English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Lavın

Lavın translate Russian

53 parallel translation
Diğer yandan, lavın bu buz kuğuya neler yapacağına bakın.
Для сравнения, посмотрите на то, как подействует лава на ледяного лебедя.
Yeterli lavınız var mı?
У вас достаточно лавы?
Plaka kenarlarındaki kayalıklar Dünya'nın merkezinden püsküren erimiş lavın yeni oluşturduğu düz tabaka üzerinde görünmektedir.
Края плит выглядывают из-под прослойки новых отложений, образованных лавой, вырвавшейся из расплавленной Земной коры.
Yani İzlanda'da lavın yüzeye fışkırmasıyla oluşan yeni tabakaları görmemiz gibi buz ile de mi aynı şeyi görürüz?
это похоже на то, что происходит здесь, в исландии, лава вырывается из-под земли, образуя новый поверхностный слой. Только в вашем случае это лёд.
Russell, lavın içindesin adamım.
Расселл, ты в лаве, чувак. - Я не понимаю.
Şimdi ben bu hayli hassas maddeyi kaplayıp erimiş lavın içine attığımda neler oluyor izleyin.
Смотрите, как я демонстративно обработаю какой-нибудь очень деликатный материал, и окуну его в расплавленную лаву.
Kapı lavın etkisiyle kaynaşmış olmalı.
Дверь приплавило лавой.
Pompeii dört saat içinde 18 metre lavın altında kalacak.
Через 4 часа Помпеи будут под 6 метровым слоем лавы
Lavın nesini seviyorsun?
Что такого хорошего в лаве?
Lavın içinde duruyorsun.
Ты стоишь в лаве.
Kayaların bir lav nehiri tarafından oyulduğu yerin merkezine doğru giden bir mağradayız..
Тоннеле, прорытом сквозь Землю рекой расплавленного камня.
Kilauea, Hawaii'deki evlerini aktif volkanın yanına kurup sonra da neden salonlarında lav var diye merak edenlere ne demeli?
Это может быть ответом на наш многовековой философский вопрос "зачем мы здесь?".
Sen ve Teğmen Gordon güney sırtında, lav kanalının orada olacaksınız.
Вы с энсином Гордоном на южном гребне. Лейтенант Нили возле лавовой трубы.
Yılın bu vakti lav akışlarının güzel olduğunu duydum.
Я слышал, потоки лавы прекрасны в это время года.
- Evet, kafamın zorla açıldığı ve içine sıcak lav döküldüğü hediyeler.
- Да, мою голову раздирают и вливают внутрь кипящую смолу. Хорошенький дар.
Bu büyük lav çocuğunun bizi birçok kez atlatmasını açıklıyor.
Это бы объясняет, как мальчик из лавы смог прокрасться мимо нас, чтобы забрать Мэнни.
Sam ve Frodo bu mağranın içine girmek zorunda kalıyor sihirli yüzüğü bu sıcak, kaynayan lav çukuruna atıyorlar.
И вот, Сэм и Фродо должны были войти в эту пещеру и положить своё кольцо в котёл с кипящей лавой.
- Lindberg, lav makinasını getir.
- Линдберг, давай огнемет!
Orada, volkandaki lav akışını gördün mü hiç?
А ты видел струящуюся лаву у вашего вулкана?
Burada, aşırı miktarda lav ve diğer şeylerin birikerek muazzam bir dönme momenti oluşturmasının Mars yüzeyini bir fermuar gibi ayırmış olabileceği düşünülüyor.
Скопилось так много лавы, что она деформировала почву Марса и вызвала этот разлом.
Günümüzde, lav Dr. Mclntosh'nın kamerası ile gözleniyor.
Сегодня камера Макинтоша следит за лавой.
Bunun lav olmadığını biliyoruz, ama...
Я знаю, что это не лава, но..
Pekala, Lucius. Pyrovilya'lı Lord. Kendinizi lav bir duruma sokmayın.
Ну а теперь, Луций и господа Пайровайлы, не запачкайтесь лавой.
Sevgili Nim, yanardağın ağzından gerçekten fokurdayan lav görünür mü?
Дорогой Ним, скажите, если посмотреть на вулкан сверху, в кратере будет видна бурлящая лава? Алекс.
48 saat içindeyse Sirius 6B bir lav yığınından başka bir şey olmayacak.
А спустя 48 часов, Сириус 6Б будет ничем иным, как галактической кучей шлака.
Yanardağın lavı, ki bu da bir kafa kilidi.
Лава Вулкана — это стальной зажим.
Bu büyük lav fışkırması 550 km çapında yayılmış, fakat bu yanardağın yüksekliği nefes kesici.
Обширные лавовые поля тянутся на 550 километров. Высота самого вулкана просто поразительна.
Bugün bu manzaraya baktığınızda, inanılmaz derecede huzurlu ve güzel, engebeli yeşil tepeler, ancak bence gördüğünüz herşeyin lav olduğunu düşünmek hayret vericidir.
В наши дни эта местность выглядит спокойно, даже умиротворенно, пологие зелёные холмы. даже представить трудно, что в основе этого ландшафта лава. Вся эта территория, все 500 тысяч квадратных километров, сформировалась в результате извержения вулканов, длившихся миллионы лет.
Eğer yeşil bitki örtüsünü kaldırırsanız, lav görüntüsünün altında yatan esasen Venüs'te gördüğümüze çok benzerdir. Bulutların içine dikkatlice bakmak için radar kullandığımızda,
Мощный радар помог учёным увидеть поверхность Венеры, скрытую за слоем облаков.
Io'nun lav göllerinden sadece biri bile Dünya'daki tüm volkanların bir araya getirdiği ısıdan daha fazla ısı açığa çıkarır.
Одно из его многочисленных лавовых озёр выделяет больше тепла, чем все вулканы Земли вместе взятые.
Io'daki muhteşem lav göllerinin birinin kenarında durmanın neye benzediğini hususunda küçük bir fikir edinebilirsiniz.
Когда учёные узнали о вулканической активности на Ио, конечно, они были изумлены.
Java'nın doğusunda, Karakatau Yanardağı Hiç bu kadar kızgın lav fışkırtmamıştı Ama o bile sönük kalıyor St Helen Yanardağı'nın yanında
* Кракатау, на востоке Явы * * никогда не извергает лаву, * * когда гора Святой Елены сердится на тебя *
"Kızgın lav" mı, yoksa "donmuş buz" gibi bir şey mi?
Это что-то типо "горячая лава" или "замороженый лёд"?
Sen oradaydın Lavon ise buradaydı Lav.. sonra sen eve döndün ve sanki... hiç yaşanmamış gibiydi... sen ait olduğun yerdeydin, we biz olmamız gereken yerdeydik, beraberdik.
Ты был там, а Левон был здесь а потом ты вернулся домой и всё стало так, будто ничего этого не было, и ты был там, где должен был быть, и мы были вместе.
Doktor, başka birinin yüzünü taşıdığım için anılarının da lav lambası gibi kafamın içinde dolaşması mümkün mü?
Доктор, если у меня чужое лицо, возможно ли что у меня чужие воспоминания плавающие в голове как в ментальной лавовой лампе?
Neden lav silahını ısıtmıyorsun?
Может воспользуемся огнеметом?
Şirketin lav çukurunu mu diyorsun? Dünya'nın çekirdeğine kadar gideni mi diyorsun?
Ты имеешь в виду лавовый колодец компании, ведущий напрямую к раскалённому земному ядру?
Onun yerine üvey babamın Vietnam'dan kalan bir lav silahı vardı.
У нас был огнемёт, который мой приёмный отец привёз из Вьетнама.
Nyiragongo, dünyanın en büyük lav gölü.
АТТЕНБОРО : НьирагОнго, а в нём - самое большое в мире озеро лавы.
Maytabı cıvık lav merkezine çok yakın koymuş olmalıyım.
Наверное, поставила петарду слишком близко к жерлу из клейкой лавы.
İlk kez gördüğümde bana lav lambasını hatırlattı.
Не скажу, что мне нравится эта ситуация с двойной слепотой.
Eriyen peynirin baloncuk çıkarmasını ve sarı lav gibi kararmasını severim.
Мне нравится, как плавится сыр пузырьками и подрумянивается, как желтая лава.
İlk kez gördüğümde bana lav lambasını hatırlattı.
Когда я увидел его впервые, он напомнил мне лавовую лампу.
Olmaz. Eğer lav bükücüleri bizi fark ederse dağın yan tarafını da, bizi de eritecektir. Durun!
Ни за что, их маг лавы заметит нас и тут же поджарит!
Bolin lav bükerek hayatlarını kurtarmadan önce hepsi ölümün eşiğine gelmişlerdi.
И мы бы их потеряли, если бы Болин не спас их... Лава магией!
- Taşyünü ve bu lav taşlarını kullanıyoruz.
- Самые лучшие удобрения Настоящий вулканический пепел
Kevin, Kevo, Yedinci Kevin. Sense Lav Topu silahımın sahibi olacaksın.
евин. ев-бо, — едьмой евин, ты становишьс € счастливым обладателем моего лав € ного лампового пистолета.
- Lav oluşumları gibi. Volkanik patlamaya yanardağın altındaki ısı yol açıyor.
Как потоки лавы... они образуются в процессе извержения.
Lav Canavarı'nı hiç yendin mi?
Ты когда-нибудь побеждала Демона Лавы?
Ananas, domuz eti, rom, Avustralya fındığı, aptalca minik gitarlara, pahalı golf'e, duygusal askeri şeylere, lav'a, siyahi ya da Asyalı olup olmadıklarını anlayamadığım insanlara, başkası için söylenen sözlere, alev döndüren birine, ikinci düğünlere ve keten pantolonlara.
людей, по которым нельзя определить, черные они или азиаты, апострофы, тех, кто вращает огонь, вторые свадьбы и льняные брюки. Есть ли что-то, на что у вас нет аллергии?
Dünyanın bana teslim olması için bir lav makinesi ürettim.
Я создал лава-машину, которая вынудит мир пасть к моим ногам.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]