English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Lığı

Lığı translate Russian

44,181 parallel translation
Bosna'dan kız kaçakçılığı yapıyorlar.
Они вывозят девушек из Боснии или подобных мест.
Gerçeğin tüm ağırlığını taşıyan insanlar bazen dağılırlar Will.
Люди, на чьих плечах покоится вся тяжесть, порой ломаются, Уилл.
Standart erkek hâkimiyetini anlatan hikâyeciliğini reddederek, kimliğin diğer kimliklere bağımlılığına ışık tutuyordu.
Думаю, в фильме показана зависимость личности и отвергаются привычные мужские рассказы о суверенитете.
Bir ücret karşılığı yapılan görev.
В переводе с французского это означает разрешение на проживание солдата в твоём доме.
Wellspring bağlılığı ve Canavar sağ olsun altyapı eksiklerimiz ve büyük büyü sorunlarımız var.
Плюс разрушенная инфраструктура и огромные проблемы с магией, благодаря Зверю и его зависимости от Источника.
İnsan kaçakçılığı.
Торговля людьми.
Scofield, bunun karşılığını alacağımı söyledi. İkimiz de alacakmışız.
Скофилд сказал, что это оправдает мои ожидания.
Dediğim gibi, belki de dokuz yıl diş teli takmış ninja coder'lara karşı gizli bir hayranlığı vardır.
Ладно. А вдруг она тайно увлечена ниндзя-программистом, который девять лет носил брекеты?
Binlerce saat Warcraft oynamışızdır. Karşılığında ne kazandık?
Мы тысячи часов наиграли в Warcraft, и что нам это дало?
Çok tatlı bir zavallılığın var.
Ты такой милый и жалкий.
Çünkü senin gibi çok insan öldürünce er ya da geç evren mutlaka karşılığını verir.
Конечно, если убить стольких людей, вселенная должна отплатить рано или поздно.
Hapishanede tanımadığı biri ama ayak işlerini yapması karşılığında sakız veriyor.
Заключенный, которого он не видел, он дает мальчику жвачку в обмен на услуги.
Savcılığın müvekkilimi suçlamak için dayandığı kanıtlar eksik Sayın Yargıç. Tabii eğer kanıtları varsa.
Ваша Честь, доказательств для поддержки обвинений моего клиента не хватает, если они вообще имеются.
Sanığa karşı dava dosyası oluşturabilme karşılığında Wesley Gibbins'e dokunulmazlık anlaşması önerdik.
Мы предложили Уэсли Гиббинсу иммунитет в обмен на его сотрудничество для возбуждения дела против нее.
Sayın Yargıç, Bölge Savcılığı'nın araştırmayı reddettiği başka şüpheliler de var.
Ваша честь, были и другие подозреваемые, которых окружной прокурор отказался рассматривать.
Bölge Savcılığı adına, Annalise Keating'in duruşma gününe kadar olan süreyi gözetim altında geçirmesine ilişkin mahkeme kararından memnunuz.
От лица офиса окружного прокурора мы рады сообщить решение судьи оставить Эннализ Китинг под стражей на время судебного расследования.
Ya Savcılığın elinde bir koz kalmadı artık, ya da ellerindeki en büyük silahı gönderdiler.
Либо в офисе никого больше не осталось, либо они решили заслать тяжелую артиллерию.
Karşılığında, müvekkilime karşı yapılan tüm suçlamalar için dokunulmazlık talep ediyoruz.
Взмен мы хотим получить иммунитет от всех обвинений против мисс Китинг.
Savcılık Bay Delfino ve Bayan Keating'in dosyasını suç ortaklığından dolayı birleştirip yeniden düzenledi.
Прокуратура обвиняет мистера Дельфино и мисс Китинг в заговоре с целью убийства.
Bölge Savcılığı ondan kalanları delil olarak kayda geçmiş.
Прокуратура хранит его останки в качестве улики.
İki yıl önce, Orozco Müzesi bana küratör olarak, öğretmen olarak aldığımın üç katını teklif etti.
Два года назад музей Ороско предложил мне пост куратора, в три раза больше зарплата, нежели я получаю будучи учителем.
Günbegün, babanın nasıl dağıldığını izledin kurşun yerine alkolü seçişini.
Ты видел, как ломался твой отец, день за днём... Хотя, он предпочёл выпивку пуле.
Ona BKO'yu nasıl atlattığını sorsana.
Спроси, как он избегает ОСБ.
Psycellium'dan morfojenik bir alan olarak bahsediyor sinapslar arasında nasıl iletişim kurduğundan, onları hatıralar gibi sakladığından söz ediyordu.
Она говорила, что псицелиум это морфогенное поле, и оно создаёт в мозге связи типа синаптических, запасая их так же, как запасаются воспоминания.
Seçimimiz ne olacağından çok olaylarla nasıl başa çıktığımız üzerine.
Выбор – это не то, что с нами случится, а то, как мы с этим справимся.
Geçen yıl, neler yaptığını duyduğumda, bizden biri olduğunu hissetmiştim.
В прошлом году, когда я услышал, что ты сделал, я сразу понял, что ты из наших.
Nasıl oluyor da tüm hayatımın beni bu sahile getirdiğini, ama aynı zamanda buraya hiç ama hiç ait olmadığımı hissediyorum?
Такое ощущение, что... каждый шаг в моей жизни вёл меня к этому пляжу. И в то же время мне кажется, что мне здесь не место?
İnsanlar ortak noktalarımız yerine farklılıklarımıza odaklandığında her zaman kötü şeyler olur.
Ничего хорошего не получится, если людей заботит разница... а не то, что у нас общего.
Mesela bir anda 5 milyon dolarlık bir ödeme alsam kocamın bir soruşturmayı askıya aldığı gün hem de üstüne de soruşturma açılan adamın kendisinden bu konudan bahsetmem gerektiğini akıl edebilirdim sanırım.
Например, если бы я вдруг получил единовременный платеж в сумме $ 5 млн. в тот самый день, когда мой муж закрыл расследование против человека, которые эти деньги прислал, я бы хоть одно долбанное слово об этом сказал.
Görünüşe bakılırsa neredeyse karşılaştığım herkes tarafından.
Практически все, с кем я знаком.
Tanıştığımız günden beri gerçekte nasıl biri olduğunu biliyorum.
Я всегда знал, кто ты на самом деле, с первой нашей встречи.
Nasıl yapıldığını gösterebiliri.
Я покажу, как это сделать.
Riski göze alıp olayın Ortadoğu bağlantılı olmadığını söyleyeceğim.
Не похоже, что это нападение связано с Ближним Востоком.
Zack'in nasıl kaçtığına dair hiçbir ipuçları yok.
Бут уже едет из психбольницы, там понятия не имеют, как Зак сбежал.
Zack'in nasıl kaçtığına dair bir fikriniz var mı? Ah, henüz değil.
У вас есть предположения, как Заку удалось сбежать?
Nasıl bir testere kullanıldığını bilen var mı? Yaranın içinde martensitli paslanmaz çelik izleri buldum.
В ране я нашёл частицы мартенситной нержавеющей стали.
Başkalarının ne yaptığına kafayı takmayı bıraktığımda ne kadar başarılı olduğumu fark ettim.
... когда я прекратил беспокоиться о том, что делают другие, я понял, сколько всего мне доступно.
Raven, A.L.I.E. sana neden Işık Şehri'ni yarattığını söyledi mi?
Рейвен, Али говорила тебе, зачем создала Город Света?
- Nasıl yaptığın sana bağlı.
 А как - решать тебе.
- Hepsini çıkardığını nasıl anlıyorsun?
 Как ты понимаешь что уже все?
19 yaşında olup zirveye çoktan ulaştığını hissetmek nasıl bir şey biliyor musun?
 Знаешь что чувствует 19-ти летний  на пике карьеры?
Birkaç kilo aldığın zaman dünya, en çılgın rüyalarının ötesinde önünde açılıyor.
 Весь мир открывается твоим  самым безумным мечтам,  когда набираешь несколько кило.
Hata yaptığımı biliyorum... Ama bana nasıl böyle olmayacağımı öğretmeniz gerekiyordu.
 Я знаю, что я сломана...  но вы должны научить меня.
Ülkeyi ele geçinp radikal bir hilafet getirme niyetlerini belirten asiler hükümetin beş yıl önce yakaladığı liderleri Ebu Ramal'ı serbest bırakmaya da kararlı.
Повстанцы, которые намерены захватить власть в стране и создать халифат, также одержимы освободить своего лидера Абу Рэмел, который был заключен в тюрьму по приказу правительства пять лет назад.
Nasıl? Bir elektrik kesintisi düzenleyebilirsem onu dışarı çıkarabilecek birini tanıdığını söyledi.
Он сказал, если я смогу организовать отключение электричества, он... он знает кое-кого, кто смог бы вывести его оттуда.
Sahibi, araba tamirhanesini 4 yıl önce bir Amerikalıya sattığını ve o zamandan beri görmediğini söylüyor.
Владелец сказал, что продал автомастерскую какому-то американцу 4 года назад, и с тех пор его не видел.
Asıl soru, burayı ne için kullandığı.
Вопрос в том, для чего он использовал это место.
Onun yapmadığını ya da sıradakinin bizden biri olmadığını nasıl biliyorsun?
Откуда ты знаешь, что это не она? Или что она не придет и за нами?
- Senin olmadığını nasıl bileceğiz?
Откуда нам знать, что это не ты?
O aşağılık herifi yaktığım için cehenneme gideceksem, öyle olsun.
И если я попаду в ад за то, что сожгла этого ублюдка, ну и ладно.
Her zaman yaptığın gibi bir yerde sıkılıp kaçmayacağını nasıl bileceğim?
Откуда мне знать, что тебе это не надоест и ты не сбежишь, как всегда?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]