English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kırın

Kırın translate Russian

20,999 parallel translation
Kırın kapıyı.
Выбивай.
Karanlık Lordumuz hele bir yakalasın, işkenceyle kıracaktır ne de olsa.
На пыточной дыбе сломает, когда лорд настигнет.
Alice Sands'in New Brunswick Ağaç İşleri'nin... tek hissedarı olduğunu biliyoruz... ve artık New Brunswick'in... sınır ötesi şirketlerle iş yaptığını da biliyoruz.
Мы знаем, что Элис - единственный акционер в Нью-Брансвик Вудворкс. А сейчас мы пытаемся связать Нью-Брансвик с другими зарубежными компаниями.
Sana sonra anlatırım, Çünkü kütle spektrometresi... uyuşturucu kaçakçısından aldığın kıyafetlerde... kil tozu, killi yapraktaşı, demir izine rastladı. Bütün bunlar çamurdan oluşmuş, ki tuğlalar, buhar makinesinden önce böyle yapılıyordu.
Расскажу тебе позже, масс-спектрометр показал, что на одежде, которую ты мне принесла есть следы глины, сланца, железа... все это побочные продукты производства кирпичей для паровой машины.
Sen sadece ortak hikâyemize... hayat boyu çılgınlık ve hayal kırıklığı tıkıştırdın.
Ты просто свихнулась и разочаровалась после всего, что с тобой случилось.
İtilip, düştüyse ve kendi ağırlığıyla başını... -... tampona vurmuşsa boynu kırılır mı?
Как если бы его толкнули и он упал, мог он под собственным весом сломать шею, когда ударился о бампер?
Annen güzel, çılgın, eğlenceli, kırılgan, olağanüstü bir kadındı!
Она была прекрасной, чокнутой, хрупкой, удивительной женщиной!
Sanırım bu çılgın oruspu çocuğu gerçekten aşık olmuş.
Похоже, козлина и правда любил чокнутую сучку.
Hayır, Layla'nın arabasının kurcalandığına dair herhangi bir kanıt bulamadık.
Нет, мы не нашли улик, доказывающих, что с автомобилем Лейлы что-то было не так.
Sanırım bu, o gece neden dikkatinin dağınık olduğunu açıklıyor.
Просто это объясняет, почему она была так рассеяна той ночью.
Aman insanların dişlerinin kırıldığı spor değil mi?
Но это не тот ли спорт, где люди теряют зубы?
Diş kayıtlarını aldım ve iki ay önceki son muayenesinde kırık görünmüyor.
Я получила его стоматологические записи, два месяца назад скола не было.
Ve kızının okulunda gönüllü olarak hayır işlerinde çalışıyor.
Занимается благотворительностью, волонтер у дочери в школе.
Arşivleri araştırıp Robert'ın kız arkadaşını evinde nasıl bulduğundan bahseden bir haber buldu.
Она откопала старую статью, где было сказано, что Роберт нашел свою девушку мертвой в их квартире.
- Otur, kollarını kıvır.
- Сядь и закатай рукава.
Tıbbi atıkların imha edilmesinde sıkı kurallar vardır.
Существуют строгие правила утилизации медицинских отходов.
- Hayır, Hapishanede Kelly'nin bir kiralık katil tutmaya çalıştığını söyleyen bir ispiyoncusu varmış.
- Кто-то добрался до Келли? - Нет, тюремный осведомитель сказал ему, что
Bütün bu havalandırma ve iç yalıtım için duvarların kırılması gerekliydi.
Для установки вентиляции необходимо пробивать стены и класть изоляцию.
Kısaca,... Nina, erkek arkadaşını annesi ile tanıştırmaya hazır değil.
Суть в том, что Нина не готова представить своей маме своего парня.
Zeki bir adamın dolandırıcılık işlerine nasıl karışabildiğini anlatabilirsin.
Объясни мне, как умный человек оказался замешан в финансовой пирамиде.
Yeni bir kız arkadaşı olduğunu ama bana anlatmak için hazır olmadığını düşündüm.
Я думала, у него новая девушка, о которой он не готов говорить.
Şahsen daha büyük bir hayal kırıklığısın.
Вживую вы разочаровываете еще больше.
Geri çekilmeye hazır ol çünkü içimden bir ses diyor ki mutlu günlerinde bile senden nefret eden çok kızgın bir kraliçeyle karşılaşacağız.
Отойдите назад, поскольку... у меня ощущение, что мы вот-вот увидим очень злую королеву. А вы ей никогда не нравились.
Bacağın mı kırıldı?
Сломана нога?
Ayrılır ayrılmaz araya dalıp kızımı çaldın.
М : Как только мы расстались, ты влезла и украла мою девочку.
Hiç kan yok! Kardeşim karanlık tarafa geçtiyse ve bunca zamandır hortlaksan yarın hastalık izni alacağım.
Если моя сестра перешла на темную сторону, а ты все время была восставшей, то я завтра слягу в постель.
31 çekmeyi bırak git biraz cevap bul da Travis Mack'e imza attırıp Anderson'ın tekmesini kıçımdan çekebileyim.
Хватит сидеть дрочить, займись делом. Надо уже подписать Трэвиса Мэка, чтобы Андерсон перестал иметь мне мозг.
Çünkü hepsi kafanın içinde olacak. Yani May sürekli saldırı takımının kaburgalarını kırmak yerine onları sanal dünyada eğitebilir.
Так что команд Мэй сможет тренироваться виртуально, вместо того, чтобы ломать свои ребра.
Her yerde kan vardı. İkisine de kurşun sıkıp, tırın içinde bıraktık.
Мы в каждого из них выстрелили и закрыли в грузовике.
Asıl zor kısım bandajın çıkma zamanı geldiğinde yaşanır.
Но, сложнее всего, когда нужно снять пластырь..
Kızmadığı belli ama hazır olmadığını biliyorum.
Очевидно, что она не злится, но она и не в восторге.
Burada renkli olan tek kadın benim ve kıçını mahkemelere taşırım senin.
Я единственная чёрная женщина здесь, и я засужу тебя.
Sonuç negatif çıkınca Owen'ın kalbi kırıldı.
И когда результат оказался отрицательным, сердце Оуэна разбилось.
- Evet. Kırığın düzeltilmesi gerek.
Ему нужно стабилизировать перелом.
Birileri onu dersime almadığım için kızgın sanırım.
Очевидно, кто-то расстроился, не попав в группу избранных.
Bahane bulması ya da reddetmesi, onu daha da çıkmaza sokacaktır ama pişmanlık ifadesi, dersini aldığını bir daha böyle bir işe... kalkışmayacağını rehabilite olmuş bir kişi olarak özgür hayata dönmek istediğini gösterecektir.
Любые оправдания или отрицания только навредят ему, тогда как раскаяние покажет, что он усвоил урок и готов вернуться в общество как полностью реабилитировавшийся гражданин.
Sanırım... bana kızacaksın, Annalise bana iş teklif etti, ve ben de kabul etmek istiyorum.
В общем... Ты разозлишься, но Эннализ предложила мне работу, и я её хочу, поэтому...
Benle Howard kadar hızlı yapamazsan hevesin kırılmasın.
Так что не расстраивайтесь, если не будет получаться так же быстро, как у нас с Говардом.
Bir İHA'yı parçalamadan içinde ne olduğunu söylemek neredeyse imkansızdır. Mesela bu İHA'nın kızıl ötesi görüşü var.
Почти невозможно определить, не разобрав его, но у этого дрона есть камера с тепловизором.
Evlilik sözleşmesinin hukuka aykırılık gerekçesiyle hangi durumlarda geçersiz sayıldığını bulmak için emsallere ihtiyacım var.
Мне нужны примеры того, как брачный контракт был признан недействительным из-за... ненадлежащих условий.
Bilirsin, ara sıra kırılan burun, çıkan omuz, ama altılı paket biranın ve birkaç aspirinin düzeltemeyeceği bişey değil.
Ну знаешь, случайно сломанный нос, вывих плеча но ничего такого, что не исправили бы парочка таблеток аспирина.
Belki de hayatının kızıyla tanışmak üzereyiz bunu anlamalı, hazır olmalı ve anı yaşamalısın.
Мы вот-вот возможно увидем ту самую, так что заруби себе это на носу, будь присутствующим, лови момент.
Hepiniz grev kırıcısınız!
Вы все предатели!
İnsanın kalbi kırılıyor, değil mi?
Просто разбивает твое сердце, не так ли?
Buranın sahibi benim, neden bunun da kırık olduğunu söylemiyoruz?
Но я здесь владелец, поэтому почему бы нам не сказать, что эта тоже разбилась?
Kimseyi incitmez ya da onları hayal kırıklığına uğratmazdım ve kimse beni incitmez ya da bana yalan söylemezdi ve tüm bu dağınıklık temizlenmiş olurdu.
Я никому не причинила бы боль, я никого бы не разочаровала, и никто бы меня не обидел и не обманул, и все эти хитросплетения просто бы стерлись.
Tamam, sen o işi hallederken ben de Alison'un evinde Rollins'in eşyalarını bir çantaya tıkıştırıp aceleyle terk edilmiş süsü vereceğim.
Правильно, и пока ты делаешь все это, я буду в доме Элисон собирать все вещи Роллинза в чемодан, так, будто он собирал его в спешке.
Şeytanın bacağını kır.
Ни пуха ни пера.
Doktorumla kırıştırmışsın.
Ты завела интрижку с моим врачом.
Libby'nin arkadaşı yeşil gözlü bir yaratık tarafından kaçırıldığını söylemiş. - Şeytan mı?
Подруга Либби заявила, что её утащил какой-то мутант с зелёными глазами.
Birinci seviye şifreyi kır ve çıktısını al.
Проведите первый этап дешифровки и распечатайте.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]