı oldu? Kaçırıldı resmen! Garip görünümlü bir adam -
Его похитил... странного...
Bize katılabildiğinize çok sevindik. Kaçırıldım resmen.
Счастлив, что Вы присоединились.
Torunu da kaçırıldı.
Внучка похищена.
Karısı ve oğlu kaçırıldı.
Его жена и сын похищены.
Kızın ve torunun kaçırıldı. Kocası da öldürüldü. Bunları zaten biliyorsun.
Ваши дочь и внук были похищены, ее муж убит, но вам это уже известно.
Bay Evans, aileniz sizin yüzünüzden kaçırıldıysa sebebini bilmeliyiz.
Мистер Эванс. Если вы являетесь причиной похищения вашей семьи, то мы должны знать почему.
Ben de "Ya kaçırıldıysa?" diye düşündüm.
Поэтому я подумал, а вдруг его похитили?
- Kaçırıldılar.
- Их забрали.
Sadece kaçırıldığını düşünüyorsun, değil mi?
Ты думаешь, ее похитили, так?
Buna rağmen Kraliçeniz kendi kalenizden kaçırıldı ama.
Тем не менее, ваша Королева была похищена из своего же замка.
Kaçırıldıysa telefona çıkmaması mantıklı, değil mi?
Ну, если ее похитили, это имеет смысл, верно?
"Kaçırıldım, kalbim çalındı." "Kaçırıldım, acaba ne kadar sürecek." "Sevgilim çok uzaklarda."
d Похищенная, моё сердце украли d d Меня похитили, и я не знаю на какой срок d d Любимый далеко d но не навсегда d Я похищена
"Kaçırıldım." Bu müthişti.
Шикарно.
"Kaçırıldım."
- d Я похищена....
Ridley Sakızları'nın sözcüsü, Ridley servetinin 2 yaşındaki varisi Kevin Ridley'in, Mutantlar tarafından kaçırıldığını açıkladı.
"Жевательная резинка Ридли" сообщил, что мутанты похитили 2-летнего Кевина Ридли, наследника состояния.
Her detayı. Evden nasıl kaçırıldığını, nasıl onu Belfast'e kadar...
Каждую мелочь... как его забрали из твоего дома, как вы его
Sen kaçırıldın mı?
Тебя похитили?
Kızımız 15 ya da 16 yaşında bu da en az on sene önce kaçırıldıklarını gösterir.
Никогда не были в школе. Нашей девочке где-то лет 15-16, это означает, что мы ищем двух сестер, которых похитили по меньшей мере лет десять назад.
Angela kuzey kıyısında kaçırıldı ve Jennifer Ravich'in cesedi Kailua'da bulundu.
Итак, Анджела была похищена с северного побережья, а тело Дженнифер Равич было найдено в Каилуа.
- Ne şimdi bu? Angela O'Hara kaçırıldığında annesi diyalize giriyormuş. Adam annesinin yanındaymış.
Он был в больнице, пока его матери делали диализ, в то время, когда похитили Анджелу О'Хара.
Katie kaçırıldığında yüreğimle hareket ettim.
Когда Кэти похитили, я... Я слушал свое сердце.
Polis, Adam'ın kaçırıldığı kaldırımda üzerinde "Teşekkürler" yazan balonlar bulmuş.
Полиция нашла связку воздушных шаров на тротуаре в месте, где похитили Адама, там было написано "Спасибо".
Camille Chatelier, onun kaçırıldığını mı düşünüyorsun?
- Камиллу Шателье, ты веришь, что ее похитили? - Нет.
Adamların büyük kısmı gece dönmek üzere Neapolis'e çağırıldı. Fakat çoğu kaçıp gitti.
Многие прибудут к вечеру из Неаполя, но многие разбежались.
kaç yıldır tanıyorsunuz?
сколько лет?
Annie, Annie, sanırım senin Yıldız-Favori için söyleyeceğin bir kaç güzel şey vardır.
Энни, Энии, может ты можешь сказать что-то приятное про Звезданутого.
Ama, son on yıldır Greendale'de okuyan bir öğrenci olarak sanırım bir kaç söz söyleme hakkına sahibimdir.
Но как студент, который учится в Гриндейле уже больше десятка лет, Думаю я заслужил право сказать несколько последних слов.
Kaç tabak kırıldı? Hiç.
Как много тарелок мы потеряли?
- O... o son bir kaç yıldır rodeo binicilerine sponsor oluyordu.
Он... он спонсировал наездников родео в течении нескольких лет. Я имею ввиду...
Yanına bir kaç garnitür hazırlayayım. İki yıldır buradayım ama ilk defa S-kalite yiyecek yiyorum.
Я приготовлю ещё пару блюд. и в первый раз готовила супер-ингредиент.
Bir kaç yıldır Evan Cross hakkında dosya oluşturuyordum.
Я все еще храню файл Эвана Кросса. Вот уже несколько лет.
Bunca yıldır partilerime kaç kişinin katılmış olduğunu biliyor musun?
Да!
İki yıldır görevdesin ve şimdiden bir kaç takdirin var.
Два года службы, а уже получили несколько поощрений.
Bu da küçük bir çocukken kaçırıldıklarını gösterir.
Она могла только рисовать.