English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Lır

Lır translate Russian

41,355 parallel translation
New York'lular böyle demeye bayılır.
Жители Нью-Йорка любят так говорить.
Genelde kafasına göre takılır.
У неё есть привычка выходить из под контроля.
Bir daha beni tutarsan sana bir çakarım, gözlerin açılır.
Ещё раз меня так схватишь, и я так тебя ударю.
Baktığın her dava yeniden açılır.
Они поднимут каждое дело. И более того, я пойду на дно с тобой.
İkimiz de barodan atılırız.
Нас обоих лишат звания.
Karakol alarma geçti, birazdan şehirdeki tüm polisler aramaya katılır.
Весь участок на взводе, и очень скоро каждый коп в городе выйдет на охоту.
- Sayılır.
- Типа того.
- Sayılır.
- Почти.
- Demek sayılır.
- "Поч-ти."
Üçünüzde gördüğüm fazlalıklardan pastane açılır vallaha.
И если честно, с вашими пельменями по бокам мы легко можем открыть пельменную.
Zombilere bayılırım.
- Мы победим в этой войне.
Cuma günü ritüelimiz sayılır.
- Мы там собираемся по пятницам.
Ben ortalama üstü sayılırım.
Я выше среднего.
Şuraya kıvrılırım.
Я буду спать с тобой если хочешь, прямо там.
Dostunuz sayılırım.
Я друг.
Kekiğe bayılırım.
люблю тимьян.
Bunlar, dikkatli bir biçimde okumanız gereken detaylar çünkü hepsi, anlaşmada anlaşılır biçimde açıklandı.
Я советую лучше ознакомиться с этими деталями они чётко обозначены в контракте.
Almanya buna bayılır.
Немцы это любят.
Kilide vardık sayılır.
Мы почти у шлюза.
Sana beş olur ve ne istersen yapılır.
Я могу давать тебе пять и все, что ты захочешь.
Güvercin ve inek pisliği 60'a 40 güvercin olacak biçimde karıştırılırsa belki.
Если смешать голубиное и коровье дерьмо в соотношении примерно 60 : 40 в пользу голубиного.
Ya kloratı buluruz ya da sekiz gün içinde hepimiz asılırız.
Или мы достанем хлорат, или через 8 дней нас повесят.
Sana yapılmasını istemediğin bir şey başkasına yapılır mı?
Ну и кто из нас в этом виноват?
Bana anlattıkların inanılır gibi değil.
Ты что-то невероятное рассказываешь.
Üstü açılır BMW.
BMW-кабриолет.
- Üvey kardeşim, sayılır.
- Мы сводные сестры. Как бы.
- Tabii ki, Harry sarılmaya bayılır.
- Конечно, Гарри обожает обниматься.
Chloe gitmezse peşinden tüm grup dağılır.
- А если Хлоя не пойдет, никто не пойдет.
Anksiyete için verilir. Bu bitkilerin çoğu modern ilaçlarda kullanılır.
Большинство трав используют в современных лекарствах.
Şekerlemelere bayılır.
О, она обожает сладости.
Birinci sınıfta başarılı olmazsan özel okula giremezsin. Stanford'u unutmak zorunda kalırsın. Ondan sonra geriye ne kalır?
- Будешь плохо учиться - не попадешь в частную школу, и прощай Стэнфорд, все пропало.
Yeminim olsun bana patates soymayı öğretmeye kalkarsa boğazına sarılırım.
Но пусть только начнет меня учить чистить картошку! Я ей горло перегрызу!
Onu tekrar görmek için birkaç yıl beklemeye hazır mısın?
Ты готова подождать его пару лет, прежде чем снова увидеть?
Gerektiğinde durumu biraz yumuşatırım. Siz de takılın burada.
Я немного подслащу ситуацию, и вы тоже присоединяйтесь.
Hayır işte. Orada yanılıyorsun.
Нет, нет, тут ты ошибаешься.
- Nasıl diye merak ediyorsundur. - Hayır etmiyorum, sağ ol.
- Тебе интересно как.
Yedi yılını yoğunlaştırılmış kampta geçirdi.
Он провёл семь пет в нацистском концлагере.
Bir kadın bunu giyerken nasıl savaşır ki?
Как в принципе, женщины сражаются в этом?
Yeni hayatın bir bedeli olacağını ağır bir bedel ödemesi gerektiğini karşılığında çok mücadele edeceğini ve çok acı çekeceğini bilmiyordu. Ama bu, yeni bir öykünün başlangıcı.
... даже и не знал, что новая жизнь не даром же ему достаётся что её надо ещё дорого купить, заплатить за неё великим будущим подвигом но тут уж начинается новая история.
Açılıp kapanan kanalları vardır.
Их каналы то открываются, то закрываются.
Beynimiz acılı ama öğretici bir hatıra yaratır. Bir daha olmasın diye.
мозг фиксировал болезненное напоминание, предупреждая нас, чтобы впредь этого не случилось.
Hayır, asıl beni o denizaltıya sokmanız lazım.
Нет, нужно, чтобы я пробрался на подлодку.
Ve arabulucular mevcut düşmanlıklar sona erdiğinde Kanada ve Amerika sınırını çizmek için yazılı ifade hazırlıyor.
И дипломаты уже готовятся провести канадско-американскую границу по окончании боевых действий.
Gidip Amiralliğe de ki, gerçi boşboğazlar diyordur ama... "Prinny'nin tek istediği çiçekler ve valsler olsa da, işin aslı Prinny aynı zamanda Amerikan gemilerinin batırılıp kurtulanların asılmalarını ve boğulanların cesetlerinin İrlanda'nın kilise duvarlarına çivilenip işbirliği yapan asilerin durdurulmalarını da istiyor."
Сообщи Адмиралтейству, что вопреки слухам о том, что все, чего желает принц, - это цветочки да танцы, на самом деле принц также требует, чтобы потопили американские корабли, выживших повесили, трупы утопленников пригвоздили к стенам ирландских церквей
Çiftlerin cicim vaktine 5 yıl gibi bir sınır getirilmeli.
- У розовых соплей должен быть срок годности. Лет пять хотя бы.
Seninle asıl konuşmak istediğim şey sanırım sen de fark etmişsindir ki eski karımla aramızdaki ilişki biraz hassas.
Ты и сам видишь, как нам с ней непросто бывает о чем-то договориться.
O zaman kapasın çenesini bizde hayalet atlılarla nasıl savaşırız onu bulalım.
Тогда пусть услышит, что ему пора заткнуться, чтобы мы разобрались, как драться с Всадниками.
Kılıcı kır.
Сломайте меч.
Ne işe yarar ve nasıl çalışır?
Что оно делает и как работает?
İşe geri dönmem konusunda onunla en iyi nasıl iletişim kurabileceğime dair bazı önerileriniz vardır diye umuyordum.
Посоветуйте, как лучше ему рассказать, что я хочу снова работать.
- Elbette takılıdır. Yoksa onun için çok tehlikeli olurdu.
- Я в этом уверена, иначе все могло очень плохо закончиться.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]