English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kırıl

Kırıl translate Russian

7,409 parallel translation
Onu yirmi geçede hava yastığı açılırsa parmakların kırılabilir.
На постановке 10 и 14 подушки безопасности могут сломать большие пальцы.
Eğer gaz tankı kırılmamışsa ve elektrikli bir şey yanmamışsa o halde ateş nasıl yandı?
Если в бензобаке нет пробоин и электрика цела, то как начался пожар?
- Bak, kalbinin nasıl kırıldığını anlıyorum...
Слушай. Я знаю ты убит горем.
Dört ısırıktan sonra humustan sıkılıyorum.
Меня от хумуса тошнит после четвёртого укуса.
Kendisinin geleneksel Yaramazlık Gecesi yılın en önemli olayıdır.
Его банкет в ночь дьявола - важнейшее событие сезона.
"Sebt gününü hatırında tut ve onu kutsal kıl."
"Помни день субботний, чтобы освятить его".
Dolandırıcılık şeyleri.
Ну, да, я имею в виду... мошенничество.
Dolandırıcılık mı? !
Мошенничество?
Dolandırıcılık yeteneğimin burada daha çok işe yarayacağını söyle.
Скажите ему, что со своими умениями афериста я буду более полезен здесь.
Belki gözünü korkutmuştur zor kulllanmıştır, bu yüzden sen de kılıcı aldın.
Может, он угрожал вам, начал применять силу, и вы схватились за меч.
Evet, Mark'sın ve kalbin kırık ve anlıyorum onu ama şimdi Mike'ın üstüne atlarsan öleceksin ve ben yine tek başıma kalacağım ve bunu yalnız başıma nasıl yaparım bilmiyorum.
Нет, ты - Марк, и твоё сердце разбито, и я понимаю каково это, но если ты бросишься к Майку прямо сейчас, ты погибнешь, и я снова останусь сама по себе, а я не знаю, как сделать это одной.
Hayır, "Kılıç..."
Нет, "меч".
Kılıç, üç yıldızdır. Aslında biri yıldız değil, Orion Nebulası'dır. Orion kuşağından aşağıda durur.
Меч, три звезды, хотя на самом деле одна из них не звезда, а Туманность Ориона, она находится ниже пояса Ориона.
- Hayır Meg. Ben senin babanım. Kızımın haftasının nasıl geçtiğini merak ediyorum.
Нет, Мег, я твой отец, и мне интересно, что моя дочь делала всю неделю.
Hayır, kılık değiştirmemeye karar vermiştim...
- Нет, я решил от неё отказаться...
Belkide sadece yanılıyordu. Belki de kız kardeşi bu kavgayı başkasıyla karıştırıyor. Veya yanlış hatırladı, bilemiyorum.
Может быть, он просто ошибся, или она перепутает этот бой для другой, или она запомнила это ошибочно.
Belki dedeni içmeye götürmek istersen, birazcık takılır o da.
И если б ты смог деликатно подпоить деда перед ужином, было бы здорово. Он немного грустит.
Rowan, bu işin en güzel kısmı. Düşünsene onu nasıl kontrol altında tutacağını düşünmeye hayatını adamıştır.
Для Роуэна это самое главное, показать свою власть над ней.
Kızımdan çok çektiğini sanıyorsan eğer benim yapabileceklerime akıl sır erdiremezsin.
Думаешь ты страдал от рук моей дочери Ты даже не представляешь на что я способен
Bir tekne alır açık denizlere açılırsın bir rüzgar yakalarsın ve yelkenler o rüzgarla dolar.
Ты направляешь лодку в открытое море затем ловишь ветер и паруса заполняются.
Douglas Durst Patronu olduğu Durst Holding, Manhattan'da neredeyse 100 yıldır emlakçılık yapan en güçlü şirketlerden biri.
- Дуглас Дерст - глава совета директоров "Дерст Организэйшн", одной из влиятельнейших строительных компаний на Манхэттене за прошедший век.
Küçük kızıl cadı, yemin ederim ki, eğer direnmeyi kesmezsen, seni şu kuyudan aşağı fırlatır ve boğuluşunu izlerim.
Клянусь, маленькая рыжая бестия, я швырну тебя вниз и буду смотреть, как ты тонешь, если не перестанешь сопротивляться.
Konsey mahkemesinin sonrasında usulen ve resmen hüküm giyersen ölüm cezasına çarptırılıp ruhbanlık ve barınma hakkını kaybedeceksin.
Если после суда обвиняемая будет осуждена, а вы будете испытывать муки совести, то вам следует отказаться от приоритета духовности и церкви.
- Hiç ister miyim? Ama Victoria'nın hâlihazır durumu bunu zorunlu kılıyor.
О, это далеко не так, но текущая ситуация Виктории требует этого.
Koleksiyonculukta devamlılık vardır.
Коллекционирование дарит ощущение преемственности.
Kır tabii. Nasıl olsa buruşuk kıyafetim çıplak ayaklarımın önüne geçecektir.
Отлично, ломай, потому что моё мятое платье точно отвлечёт всех от босых ног.
Sabah tanıştık sayılır.
Камилла, мы вроде встречались ранее.
Vardık sayılır.
Мы почти пришли.
Savcılık buna seyirci kalmayacaktır.
Люди не останутся в стороне
Önerim şu, Bay Bishop... Hakkınızdaki soruşturmayı memnuniyetle kaldırır ve size tam kapsamlı bir dokunulmazlık veririm. Karşılığında da iş ortaklarınız aleyhinde ifade verirsiniz.
Я предлагаю вот что, мистер Бишоп, я с радостью прекращу это расследование и предложу полную неприкосновенность в обмен на ваши показания против ваших помощников.
25 yıldır C.L. Gilliam ve Ortakları adlı şirkete yılda iki kere 20 bin dolar danışmanlık ücreti ödüyormuş.
Последние 25 лет дважды в год он выплачивал гонорар за консультации размером в 20 тысяч долларов фирме "К.Л. Гиллиам и партнеры".
Bayan Blye'ın nişancılık geçmişi var inandırıcı bir hasta olacaktır.
Мисс Блай со своим снайперским прошлым вполне сойдет за пациента.
Öyle mi? Tartışılır şekilde ömrümüzün en önemli anında, senin yanında kız kardeşinin yer almasını tercih etmenin bir yansıması yok.
Это никак не отразится на мне, что вы предпочитаю твою сестру, чтобы быть с тобой на то, что является, пожалуй, наиболее важный момент нашей жизни.
Adamın yapmadığı şey yok... Hırsızlık, saldırı, karısının cinayetiyle ilgili aranma. 6 yıl önce kaybolmuş.
Он мастер на все руки... ограбления, нападения, разыскивается в связи с убийством своей жены.
Evet, düğün organizatörü ile daha iyi bir davanız olacağı tartışılır. Taşıyacağı sorumluluktan ötürü. Zaman taahhüdü, yaratıcılık seviyesi, kişisel bağlantı listesi.
Да, у вас, вероятно, будет более надёжное дело с организатором свадеб из-за её нагрузки... временных обязательств, творческого уровня, её личных связей.
Sanırım bu düşünmemiz gereken bir olasılık.
Следует рассмотреть такую вероятность.
Eisley'in parası Robiskie Yatırımcılık tarafından kontrol ediliyor olsa olsa ikinci sınıf bir aracı kurum.
Траст м-ра Айсли находится в руках "Робиски Инвестмент". Это маленькая брокерская контора.
Robiskie Yatırımcılık.
Робиски Инвестмент.
Hayır, hayır, çocuk değil. Kısa boylu sayılır...
Нет, не ребенок, просто невысокий...
- Belirsiz kenarlara ve çok yayılmış kırıklara bakılırsa buna yuvarlak bir obje sebep olmuş.
И основываясь на неровных краях, плюс глубоком характере трещин, можно сделать вывод, что его ударили каким-то круглым объектом.
Hatırı sayılır büyüklükteki şifresini kırmamız gerekecek.
Нам придется взломать серьезную защиту.
Maui'yi telefonla aramak için yeterince vakti vardı, bir tekneyle açılır, kızı çıkarır ve onu başka bir yere taşır.
Этого хватило бы, позвонить Мауи, найти лодку и перевезти девушку. — Ты себя слышишь?
Yatağı çoktan çıkardık sayılır aslında.
Ну, кровать уже как бы в коридоре, вообще-то.
- Emin olun. 8 dayanabilir. 0 büyüklüğündeki dolandırıcılık.
- Конечно, лифт безопасен до 8 баллов.
Hayır ama Miami dışında bir çeşit ithalatçılık işi yapıyormuş.
Нет, но у него импортёрский бизнес в Майами.
A-k-ı-l-l-ı-o-ğ-l-a-n-l-a-r.
У-м-н-ы-е п-а-р-н-и.
Başarı için ufacık bir pencere vardır ve nasıl kazanacağımızı biliyorum.
Причем для победы у тебя крошечный шанс, А я знаю как победить.
Bizim gibi insanlar hayvan gibi çekilip götürülüyor. Her biri bir bavulla arabalara tıkıştırılıyor.
Людей, типа нас, загоняют как скот в грузовики, разрешая взять по чемодану на каждого.
Kocaman bir dolandırıcılık mı?
Огромный фарс?
- Devam et. Fakat yanılıyorsan bir hiç içinde kısa bir gezinti olacak, ama çirkin bir kaldırımda leke. Bundan sonra hayat yok.
- ƒавай вперед но если ты ошибаешьс €... то это маленькое путешествие которое ничем не закончитс € кроме асфальта никакой жизни после ни ≈ лены ничего вообще больше никогда твой выбор
Kyle artık kendini satmıyor, tamam mı? Onun hakkında yanılıyorsunuz. Hayır yanılmıyoruz, beyefendi.
Кайл никого не принуждает что бы вы не подумали, что он сделал, вы ошибаетесь не, мы не ошибаемся, сэр причина, по которой Кайл не пришёл вчера ночью, в том, что он был убит

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]