English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ M ] / Minute

Minute translate Russian

67 parallel translation
Bir keresinde Minute Waltz'ı 58 saniyede çalmıştı.
Он играл Минутный вальс за 58 секунд.
Bütün ömrüm boyunca Yanlış anlamışım
Up to this minute I misunderstood
Bu akşam soğuk rosto ve salata var. Sizin için de biraz çorba.
На этот вечер, мы приготовили холодный ростбиф, я добавлю небольшой салат с омлетом, суп быстрого приготовления для вас, ( Возможно, "Royco Minute Soup" )
- Üçlü Minute Man Mint alabilir miyim?
- Можно мне тройной Мятный?
We're less than a minute away from multiple core breaches.
Меньше минуты до множественного прорыва ядра.
Evet, onun yüzünden birkaç sene önce o Minute Maid reklamındaki rolü alamamıştım.
Из-за него я пару лет назад не получил ту роль в рекламе.
- Başka bir Minute Maid fiyaskosu.
- Еще одного провала, как в Minute Maid ( производитель соков )
İçinde fırlatılmak üzere 7500 adet stratejik nükleer savaş başlığı olması doğru ve uygun mu?
... of which 2500 are on 15-minute alert что-бы быть запущенными по решению одного человека? ... to be launched by the decision of one human being?
Mesela Minute Waltz.
Например, "вальс-минутка".
Frederic Chopin D düz major Waltz, Op. 64, No.1 Petit chien ( küçük köpek ) - Minute Waltz
Фредерик Шопен Вальс ре-бемоль мажор соч. 64 № 1 Вальс-минутка ( Вальс маленькой собачки )
Bu Chopin : Minute Waltz.
Шопен, "вальс-минутка".
Minute Waltz çalamıyorum.
У меня не получается "вальс-минутка".
Bu şekilde devam ederek Minute Waltz'ı bir çalmayı dene lütfen.
Да! Да!
Burası Greenwich Köyündeki Minute caddesi.
Это улица Минетта в Гринич-виллидж.
Ve kim bilir bir zamanlar Minute Sokağı olan bu yer ileride belki de Minute Çayı olacak.
И кто знает, может быть улица Минетта снова превратится в ручей Минетта.
Whippit, bebeğim. 2 Minute Drill'deki gibi.
Уиппит, малыш, двухминутная готовность.
Sanırım 10 dakika dinlenmeyi hak ettim.
I think I've earned a 10-minute break.
Bu kim olduğu belirsin kişi için bir dakikalık saygı duruşunda duralım...
Let's pause a minute to pay respect to this anonymous...
Biletleri son dakikada aldığım için bayağı para tuttu.
Boy, those last-minute tickets to Europe cost a lot.
Otur hadi. 25 sayı öndeyiz, bitime de 1 dakika kaldı.
Oh, sit down. We're up by 25 with a minute to go.
Şu an itibariyle bu ihtimal daha da azalıyor.
It's starting to look less that way by the minute.
Bir... bir dakika.
W-w-w-wait a minute.
Minute Maid'i örnek alsak daha ilginç olmaz mı?
Что если взять пример Minute Maid?
Biz de son anda Asyalıları çekeriz.
Then we pull'em out at the last minute.
Kulübün Georgie'ye bir süre canlı ihtiyacı olduğunu.
The club needs Georgie alive for a minute.
Hey, Butters. Uygun musun?
Hey, Butters, you got a minute?
Afedersiniz, Dr. Saroyan, bir dakikanızı alabilir miyim?
Excuse me? Dr. Saroyan, do you have a minute for me?
Dur bir dakika.
Wait a minute.
- Haberin olsun diye söylüyorum, annem her an burada olabilir.
Just so you know, my mother is arriving any minute.
hava biraz bulutlu, çok türbülans var... ama endişelenmeyin, her an burada olabilir.
Bit of clouds, lots of turbulence. But don't worry, he'll be here any minute.
- Vaktin var mı?
- You got a minute?
Bir dakika önce, sorunun yasallıktı.
A minute ago, your issue was with legality.
Durun bir dakika.
Wait a minute.
Beni bir saniye olsun kandıramadın.
Don't fool me for a minute.
Bekleyin bir dakika.
Wait a minute.
Benim kaderim Downton'ı George için kurtarmak. Uyanık olduğum her dakikayı ve her kuruşumu bunun için harcıyorum.
My destiny is to save Downtonfor George by spending every penny and everywaking minute holding it together.
Son dakikada oldu.
It was very last-minute.
Çünkü biliyorsun sen dışarıdaydın, işte, insanlarla falan konuşuyordun tabii ki bu bir sorun değil, bununla ilgili bir problem yok, ama... ama yinede son dakikada bir anda içeri gelip bir yer sahibi olmak isteyemezsin.
Because I think you were out, you know, talking to people, который не является проблемой, Нет ничего плохого в том, but... but then you can't expect to just come in at the last minute and still get a spot.
Bir dakikan var mı?
You got a minute?
Bölüm Minute by minute Çeviri : msametg İyi seyirler dilerim.
Перевод : команда InterSub.
Bir dakika izin verir misiniz?
Can we have a minute?
Biliyor musun, seni ilk gördüğümde hiç hoşlanmadım ve gitgide daha da çirkinleşiyorsun.
You know what? I didn't like you the second I saw you. And you're just getting uglier by the minute.
♪ Don't wait a minute more ♪
* Не медли ни минуты *
Tamam, Ana Kütle Spekülasyon'u aracılığıyla bozulmayı araştırdım ve yüksek oktanlı yakıt, kızarmış yiyecek, İtalyan mermer tozu karamelli mısır ve güvercin dışkısı izi sonucunu verdi.
Um, okay, so I ran the breakdown through Major Mass Spec, and he came back with... minute traces of high-octane fuel, fried food, Italian marble dust, caramel corn with a hint of pigeon poop.
- Brody, biraz konuşabilir miyiz?
Brody, can I have a minute? Yeah.
Pekala, Düşünmem için bir dakika ver.
Well, I'm gonna need a minute to think.
Bu şekilde devam ederek Minute Waltz'ı bir çalmayı dene lütfen.
Теперь попробуй так же сыграть вальс-минутку. Да!
Bir dakika sonra.
- In a minute.
Sadece çok kısa bir süre orada kaldı.
- She was only in there for a minute.
- Minute!
[нем.]
- Biraz daha bekleyeceğim.
I'm just gonna take another minute.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]