English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Locke

Locke translate Russian

667 parallel translation
Ben Townsend P. Locke, Chicago'dan.
Жизнь полосатая. Я Таунсенд Лотт из Чикаго.
Böylece 17. yüzyıl hollandası Einstein'ın hayran olduğu Yahudi filozof Spinoza René Descartes, felsefe ve matematiğin öncülerinden ve politik bilimin üstadı John Locke felsefedeki yükseliş devrimlerinin ilham babaları Paine, Hamilton, Adams Franklin, ve Jefferson.
Таким образом, в 17-ом веке Голландия стала домом выдающемуся еврейскому философу – Спинозе, которым так восхищался Эйнштейн, и Рене Декарту, центральной фигуре в истории философии и математики, а также домом для ученого-политолога Джона Локка, имевшего мощное и глубокое влияние на группу не чуждых философии революционеров : Пейна, Гамильтона, Адамса,
Shakspeare, Nietzsche, Frost, O'Connor, Kant, Pope, Locke.
Шекспир, Ницше, Фрейд, Кант, Папа Римский...
John Locke adaya geldiğinde, gerçekten ait olduğu yeri bulmuştu.
А где Кейт? Осталась с Локом.
John Locke'ın tüm hayatı ona özel olduğunu, birşey için var olduğunu söyleyen insanlarla doluydu.
С Майлзом хочу поговорить. Где он? А зачем он тебе?
"Bu bir mucize, bay Locke. Mucizelere inanır mısınız?"
Значит у нас тут диктатура.
Locke adanın gizemlerini çözmeye çalışıyor.
Вы сами это начали, мистер Форестер, возражение отклоняется.
Ben'e adanın lideri olarak kendisinin yerine Locke'un geçeceği söylendi, ve Ben bundan hiç memnun olmadı.
- Привет, Хёрли. - Привет, Кейт. Ты, кажется, куда-то собирался?
Ve Locke, kazazedeleri adadan kurtarabilecek iki yolu da ortadan kaldırdı.
Я пробовал. Ну что, как тебе живется в доме Клэр?
Locke yine kazazedelerin adadan ayrılmasını önlemeye kalkışır.
Я хочу тебя использовать.
"Evet, gerçekten eve gidiyoruz." Ve Locke bu konuda çok karamsardı. Şöyle diyordu : " Hayır, Bu insanlar bizi öldürecek.
За 3,2 миллиона долларов я готов это сделать.
- Sen ciddi misin? - Locke'a güvenmiyorum.
Будто я не знаю кто ты такой и на что ты способен!
Locke'a artık Diğerleri'nin lideri olduğu söylendi. "Evine hoşgeldin." Sonunda, tüm olanlardan sonra liderlik konumuna yükselmişti.
Потому что в прошлый раз, мама, когда я пыталась поговорить с тобой, когда ты заболела, когда я жизнью рисковала, чтобы увидеть тебя, ты позвала на помощь и вызвала полицию!
Locke ve Ben adanın güvenliğini sağlamak ve bazı cevaplar bulmak için ormanın derinliklerinde bir yeri ziyaret etti.
Потому что... Я...
- Locke, "Jack, gitme. Amacımız, hedefimiz, kaderimiz bu." diyor. - Biliyor musun?
Не хочу, чтобы он нам обоим не доверял.
Locke ve Ben "orkide" adı verilen Dharma istasyonuna indiler.
Всё будет хорошо. Я позабочусь о тебе.
Locke.
Где ты служил, воздушный десант, пехота? Республиканская гвардия.
Benim adım John Locke.
- Нас привели сюда для какой-то цели, по какой-то причине
Onlara göre, güvenilmesi kolay olan biri değilim.
You're gonna be okay, mr. Locke. ( man ) what do we got?
Ama onlar hepimizin aynı şeyi istediğimizi farkettiklerinde kendilerine geldiler.
When jack discovered that locke was his patient... - Мне кажется, я знаю этого парня.
Saklanmaya son verebilirsin. Bu üzücü hikayeyi ve aldatmacaları durdurabilirsin.
After much contemplation, locke accepted jack's offer.
Ben bir katilim. Ben deliyim. Dört insanı öldürdüm... üç insanı.
Um, they wanna be able to kill locke,
Hey, Locke. Çoğumuz sadece burada oturup haberleri beklemek istemiyoruz.
Эй, Лок, эй, слушай, знаешь, многие не хотят просто сидеть и ждать новостей.
Locke da diğerlerimiz gibi hissediyor.
Лок воспринимает это всё как любой другой.
Bay Locke bir savaşçı. Avlanabiliyor iz sürebiliyor ve yanında bıçak getiren bir tek o var.
Мистер Лок - воин - - он может охотиться, он может выслеживать, и он - единственный, у кого были ножи.
Gerçek dünyada ne iş yapıyorsunuz Bay Locke?
А чем вы вообще занимаетесь, мистер Лок? - Джон.
Bu işte Locke kadar iyi değilim.
Я в этом не так понимаю, как Лок.
Bu adada kardeşinin yanında güvende olacağı biri varsa, o da Locke'dur.
Уж если есть на острове тот, с кем твой брат в безопасности, так это Лок.
Locke, Dün günbatımında nerdeydin?
Лок, где ты вчера был... ближе к вечеру?
John Locke?
Джон Локк?
Bay Locke.
Мистер Лок.
- Bay Locke'la şey hakkında konuşuyordum- -
- Я просто говорил с мистером Локом о - -
Bay Locke mu?
- А, мистер Локк?
Bay Locke.
Мистер Локк.
- Bay Locke'un çocuğu var mı?
- У мистера Локка есть дети?
Bay Locke dedi ki, burada bir mucize olmuş.
Мистер Локк сказал, что здесь произошло чудо.
Hayır, sağ ol Locke.
Нет, спасибо, Лок.
Locke?
Лок?
- Bay Locke'u çağırmalısınız.
- Вам надо мистера Лока сюда.
Locke avlanmaya ormana gitti.
Лок в лес куда-то пошёл зверя бить.
Eşyamı istiyorum Locke.
Мне нужна моя заначка, Лок.
Sadece Bay Locke'un ne yaptğına bir bakabilirim diye düşünmüştüm.
Просто хотел посмотреть, чем занимается мистер Лок.
Eminim Bay Locke bütün gün etrafında dolanan bir çocuk istemiyordur.
Уверен, что мистеру Локу всё равно не хочется, чтобы вокруг него весь день крутился ребёнок.
Locke şuna inanır :
Побаиваюсь я его.
John Locke küçük bir çocukken onu ziyaret ettiğini gördük.
Итак, что посмотрим?
Artık bir lider olarak Locke'un görevi, ne pahasına olursa olsun adayı korumaktı.
чертовски неплохое вино, тем не менее.
Ama adadan ayrılmadan önce, Jack ve Locke'un yarım kalan bir hesabı vardı.
Послушай, извини, что я не смог ничего сделать.
Locke'un öldüğünü öğrendiğinde öylesine kötüdür ki, intihar etmeye kalkışır.
Пока.
Yani, Locke'u.
( крушение )
Bentham öldükten sonra risk almıyorum... - Locke demek istiyorsun. - Evet, Locke diyorum.
По сюжету "Лосту" требовались уникальные декорации, в которых драматическая история выживания и мистерия, могли разворачиваться.
Hangi yoldan gitmişler Locke?
- В какую сторону они пошли, Лок?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]