English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Nay

Nay translate Russian

418 parallel translation
Onu sınayın bayanlar baylar. Ona herhangi bir soru sorun.
Испытайте его, леди и джентльмены, задавайте вопросы.
Kar, dolu ve sulusepkeni tipiyi, fırtınayı rüzgar ve yağmuru dağların tepesini, düzlükleri çakıp duran şimşekleri ve göğün gürlemesini aşar gider hep güvenilir, hep doğru hiçbir şey durduramaz onu. Hep getirir işin sonunu.
Сквозь снег и дождь, и град, сквозь бурю и метель, наперекор ветрам, над степью, над горами, мимо молний слепящих, через раскаты грома пробьется непременно, и никакая сила его не остановит.
- Tek başınayım, görmüyor musun?
- Один, разве не видно?
- Burada bir başınayım.
- Бросили меня одного.
Ama ben tek başınayım.
Я в полном одиночестве.
- Sınayın beni, yüce efendimiz.
Милорд, вы испытайте.
Ama Hastings'i de unutmamalı. İyisimi korku dolu kellem hâlâ yerindeyken bir an önce kaçıp Richmond'a sığınayım.
Пора про участь Хестингса мне вспомнить!
Biliyor musun, bu bana önceki bir fırtınayı hatırlattı- - Geçen Kasım mıydı?
Знаете, это напоминает мне грозу в ноябре...
Fırtınayı başka tarafa yönlendirdim.
ничего, Палагночка. Я отвернул бурю!
Çabuk su getir, Altınay!
Неси скорей воду, Алтынай!
Altınay, birlikte okula gidelim!
Алтынай, пойдем с нами в школу!
Altınay'ı, seni!
Алтынай, тебя!
Altınay da gelmiş!
А, и Алтынай пришла?
Aferin, Altınay!
Хорошо, Алтынай!
Altınay?
Алтынай?
Altınay?
Алтынай!
Kime bakıyorsun, Altınay?
Ты кого это высматриваешь, Алтынай?
Buraya gel, Altınay!
Иди сюда, Алтынай!
Altınay, Suvan'ın saydığı şehirleri sen de say.
Алтынай, посчитай сколько городов назвал Сулман.
Altınay, Altınay!
Алтынай, Алтынай!
Altınay ne yapsın?
Алтынай что делать?
Altınay köyde kalamaz.
В аиле Алтынай оставаться нельзя.
Yürü, Altınay, yürü.
Идем, Алтынай, идем.
Buraya gel, Altınay.
Иди сюда, Алтынай.
- Altınay.
- Алтынай.
Adın Altınay mı?
Тебя зовут Алтынай?
Mecbursun, Altınay.
Ты должна, Алтынай.
Altınay, gidiyoruz.
Алтынай, уже пора.
Evet, Altınay, evet.
Да, Алтынай, да.
Hem sonra, ne diye sözlerinizden ötürü alınayım ki?
Ты никогда не унижал и не оскорблял меня.
Yea nay, yea nay, yea!
Верно или неверно, верно или неверно, верно!
"Ormandaki geyik özgürce koşuyor. " Yaklaşan fırtınayı selamlamak için toplanıyorlar.
В лугах светит солнце, в разгаре июль, олень скачет в чаще лесной.
Burada mutluyum, mutluyum çünkü kendi başınayım.
Мне здесь хорошо, и мне хорошо, потому что я один.
Burada tek başınayım.
Так что я здесь очень одинок.
Tek başınayım.
Я сам по себе.
Peki öyleyse tek başınayım.
Тогда я поеду один.
Siz benim daireme taşının, ben de buraya taşınayım.
Придумал. Живите в моей квартире, а я перееду сюда.
Öne çıkın ve Albay Samuel Colt'un Hartford, Connecticut'taki... Patentli Silahlar İmalat Şirketi'nden gelen en yeni nesil ürünlerle cesaretinizi sınayın.
— мелее, попробуйте новейший пистолет, сделанный... компанией "'аерармс мануфекчуринг " полковника — эмюел € ольта... в'артфорде, штат оннектикут.
Sizi Hardy Kardeşler gibi davranırken görmek fırtınayı beraberinde getiriyor.
Да меня от одного вида вас, разыгрывающих из себя мальчишек Харди из книжек для юношества-всегда штормит.
Beni büyüten yer yanıyor. Tek başınayım. "
" Пocмoтpи, гopит дoм, бывший мнe кoлыбeлью.
Fırtınayı görüyor musun?
Ты видишь грозу?
Evet, Buraya taşınayım.
Почему бы ему просто не переехать сюда?
Ix-nay on the ew-Jay.
Краббеле...
Marge, ix-nay on the uclear-nay echnician-tay.
Мардж, энь ядреный аректор.
"di" - "nay" - "ya."
"ди-най-я."
Satış sayfasına geçirmek için herşeyi yazmaları ben de burada boğazıma kadar taleplerle kapıdan giren parayı pencereden kaybetmesinler diye yırtınayım.
А так нельзя! Они готовы на всё ради процентов. А я разгребаю дутые иски,..
Hep tek başınayım.
Я всегда одна.
Altınay!
Алтынай!
Alın beni! - Durma, Altınay, kaç!
Берите меня, не надо!
Fırtınayı suçlayacaklar.
Они подумают, что это из-за шторма.
Hayır, tek başınayım.
Нет, я здесь сам по себе.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]