English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Ls

Ls translate Russian

20,879 parallel translation
Nasılsın?
Ты как?
- Selam Cole, nasılsın ahbap?
Привет, Коул. Как делишки?
Beni bıraktın, çünkü bana sırılsıklam aşıksın.
Ты ушёл, потому что любишь меня.
Rosie the Riveter ( kadınlar savaşa katılsın kampanyası ) askere çağırılanları sokaklara döktü.
Клепальщица Рози пришла на завод, когда рабочих призвали в армию.
Nasılsınız?
Как поживаете?
Harikayım, sen nasılsın Billy?
Отлично. А ты как, Билли?
Bu gece nasılsınız?
Как наши дела?
- Nasılsın Matthew?
— Как поживаешь, Мэттью?
- Nasılsınız?
- Как вы?
- Günaydın. Nasılsınız?
- Доброе утро, здравствуйте.
- Nasılsınız efendim?
- Как вы, сэр? Для меня это честь.
Nasılsın?
Как ты?
Sen istifa etmeyi planla sonra patronun kaçırılsın.
Чёрт, доработалась до отставки, а начальника похитили.
- Memnun oldum Alissa. - Nasılsın?
Приятно познакомиться, как поживаете?
- Nasılsın?
Как держишься?
Sen nasıls...
А ты как?
- Nasılsın?
– Как тут?
- Sen nasılsın?
Ты как?
İyi. Nasılsın?
Отлично.
Bu Valensiya'nın tılsımı.
Это амулет Валенсии.
Lanet tılsımı bana vermediniz ki.
Вы так и не отдали этот чертов амулет.
Isabella'nın tılsımı neden sende?
Почему у тебя амулет Изабеллы?
Nasılsınız?
У вас все хорошо?
- Nasılsınız?
- Спасибо вам.
O zaman terden sırılsıklam olacaksın.
На своем поту будешь варить. Пшел!
Nasılsın, Fatima?
Фатима?
- Nasılsın?
Благополучно вернулась?
- Bageti kırılsın ki hayır.
Вовсе нет.
Bayan Florrick, nasılsınız?
Миссис Флоррик, как вы?
Sen nasılsın?
А ты?
Kraliçe illa ki sendeleyecek ve an geldiğinde ona yardım edip ülkeye evlat ne kadar akılsız olsa da annesinin zeki olduğunu göstereceksiniz.
Королева будет нерешительна, и в это время вы должны быть рядом, чтобы направлять её и показать стране что если дочь и глупа, то не мать.
Kardeşim George savurgan bir akılsızdı.
Мой брат Джордж был экстравагантным дураком.
Akılsızca bir şey yapması talihsizlik olur.
Будет прискорбно, если она выкинет какую-нибудь глупость.
Ne zaman genç ve akılsız olduğumu söylese onunla aynı fikirde oldun.
Каждый раз, когда он говорил, что я молода и глупа, ты соглашалась.
- Nasılsın?
- Как вы?
Nasılsın?
Как дела?
- Nasılsın?
Что случилось?
- Nasılsın, ben Billy McBride.
Привет. Меня зовут Билли МакБрайд.
- Sen nasılsın?
Как ты?
Nicole, nasılsın?
Привет, Николь. Как жизнь?
Nasılsın kızım, iyi misin?
Привет, детка. Как дела?
Bu iddialar tümüyle asılsızdır.
Эти обвинения совершенно необоснованны.
Nasılsın? - Müjdemi isterim.
Отличные новости.
Nasılsınız efendim?
Как делишки?
Nasılsın?
Эй, как ты?
Isabella'nın tılsımı.
Амулет Изабеллы.
Nasılsın?
Как жизнь?
Bana sırılsıklam aşık olmalısın.
Вот же... - что моим позывным свою машину назвали? - Да!
Nasılsınız?
Как у вас дела?
- Marva, nasılsın?
Привет, Марва.
Nasılsın?
- Привет.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]