Ne şanslısın translate Russian
189 parallel translation
Ne şanslısın.
Слава Богу.
Bak, ne şanslısın!
Считай, что тебе повезло.
Ne şanslısın
Везёт же!
Ne şanslısın.
Надо ценить такой шанс.
Biz de oraya gidiyoruz. Ne şanslısın, değil mi?
Не правда ли, это такая удача для Вас, что мы случайно направляемся в нужном направлении?
Ne şanslısın!
Ну не повезло ли вам? !
Ne şanslısın ki, tüm bu kitapların diğerlerinin getirdiği şeyler gibi ortadan kaybolmamış.
Это очень удачно, что все ваши книги не были в паддах, как другие документы колонистов.
Ne şanslısın.
Счастливчик.
Ne şanslısın
Везёт.
Ne Şanslısın ki. Yarın 18'ime giriyorum.
На твоё счастье, завтра мне исполняется восемнадцать.
Hadi yine şanslısın, rakiplerimi gözden geçirdim ve fazla seçme şansın olmadığını gördüm, ne olur ki, diye düşündüm.
Тебе повезло, что я завершил своё дело, а воровать стали намного меньше. Так что - я подумал, какого чёрта?
Kuramoto-san ne şanslısınız.
Повезло вам, госпожа Курамото.
Ne şanslısın.
Тебе везет.
Ne şanslısın!
Повезло!
Geceleri sık sık uyanır ve şöyle derim : "Seth, seni şanslı köpek, tüm bunları hak etmek için ne yaptın?"
Иногда ночью я спрашиваю себя : "Сет, что же ты сделал,.." - "... чтобы заслужить это? "
Ne şanslısın ki ben buradayım.
Как же мне повезло.
Ne kadar şanslı olduğunun farkında mısın acaba canım?
Думаю, ты осознаешь, какая ты милая.
Ne kadar şanslısınız!
Какие удачливые люди.
Siz avukatlar ne kadar da şanslısınız.
Вы такой счастливый!
Ne kadar da şanslısın.
И поймёшь, как тебе повезло.
Ne kadar da şanslısın?
Еще как повезло.
Ne kadar şanslısın.
Вот это да!
Ne kadar şanslısın, Rael.
Даже и не думай еще раз сделать нечто подобное.
Ve her gün ona bakmalısın sadece ne kadar şanslı olduğunu anlamak içim.
Ты ежедневно будешь пересматривать ее, и думать, как тебе повезло.
Ne kadar şanslısınız, eldivenler giyiyorum.
Ну, к счастью для вас, я в перчатках.
Bak ne kadar da şanslısın.
Ох, вот так случай.
Ne kadar da şanslısın.
- в палате постоянного ухода.
Ne kadar şanslısın, Milou, G * t Godin, Tintin'in komşusu değildi.
Как счастлива ты, киска... что у Маленького Годена нет соседки Тинтин.
Sağlıklı olduğun için ne kadar şanslısın bilmiyorsun.
Вы не представляете, как вы счастливы, потому что здоровы.
Sen ne kadar şanslısın öyle.
Как тебе повезло.
Ne kadar şanslısın.
Как удачно для тебя.
O zaman şanslısın. Buna ne denir bilmiyorum.
Тогда тебе повезло, потому что я не знаю, что это за чертовщина.
- Ne kadar şanslısın. İki aileye sahip olduğun için övünmelisin.
- Тебе повезло, у тебя две семьи.
Maymun olduğun için ne kadar şanslısın bilemezsin.
Если б ты знал, как здорово быть мартышкой.
Birbirimizi bulduğumuz için ne kadar şanslıyız, farkında mısın?
Нам повезло, что мы нашли друг друга.
Bakalım ne kadar şanslısın?
Посмотрим, как тебе повезет!
Şanslısın. Ben omurlu bir adamım. Ne?
Вам повезло, я - человек чести.
Ne kadar şanslısın.
Какая удача.
Ne istersen yapacakmış, çok şanslısın!
Она сделает все, что вы скажете, вам очень повезло!
Ne kadar şanslısın sonunda tanrılarınla karşılaştın!
Тебе посчастливилось наконец встретиться со своими богами.
Çok şanslısın, "ikincil" in ne demek olduğunu bilmiyorum.
Тебе просто повезло, что я не знаю, что значит "второстепенны", милочка.
herneyse, bence ne yapacağımızı konuşmamız gerekiyor ya da eminim beni ailenle tanıştırmak istersin ve ne kadar şanslısın ki takım elbise içinde iyi görünüyorum iyi bir şeye bakıyorsun, ama bunu zaten biliyorsun, yani aslında, bunun için endişelenme!
В любом случае, Я думаю нам надо поговорить о том, что нам делать дальше... или уверен, ты хочешь познакомить меня со своими родителями, и к счастью для тебя я хорошо выгляжу в костюме. Я хорошо выгляжу во всем, Но ты уже знаешь это, так что... А знаешь, не беспокойся об этом!
Kapıcıdan göz kırpışı aldığımda Biliyor musun ne kadar şanslı olacağını? Olmak yolundasın
Когда мне подмигнёт верзила в дверях, ты поймёшь, что ты счастливчик - ведь с тобой кошечка с авеню Б!
- Ne kadar şanslısın.
- Да уж, повезло.
Her ne kadar hak etmesen de, şanslısın.
Вам повезло, хоть вы этого и не заслуживаете.
Ne? Şanslısın ki, koçun yeni bir sınav ayarlamış.
К счастью для тебя, твой тренер устроил тебе пересдачу.
Ne kadar şanslısın bilemezsin.
Ты ведь и не знаешь, как тебе повезло, понимаешь?
Ne kadar şanslısın!
Повезло!
Evet, ne kadar şanslısın.
Точно, в чём подвох?
Ne kadar da şanslısın, Maşka.
- Очастливая ты Машка.
Ted'e nasıl yaşanacağını öğretiyorum... ve ne kadar şanslısın ki sınıfımda bir öğrenci için daha yer var.
Я учу Тэда как жить, и, тебе повезло, у меня есть комната для еще одного студента.
şanslısın 256
şanslısınız 85
ne sandın 70
ne saçma 46
ne saçmalıyorsun 50
ne şans 59
ne sanıyorsun 83
ne şans ama 31
ne satıyorsun 16
ne saçmalıyorsun sen 23
şanslısınız 85
ne sandın 70
ne saçma 46
ne saçmalıyorsun 50
ne şans 59
ne sanıyorsun 83
ne şans ama 31
ne satıyorsun 16
ne saçmalıyorsun sen 23