English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ M ] / Matilda

Matilda translate Russian

218 parallel translation
Şu Matilda'nın nişanlısı Peppino
Авторы сюжета и сценария Пьетро Джерми и Лучано Винченцони
Aha geliyor, gamalı haçlı güzelimiz Milwaukee'den Alman askeri Matilda!
А вот и она королева свастики : Матильда "Гунна" из Милуоки.
Matilda, Herman, sizce bugün California'da en başta geleceğinizi düşünüyor musunuz?
Матильда, Герман, как считаете, теперь ваш черёд быть первыми в солнечной Калифорнии?
Matilda'nın Bomba Robot'u Makineli Tüfek Joe'yu yakalamaya çalışıyor. Şimdi de güneybatıya doğru hızlanıyor.
Матильда гонится за "Пулемётчиком" Джо на юго-запад.
Frankenstein ikinci. Calamity Jane üçüncü. Alman askeri Matilda'yı dördüncü ederek Calamity Jane'in püsküllüsü olabilir.
"Пулемётчик" Джо возглавляет гонку, следом за ним Франкенштейн и "Беда" Джэйн... отодвинувшие Матильду "Гунну" на четвёртую позицию.
Matilda ki çok sevgili dostum olur, hak ettiği üzere pek güzel bir masaj yaptırıyor.
Здесь находится Матильда, моя близкая подруга, проходит сеанс массажа.
Kızların Matilda ve Jane'i ayrıca oğlun Joe'yu kutsa.
Благословите прекрасную Матильду и Джэйн, и сына вашего Джо.
Görünüşe göre, Matilda tamamen havaya...
Похоже, что Матильда была разорвана на кус...
Matilda çok etkileyici bir puan daha aldı.
Матильда набрала уйму очков.
Alman Matilda şampiyon bir sürücüydü.
Послушай, милашка, Матильда "Гунна" была чемпионом по вождению.
Bay Başkan, Nero ve Matilda'yı haklayanların Fransız'lar olduğunu söyledi.
Президент сказал, что это французы убили "Неро" и Матильду.
Waltzing Matilda'yı Hank Williams'ın bestelediğini sanıyordum.
"Вальсируя с Матильдой", - я думал, что её написал Хэнк Уильямс.
Bu nostalji. Eğer Matilda'yı bırakmak istemiyorsan bu sadık olduğundan değil, zayıf olduğundan.
Ты не хочешь оставить Матильду не потому, что ты ей верен, а потому, что слаб.
Sen de biliyorsun Matilda'yı şu anda terk edemem.
Она нездорова. Тогда не надо.
Ben bugün bir mektup aldım. Matilda'nın avukatından.
Сегодня утром я получил письмо от адвоката Матильды.
Aslında çok ani oldu. Matilda'nın boşanmayı başardığını öğrendiğim gün öylece uzandım.
Это произошло неожиданно в тот день, когда начальник тюрьмы сообщил мне, что Матильде дали развод.
Aman Tanrım, Matilda! Yine yaptın yapacağını!
О Боже, Матильда!
Adını Matilda koydular.
Ну что ты наделала!
İki yaşına geldiğinde Matilda çoğu insanın otuzlarında yaptığı şeyleri yapıyordu. Kendine bakıyordu.
В два года Матильда уже всё могла делать сама
Her sabah Matilda'nın abisi Michael okula gidiyordu.
Каждое утро брат уходил в школу.
Matilda yalnız kalıyordu. Öyle seviyordu zaten.
И Матильда оставалась одна.
Dört yaşına geldiğinde Matilda evdeki tüm dergileri okumuştu.
Когда ей было четыре года, она прочла все журналы в доме.
Matilda ailesinden çok farklı olduğunun farkındaydı.
Матильда уже знала, что она отличается от своей семьи.
Ertesi sabah ailesi gidince, Matilda kitap arayışına başladı.
На следующее утро Матильда начала поиски книги.
O günden sonra, annesi tombalaya gidince, Matilda da kütüphaneye gitmeye başladı.
И с этого дня, каждое утро Матильда шла в библиотеку.
Onu hayranlıkla izleyen Bayan Phelps Matilda'ya kütüphaneyle ilgili çok değerli bir bilgi verdi.
Г-жа Хелпс, потрясенная маленькой девочкой, снабдила Матильду очень важной информацией.
Matilda'nın aklı, kitaplarını denizlerdeki gemiler gibi dünyaya gönderen yazarların sesleriyle, büyümeye devam etti.
Сильный ум Матильды рос на идеях всех этих писателей, которые пустили свои книжки в мир, как корабли в море.
Kitaplar Matilda'ya rahatlatıcı bir mesaj verdi :
Эти книги успокоили Матильду :
- Matilda kaç yaşında?
- Сколько Матильде лет?
Matilda bazen arkadaş özlemi çekerdi. Kitaplarındaki iyi insanlar gibi bir arkadaş.
Матильде хотелось такого друга, как добрые люди в ее книжках.
Bu da Matilda'nın aklına şunu getirmişti : Çocuklar anne babalarını cezalandırabilir.
Так он познакомил ее с идеей, что дети могут наказывать родителей.
Sonraki gün olanlar Matilda'nın güçlerini keşfetmesini sağladı.
Наконец, случилось то, из-за чего Матильда открыла свою силу.
Bir oğlum var, Mikey. Bir de yanlışlık oldu, Matilda.
- Сын Майки и одна ошибка.
Matilda hep okula gitmek istemişti, çünkü öğrenmeyi çok seviyordu.
Матильда всегда хотела в школу.
- Ben Matilda.
- Меня зовут Матильда.
Matilda'nın öğretmeni, Bayan Honey, o inanılmaz insanlardan biriydi. Bütün çocukları oldukları gibi kabul ederdi.
Учительница Матильды госпожа Хани была как раз одной из тех женщин, которые ценят каждого ребенка.
Adı Matilda Wormwood.
Это Матильда Вормвуд.
Hepiniz okulun ilk gününün ne kadar korkutucu olduğunu biliyorsunuz.Yani Matilda'ya iyi davranın, aranıza alın.
Вы все помните, как вы сначала боялись. Относитесь к ней хорошо.
Matilda, tam gününde geldin.
Ты пришла как раз вовремя.
- Matilda, sen büyük sayıları çarpmayı biliyor musun?
- Ты умеешь множить большие числа?
Aslında, sınıfımdaki yeni kız ile ilgili konuşmaya gelmiştim, Matilda Wormwood.
Я по поводу новой девочки, Матильды Вормвуд.
- Matilda çok tatlı ve zeki.
- Матильда милая и очень умная. - Умный ребенок?
Matilda'nın öğretmeniyim.
Я учительница Матильды.
Öğretmen. Matilda'yı konuşmaya gelmiş.
Училка какая-то.
- Eminim farketmişsinizdir, Matilda çok zeki bir çocuk.
- Матильда - гениальный ребенок.
Matilda üniversiteye gitsin mi istiyorsun?
Ты что, хочешь чтобы, Матильда пошла в колледж?
FBI babasını izler, Trunchbull da okulda terör estirirken Matilda'nın arkadaşlarıyla oynadığı nadir anlar vardı.
ФБР следило за папой, а в школе Транчболл, так что играть Матильде не часто приходилось играть.
- Söyle, Matilda?
- Да, Матильда?
Matilda'yı şu anda terk edemem.
Она нездорова.
Matilda'nın vücudunu seviyorum.
Но не ее душу?
Matilda.
Матильда!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]