English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kc

Kc translate Russian

2,349 parallel translation
Hala birkaç balıkçı teknemiz var.
Есть и несколько рыболовецких суден.
Collins ailesi her zaman balıkçılık sektöründeydi ancak iki asır düşündükten sonra karar verdim, artık tüm enerjimi aileme adayacağım.
Семья всегда занималась рыболовством, но после двух веков раздумий я решил посвятить всего себя семье.
Neyse, balıkçılık işi neredeyse bitti.
Наш рыболовный бизнес дышит на ладан.
Balıkçı istiyorsan, önce Silas Clarney'le anlaşmalısın.
Нужны рыбаки, спроси Сайласа Кларни.
Grand Banks'teki balıkçıların yüzde 95'i hala bizde.
– В наших руках 95 % судов.
Balıkçıları ipnotize etmek ticari zeka değildir, Barnabas.
Гипноз капитана – это не деловая хватка.
Mızıkçılık yapma!
Как все сзади любят рулить!
Sağlıkçıları GPS'ime yönlendirin.
Парамедиков на мой GPS.
- BalıkçıIık, anladım.
Рыбаки. Мне нравится.
Kötü hava koşulları nedeniyle, arama çalışmaları yarın devam edecek. Kayıp balıkçıların canlı bulunmasını ümit ediyoruz. Her geçen saat şansları azalıyor.
При плохой погоде, затрудняющей поиски, надежда найти пропавших рыбаков живыми угасает с каждым часом.
Kayıp balıkçılar mı?
- Рыбаки недавно не пропадали?
Aslında Reno'daki En İyi Balıkçılar turnuvasını bile kazandı.
Он выиграл турнир в Рино.
O balıkçıyı vurmam gerektiğini biliyordum.
Так и знала, что нужно было пристрелить того рыбака.
Oldukça iyi bir pazarlıkçıyımdır.
Я довольно неплохой переговорщик
Karına, Helius'un asla bir kılıç tutmayıp basit bir balıkçı olarak büyüteceğine dair yemin ettin.
Ты поклялся, что не позволишь Элею поднять меч, что будешь вести жизнь простого рыбака.
Sıkıcı bir balıkçı olarak yaşamaya karar vermiş olmak çok da kötü değil.
Я решил, что быть скучным рыбаком не так уж плохо.
Bu kadın kıyı üzerinde yığılmış ve birikmiş ölü balık tomarlarını yakalıyor. Balıkçılar binlerce ölü balığa olanlar karşısında şaşkın. 5 binden fazla karga... 2 kilometrelik bir alana düşmüş durumda.
Она засняла тысячи мёртвых рыб, выброшенных на берег озадачены причинами, вызвавшими массовую гибель рыбы около 5 тысяч мёртвых дроздов упало на площади в 1 квадратную милю.
1903 yılında başlatıldı. Buralarda çalışan bir balıkçı tarafından kurulmuş olması muhtemel.
Считается, что его основал в 1903 году один рыбак, бывавший здесь наездами.
Kentte bir balıkçı.
Он местный рыбак...
Balıkçı onlara deniz biti diyor. Evet, ama, demek istediğim, Bu kadar büyük.
Рыбаки называют их "морской ломтик".
Demek istediğim, Kumsallar, restoranlar gezinti balıkçılığı hakkında konuşuyoruz.
А с ним пляжи, рестораны и рыбалку выходного дня.
Ama bu daha gerçekleşmeden, bir başka grup kanalizasyonlardan çıkıp ayrılıkçı bildirgelerini haykırıyor.
Но! Прежде чем это случилось, очередная толпа вылезла из канализации, с воплями о независимости.
Hadi, mızıkçılık yapmayın!
Не говорите ерунды.
Sıkı pazarlıkçıdır.
С ним тяжело вести переговоры.
Döndüklerinde balıkçılara sorsan ya?
Почему бы тебе не спросить рыбаков, когда они вернутся?
Duygusal dul ve oğlu, işsiz balıkçı.
Трепетная вдова и её сын, безработный рыбак.
Balıkçıydı, ellerindeki yaralar çok belli, olta kancaları.
Он рыбак - видны шрамы на руках, очевидно, от снастей.
Bir balıkçıya göre bir iş adamını boyamak çok daha kolay.
Куда проще нарисовать бизнесмена, нежели рыбака.
Balıkçının niye daha zor olduğunu söyleyeyim.
И знаете, почему? Рыбак - по сути сложный.
Balıkçının mücadelesi sadece yaşam ve ölüm içindir.
А рыбак - с жизнью и смертью.
Balıkçıyı... Peki, bu bütün gün sürer. İzninizle, beyler.
А рыбака... пожалуй, и дня не хватит.
Yerliler balıkçılık yapar.
Местные ловцы раков.
Balıkçı sizi suda görmüş.
Рыбак... увидел вас в воде.
Yoksa balıkçı kadınlar gibi anca dedikodu mu taşırsın?
Или ты распространяешь сплетни, словно торговка рыбой?
Balıkçılık Quing imparatorluğu'nun tek umudu olmalı.
Этот сопляк - взаправду, надежда Китая.
Hayatımızı deniz kenarında, kimsenin kim olduğumuzu bilemeyeceği ufak bir balıkçı kasabasında sürdürürüz.
И проживем наши дни в какой-нибудь маленькой рыбацкой деревне у моря - там, где никто и предположить не сможет, кем мы были раньше.
Oh, mızıkçılık yapma.
Ой, да не обламывай удовольствие.
Uyuşturucu işine bakan, kızlara bakan sağlıkçı, tekneden bir şeyler fırlatmaya yarayacak bir adam falan lazım bana. Ama...
Один по наркоте, один по девкам, один по фитнесу, один с лодкой, чтоб скидывать всякое в реку, такой сдвинутый.
"Balıkçıl" davranmadığın için sağ ol.
Черепаха бы меня к себе не пустила.
Balıkçı yaka piskopos. - Evet.
- Бишоп в водолазке!
O da mı sağlıkçı?
Он тоже медик?
Sağlıkçı değiller.
Не медики.
Balıkçı çizmeleriyle bolca zaman geçirdim. Epey boktandı yani.
Я провел много времени в резиновых сапогах, это было отстойно.
Lannisport yakınlarında yaşayan bir balıkçının oğluydu. Birkaç ay önce eline sıkıştırılmadan önce mızrak tutmuşluğu yoktur.
выросший неподалёку от Ланниспорта. пока ему пару месяцев назад его не всучили.
Sen Taşlı Kıyı'daki balıkçı köylerini basmak için bir gemi alacaksın.
Ты возьмешь корабль, чтобы грабить рыбацкие деревни на Каменистом берегу.
Balıkçılarla mı savaşacağım?
Мне с рыбаками сражаться?
İyi de fakir balıkçı köylerini yağmalayarak kendimi nasıl kanıtlayabilirim?
А как мне проявить себя, грабя жалкие рыбацкие деревеньки?
Tallhart Hanesi'nin mekanı. Birkaç balıkçı kızından çok daha iyi bir ödül.
Замок дома Толхартов... трофей посерьезнее, чем пара рыбацких дочерей.
Benim çıkıkçım da buradan.
Ну, мой хирокпрактик точно точно отсюда.
Eğer balıkçı olmak istiyorsan, Tip, satın almayı öğrenmen gerek.
Если хочешь продавать рыбу, Тип, сначала ты должен научиться покупать.
Hey, fıstıkçı çocuk!
Эй, арахисовщик!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]