English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / O kadar da önemli değil

O kadar da önemli değil translate Russian

143 parallel translation
O kadar da önemli değil. - Kahve
Марис принес мне в комнату.
Neyse, bu o kadar da önemli değil.
Во всяком случае, это не так важно.
- Ayrıca, aşk o kadar da önemli değil.
- Кроме того, любовь не так уж важна.
O kadar da önemli değil.
- Хочет он того или нет.
O kadar da önemli değil ama birlikte olduğumuz sürece, bu maskeyi takmaya devam edecek misin?
Это ничего не изменит, хочу спросить, ты всегда будешь носить эту маску?
O kadar da önemli değil.
Здесь нет ничего особенного.
Aslında o kadar da önemli değil.
Знаете, это не важно.
O kadar da önemli değil.
Ничего страшного.
- Müzik benim için o kadar da önemli değil.
- Музыка не так уж и важна для меня.
Ben isterdim aslında ama o kadar da önemli değil.
Я, вообще-то. Да какого черта!
Sonuçlar o kadar da önemli değil.
Результаты в действительности не важны.
O kadar da önemli değil canım.
Ничего особенного.
Okyanus o kadar da önemli değil şuanda!
Море подождёт! Увижу я его ещё.
O kadar da önemli değil.
Не знаю.
Bu o kadar da önemli değil, Gloria.
Знаешь, все это не так уж важно, Г лория.
Yapma ama o kadar da önemli değil.
Да брось, ничего страшного!
O kadar da önemli değil.
Да ничего, большое дело.
Ama dediğim gibi. O kadar da önemli değil.
Но как я и сказала, ничего страшного.
Hadi ama Phoebe. O kadar da önemli değil.
Фибс, всё будет хорошо.
- Bekle, Chandler, bu o kadar da önemli değil.
- Погоди, Чендлер, не принимай близко к сердцу.
Ben, aah, Michael sana gerçeği anlatmalıydım. O kadar da önemli değil.
Майкл, я должен был сказать тебе правду.
Eğer bu onun takıntısıysa, o kadar da önemli değil.
Ну, в этом нет большой беды.
O kadar da önemli değil.
Это просто не важно.
Cam gözü değiştirmedim. Patlamada çatlamış olmalı. - Bence o kadar da önemli değil.
Я не смог заменить его стеклянный глаз, расколовшийся при взрыве.
- O kadar da önemli değil.
- Да что в этом такого-то.
Şey... Rakibini tanımak, o kadar da önemli değil.
Давай не будем концентрироваться на твоем оппоненте.
Yani, atladığın o küçücük nokta vardı ama o kadar da önemli değil.
Была небольшая заминка, но думаю, это не страшно.
Senin neden yapmadığını anlamıyorum! Tamam, boş ver! O kadar da önemli değil.
Можно подумать, ты всегда делаешь все, как принято.
- 550'ydi, Müdür Bey. - O kadar da önemli değil, evlât.
- 550, господин начальник.
O kadar da önemli değil.
Это действительно не так уж важно.
O kadar da önemli değil.
Это не очень серьезно.
Tamam kim takar, Ne kadar ödediğim o kadar da önemli değil.
Ох. Ну ладно, неважно. Какая разница, сколько я потратил.
Eline yüzüne bulaştırsan bile, o kadar da önemli değil.
нескучно мы живем - дело то привычное.
Hadi ama o kadar da önemli değil.
Надеюсь, вы не очень расстроены?
Hadi bayan, o kadar da önemli değil.
Да ну, это даже не серьёзно.
Benim için o kadar da önemli değil.
Я просто не придаю этому значения.
O kadar da önemli değil.
Не переживай.
Benim için o kadar da önemli değil.
Знаешь, меня это не сильно беспокоит.
Ama tabii ki o kadar da önemli değil aslında.
Но, конечно, меня не заботит, даже если и через намёки
Benim kim olduğumu unutmam o kadar da önemli bir şey değil.
Я не буду в большой обиде, если ты совсем забудешь обо мне.
O kadar da önemli değil, değil mi?
А Вы?
Ukrayna'daki mahsüllerin durumu, o kadar önemli değil, bu da öyle, bu da...
статья о урожае на Украине... то, другое.
General Feraud'un, ölü ya da diri olması o kadar önemli değil.
Генерал Феро, живой или мертвый, не достоин никаких объяснений.
Hadi ama çocuklar, o kadar da önemli bir şey değil.
Да ладно вам, ребята. Что тут такого особенного?
O kadar önemli mi? Belki değil. Ama onlara bir dolar da olsa ödettirelim her kasten birini evlerinde rahatsız ettiklerinde.
но давайте их заставим заплатить по доллару... когда они достают кого-то...
O kadar da önemli bir şey değil.
Да это не слишком интересно.
Lütfen. Ya da uçağa binsen bile önemli değil. Çünkü ülkenin diğer ucuna arabayla gelmemi ve sen benimle konuşana kadar annenlerin Beverly Hills'teki evinin önünde dikilmemi sağlarsın o kadar.
Если ты и правда сядешь на самолет, это не страшно, потому что тогда ты заставишь меня поехать через всю страну и торчать перед особняком твоих родителей в Беверли Хиллз, пока ты не заговоришь со мной.
O tablolar önemli, ama insan öldürecek kadar da değil.
Эти рисунки очень важны, но не настолько, чтобы убивать невинных людейr.
O kadar da önemli değil.
Сейчас есть вещи поважнее.
Seks aslında o kadar da önemli bir şey değil. Çok fazla önemseniyor.
Ну, знаешь... секс не настолько хорош, как его рекламируют.
Benim için o kadar da önemli değil.
Я другого и не ожидала.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]