English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kereste

Kereste translate Russian

231 parallel translation
Eşimin babası öldü ve eşime bir dar demiryolu hattı ve bir kereste fabrikası ve... Birkaç bir şey daha bıraktı.
Отец моей жены умер, и оставил ей узкоколейку лесопилку и ещё кое-что.
Kereste de var.
И доски тоже.
Kereste ticaretine girmek için sana güveniyordum Ashley sana güveniyordum.
Я рассчитывала на вашу помощь в деле с лесопилкой.... Я рассчитывала на вас.
Sana bir faydam dokunmaz. Kereste işinden hiç anlamam.
Я не разбираюсь в этом бизнесе.
Kereste işine girebilmem için, ama bana yardım etmiyor...
Чтобы помочь мне с лесопилкой. А он и пальцем не хочет пошевелить!
Doktor Meade'in, Dolly Merriwether'ı, Yankilere kereste satarken gördüğünü biliyor muydun?
И вы знаете, д-р Мид видел, как она сама продавала доски янки.
Rhett, kereste işine devam edebilir miyim?
А можно мне оставить лесопилку?
Bugün kereste dükkanına gitmişsin öyle değil mi?
Ты снова ездила на лесопилку.
- Bu kereste dedikleri şey değil mi?
- Это и есть лесное хозяйство?
- Bay Burns, kereste mi demiştiniz? - Evet.
- Мистер Бернс, вы торгуете лесом?
- Kereste işinden iyi kazanıyor musunuz?
Пойдем Джесси. - Как идет торговля лесом?
Bu civarlarda çok az kereste var.
Вы знаете, на Ревьере почти нет леса.
Kamyonla kereste ticareti yapıyor.Neyse görüşürüz.
Водит грузовик у торговца лесом. - Ладно, до свидания. - До свидания.
Bugüne kadarki en iyi kereste patronuna!
за самого лучшего босса!
- Kereste!
Хватит!
Kereste!
Хватит!
Dağların çok ötesinde, engebeli arazilerin gerisinde huzursuz bir şekilde kıpır kıpır olan "Doğu insanını" terk etmişlerdi. Bu insanlar, dağlara baktıklarında iki nehri ayıran bir sınır havzası ormana baktıklarında ev yapmak için kereste ve taşlı bir araziye baktıklarında da bir çiftlik görürlerdi.
Далеко за этими горами, за холмистыми равнинами они оставили людей Востока, людей, которые были неугомонны по-своему.
Hepsi birinci sınıf kereste.
Первосортный лес.
- Kereste olacak.
- Если у нас будет материал.
Kereste deposuna!
За мной!
Size kereste satamayız.
- Мы не можем продать вам лес.
Burası bir marangozhane, kereste deposu değil.
У нас столярка, а не лесозавод.
Tuhaf ve ürkütücü birses. Kereste taşıyan bir kamyon saatte 160 km. hızla üstünüze gelir gibi.
Это был странный и пугающий звук, как будто здоровенный грузовик несётся на тебя со скоростью 100 миль в час.
Duyduğuma göre, Vern liseden hemen sonra evlenmiş, dört çocuğu olmuş... ve şimdi Arsenault Kereste Deposunda hızar ustası olarak çalışıyormuş.
Я слышал, что, окончив школу, Верн женился. У него четверо детей и он работает оператором крана на лесопильной фабрике.
Packard Kereste Fabrikası'nın yanarak yerle bir olan deposunu görmektesiniz.
Я нахожусь прямо перед Огромным лесоскладом
İşte ağaç kestim, kereste yaptım.
Срубили немного деревьев, сделали из них пиломатериалы.
Kereste işindeydi. Birkaç sezon önce aşırı kilo almadan önce.
Работал на лесозаготовках... до тех пор, пока пару лет назад слегка не разжирел.
Kocam kereste işindeydi.
- Мой муж был лесорубом. - Да?
Tek ihtiyacım kereste.
Все что нужно это доски.
Ben kereste işini bilirdim, o da Hong Kong'u.
Я знал всё о древесине, а он - о Гонконге.
Kereste fabrikasının yandığı gece neredeydin?
Где ты находился той ночью, когда сгорела лесопилка?
Kereste fabrikasından geliyor.
На мельнице.
Bu kereste ve yorgunluk dolu bir hayattı. Orada erkekler balta sapları kadar sertti.
Это была жизнь, полная тяжёлого труда бок о бок с мужчинами, крепкими, как топорища,..
Robert'ın oğlu biraz kereste taşıdı, o kadar.
Парни Робертс снабжали меня древесиной, и только.
Aptal kereste. Lanet olsun!
Тупое дерево.
Simpson : Biz kocanızı kurtarırken bir kereste deposu yandı kül oldu. " D'oh!
"Миссис Симпсон пока мы спасали вашего мужа, сгорел склад пиломатериалов".
Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu.
живая изгородь, ров с водой, паркетный пол и бездонная яма.
GEZGİNLER - Bu öğleden sonra Bajor'dan gelecek bir kereste sevkiyatı bekliyorum. - Tamam.
[ "Исследователи" ] Сегодня я ожидаю партию древесины с Бэйджора.
Bu kereste benim.
Это - моя древесина.
Kereste mağazasından bir çift kontrplak sipariş ettiğinde ertesi gün yarım kilo yılan balığı getiriyorlar, söyle defolup gitsinler!
Если вы закажете в магазине триплекс, а получите угрей, вы пошлете таких продавцов.
Muhtemel yerler Minoda'nın Suzu-Ya'sıı veya kereste deposu.
Наиболее вероятно, что это будет Сузу-я, или двор Миноды.
Bak, kereste bu.
Смотри, это деревяшка!
Hayır, bir kereste fabrikası.
Нет, это лесопилка. - Что?
Fin'in orda kereste deposunda çalışıyor.
Работает с Фином на лесопилке.
Kereste kokusundan farklı bir şey iyi gelir bize.
Надеюсь, аромат духов перебьёт запах лесопилки.
Bir kuyu kazabilir üzerine bir kereste parçası koyabiliriz.
Мало ли что может случиться.
Motorları 2 uçak dolusu kereste, 100 çift ayakkabı ve de paraşütler karşılığında aldım.
Господи, ты что, не понимаешь?
- Kereste varsa, ederiz.
Можете их сделать к завтрашнему утру?
O da "kereste" diyor murdu?
И она тоже говорила "боа"?
Kereste devriliyor!
Конец!
- Kereste?
Журналы?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]