English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kitaplar

Kitaplar translate Russian

4,327 parallel translation
Ama plastik bir torbaya kişisel eşyamı doldurup gitmek yerine kitaplarımın ilk baskılarını alıyorum.
Но вместо пакета с личными вещами, я забираю свои первые издания.
Bütün kutsal kitaplarımız, ruhlarımızı arındırmaya dayanır ki gerçek yaşamamız için hazır olalım.
Все наше писание основано на очищении наших душ, поэтому мы можем быть готовы к реальной жизни.
Birileri tarih kitaplarını iyi okumuş.
Кое-кто читал исторические книги.
Hiç kuşkusuz yazdığı kitaplar tedavülden düşecek.
Книги, которые он пишет несомненно будут изъяты из оборота.
Kutsal insanlar için papaz hücreleri kitaplar, kutsal emanetler için saklanacak yerler inşa ettiler.
Они строили себе убежища, тайники для своих святых, книг и реликвий.
Evet. Eski asistanları onun ne kadar sert biri olduğu hakkında kitaplar yazdılar.
Да, её бывшие помощники книги написали о том, какая она жесткая.
Bütün hayatımı, kendimi kadınlara beğendirmemi sağlayacak, eğitici ilişki kitaplarını okumaya adadım.
Я провёл всю свою жизнь, читая книги советов об отношениях, чтобы обманом нравиться женщинам.
Ders kitaplarından değil, kesinlikle.
Не по учебникам, это уж точно.
Hiç hukuk kitaplarında aşağılık heriflere göre bir şey var mı?
Против кретинов есть какие-то законы или инструкции?
Harçlığından avans istedi ve sonra gidip bu kitapları satın aldı.
Она попросила немного больше карманных денег, а потом пошла и купила все эти книги.
Çocuklar artık gerçek kitapları okumuyorlar.
Дети уже не читают обычные книги.
Vahiy kitapları seni bunun için hazırlamadı.
Книга откровений тебя к такому не готовила.
Hala onun kitaplarında bahsi geçen... keşif ve icatları yakalamaya çalışıyoruz.
Я о том, что мы все еще идем... к открытиям и изобретениям в его книгах.
Cebir ve İncil öğrenme kitapları...
Учебник по алгебре, Книги о Библии.
Kıyafetler, filmler, kitaplar.
Одеждой, фильмами, книгами...
Tüm kitapları ve tüm sayfaları değil tabii. Hadi ama Pete. Tamam.
Не каждую страницу каждой книги, но брось, Пит.
Gündüzleri kitapları ciltledi geceleri ise onları okudu.
Днем он переплетал книги, а ночью читал их.
Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile.
Изобретения двигателя, работающего постоянно, избавляющего от бесчисленных часов тяжелого труда, было более чем достаточно, чтобы сколотить состояние и занять место в книгах истории.
Tarih kitaplarına gelince sayfalar uzunluğundaki bir maddenin ilk cümlesini yazmıştı.
Что касается места в исторических книгах, это было одно лишь первое предложение того, что будет занимать много страниц.
Aslında, kitapları hallettim. Uyuyamadığım için erken kalktım.
Я не могла заснуть, поэтому... встала рано.
Tıpkı bu hukuk kitapları, bu bilgelik kitapları gibi sessiz.
Она молчит... как и эти юридические книги, книги мудрости.
O yüzden bu kitaplar, bize hiçbir şey öğretmiyorlar.
То есть все эти книги... Ничего тебе не говорят.
O kitapları okumadım ama dünyada birçok şey gördüm.
Я не читал всех этих книг. Но я видел ко-что в этом мире.
Pagan yasalarıyla ilgili kitaplar okudun.
Я прочитал много книг о язычниках.
Eğer Nostradamus'un Pagan ilmi kitaplarını okumaya tenezzül etseydin Sende bunun sahibin ruhunu temsil ettiğini bilebilirdin,
Если бы вы соизволили почитать книги Нострадамуса о язычниках, вы бы знали, что оно символизирует душу владельца.
Bütün kitapları okudum.
Прочитал все эти книги.
Sihirden daha iyi bir şey var. Kitaplar...
Кое-что получше... книги.
Tarihle ilgili, cadılıkla ilgili kitaplar... Umut ediyorum ki Karanlık Olan'la ilgili de vardır.
Книги по истории, колдовству, и надеюсь, что-нибудь о Темном.
Ailemle kutsal kitapları fırlatmama konusunda hiç konuşmadım. Kendimi savunacak olursam, konuşmam gerektiğini düşünmedim.
Я не объясняла семье, что нельзя бросаться библиями в церкви, но я и не думала, что это необходимо.
Rekor kitaplarına girecek bir şey olacağı kesin.
– Что-же, это будет что-то для протокола.
Rekor kitaplarına geçecek bir şey olurdu.
– Что-же, это будет что-то для протокола.
Kıymetli kitaplarını aldılar.
Они забрали твои драгоценные книги.
- Okunacak kitaplar listeni yenilememi hatırlat.
Напомни, чтобы я составила тебе еще один список книг.
Çünkü görünüşe göre birileri kütüphane kartımı haberim olmadan kullanıp kitapları geri götürmemiş.
Потому что, видимо, кто-то использует мой читательский билет без моего ведома, берет книги и не возвращает их.
Belki Hiçbir Yer Gezegeni kitaplarının arasına karışmıştır.
Может она среди твоих книг "Планета Нигде"?
Ama kitaplar onun tek arkadaşıdır.
Но книги - его единственные друзья.
Bence polis gerçek suçlara odaklanmalı ne hakkında olduğunu bile hatırlamayacağımız çocuk kitaplarından endişelenmemeli.
Полиции нужно обратить внимание на настоящие преступления, а не беспокоиться о детской книге, о которой никто из нас не помнит, про что она.
Kitaplar için teşekkürler.
Спасибо за книги.
Kitapları seviyorum.
Я люблю книги.
Kitapların ötesindeydi, gizliydi.
С этого все началось. И все это было не для протокола, под прикрытием.
Evet, kitaplar yazılır, öğrenciler öğrenirdi.
Yeah, books have been written, classes taught.
Kitaplar hakkında tartışıyorduk ve Daw bana bağırmaya başladı sonra da aniden her şey etrafta uçuşmaya başladı. Bu fırtınayı sanki şey yapıyormuş gibi oluşturdu...
Мы спорили о книгах, и До кричал на меня, и вдруг предметы поднялись в воздух, а он поднял вихрь, как будто...
Beyler, eski sicim teorisi kitaplarımı almak isteyen var mı?
Господа, кого-нибудь интересуют мои старые книги по теории струн?
- Ne yapıyorsun? - Araştıracak yeni bir alan bulmak için ders kitaplarıma bakıyorum.
— Просматриваю свои учебники, ищу новое поле деятельности.
Orada kitaplar var...
На книжки, или...
- Evet, bütün kitapları yakalım.
Да, давайте сожжем книги!
Herkese kitaplarını okutturuyor, sonra onlardan sınav bile yapmıyor.
Заставляет всех читать свою книгу, а в тесты ее даже не включает.
Kitaplarını ezberliyordum ama sınavları kitaplarıyla alakalı değildi.
Я мог выучить наизусть всю его книгу, но тесты были не по ней.
Ancak tüm bu kulaktan dolma bilgi kitaplar, müzeler ve resimlerden elde edilmişti.
Но всё это я почерпнула опосредственно, через книги, предметы старины, искусство.
Kitapları gördüm.
Видела в книжках.
Kitapları biliyor musun?
Вы знаете о книгах?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]