Odun translate Russian
793 parallel translation
Bu ölüleri yakmaya mahsus odun yığını resmi, devamındaki resim gibi "Resimlerde Geçmişte Alman Yaşantısı" dan.
Эта гравюра, как и следующая, взята из книги "Прошлое Германии в картинках".
Ve şehir meydanındaki odun yığınında bir infaz daha gerçekleştikten sonra yargıçlar başka bir şehrin yolunu tutarlar.
И вновь на площадях один костёр будет сменять другой, пока однажды долг не призовёт почтенных Вершителей судеб снова в дорогу.
- Biraz daha yakacak odun toplamalıyız.
"Нам нужно ещё дров."
Tanrı aşkına... O zımbırtıyı çalmayı kes ve bana biraz kuru odun getir!
Ради Бога, прекрати эту волынку и принеси мне сухих дров!
Mezarların yeri, bir haçla veya odun parçasıyla belirtilmiş.
На каждом могиле стоит крест или, хотя бы, кусок дерева.
Fark etmez Jim. Belki bu odun, bu odundan daha iyidir.
Но может быть, это лучше этого!
Yankiler odun için yaktılar.
- Янки пустили его на дрова.
Abe Lincoln de odun kırarmış.
Говорят, Линкольн начинал, раскалывая брусья.
Odun kesmek umrumda değil ama sevdiğim o güzel hayatı kaybettiğime çok üzülüyorum.
Дело, конечно, не в этих брусьях. А в том, что я утерял красоту жизни, которую так любил.
- Odun ve kömür geldi mi? - Evet efendim.
Уголь доставлен?
Odun kafa!
Слон!
- Odun taşımıyorsun. - Tamam, elmaları götürürüm.
Ладно, я разгружусь в срок.
Bu hesaplar çok basit, Johnny... Araziye tohumu atıyorsun yağmur ve güneş tohumu büyütüyor. Kar yağdığı zaman yakmak için odun, elbette bir de iyi komşular, dürüst, vefalı, temiz, sağduyulu, basit insanlar.
Важна одна простая вещь, Джонни - немного семян на добрую почву, дождь и солнце, чтобы их вырастить, дрова для огня, когда приходит снег, ночь, как эта, конечно, несколько хороших соседей - все это наполнит сердца людей вежливостью, верностью, честностью.
Niçin odun kömürü almiyorsun
Может, угля подбросишь, Бэнти?
Altında odun yaksam, seni sarışın cadı!
Разжечь под тобой костер, светловолосая ведьма.
Kamp için odun kesmeleri çok komik.
Руббят лес для лагеря, забавно.
Biraz daha odun atsınlar.
Добудь дров, я дрожу.
Ben biraz odun getireyim.
Я принесу дров.
Odun kesmek için dağa gitmiştim.
Я пошел в горы, что бы принести немного дров.
İyisi mi şömineye biraz daha odun atın.
Подбросьте в камин дров.
Genelde odun ve domuzlar olur.
Обычно это древесина или свиньи.
Kız çocuğu, odun getirmek.
Скво собирать хворост.
- Kız çocuğu, odun götürmek.
- Скво собирать хворост!
Kız çocuğu, odun götürmemek!
Скво не собирать хворост.
Hiç odun kesen birini görmedin mi?
Tы что? Hи разу не видел, как колют дрова?
Adım Heinachi Hayashida. Odun Kesme Okulunun bir öğrencisiyim.
Хаясида Хэйхати, скромный воин Школы Дровосеков
Çabuk çalı çırpı getir. Odun çok ıslak, yanmıyor.
Апу, принеси побольше веток, эти дрова слишком сырые.
- Ah! - " İbrahim sabah erkenden kalktı yanına oğlu İshak'ı aldı, yakmalık sunu için odun yardıktan sonra Tanrı'nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı.
Авраам встал рано утром и... наколол дров для всесожжения... и пришли на место, о котором сказал ему Бог.
İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı.
И устроил там Авраам жертвенник... и разложил дрова и, связав сына своего Исаака,... положил его на жертвенник поверх дров.
Daha odun atma. Beni ateş bastı.
Итон, хватит подкидывать поленья, я поджарюсь.
Hadi ama Ethan. Ateşe daha odun atmasana!
Хватит, Итон, не клади больше дров в костёр.
Ocak, odun kutusuyla birlikte tam burada yer alacak.
Прямо здесь должна была стоять печь, тут сундук.
Elbette, odun kırıp getirmiyor mu?
- Как выпьет, Бог знает что вытворяет. - Это понятно.
Çok şüphecisininiz. Bu sadece yakacak odun.
{ C : $ 00FFFF } У тебя тоже припрятано?
Ne? Sadece bir odun parçası.
{ C : $ 00FFFF } Я это нашёл на горе Сурибати.
Neler oluyor? Herkes odun taşıyor...
Все везут дрова... { C : $ 00FFFF } Я знаю!
Festivalde amma çok odun var. Akizukiler, sakladıkları altınlarla birlikte burada gizleniyor olabilirler.
{ C : $ 00FFFF } Люди Акидзуки могут здесь скрываться со своими дровами, в которых золото.
Kontrol edilecek çok odun var. Kalabalıktan ayrılan şüphelileri kontrol edeceğiz.
{ C : $ 00FFFF } Будем проверять подозрительных, которые отделятся от толпы.
Anladık be, uzatma. Ne dağıtıyorlar burada? Kışlık odun mu?
Да что тут выдают, бесплатную еду?
Otoyola, odun kafalı!
На автостраду, болван!
Ben ateşe odun atayım.
Я разведу огонь.
Ateşe bir odun daha atalım.
Надо подбросить полено в огонь.
Yakacak odun kesmek, su taşımak.
поколоть дрова и принести воды для нее.
Çitten içeri girdim... ve kesilecek odun aradım ama hiçbir şey göremedim.
Хорошо, я вошел за забор, и я оглянулся, поискал дрова, но не увидел ничего.
Robinson... Tek elle şifoniyer ve odun kırmakta ustasın, değil mi?
Робинсон, вы вполне можете разрубить шифонер и дрова одной рукой, не так ли?
Tüm bu odun kırmayı ve işleri sırf iyilik olsun diye mi yaptın, evlat?
Ты выполнял эту работу по доброте душевной, бой?
Taş ağaçlar gayet iyi ama gireceğim diğer ormanın odun olmasını tercih ederim.
Каменные деревья это хорошо Но следующий лес в котором я прогуляюсь надеюсь будет из дерева.
Komşu, bana bir yumurta ve biraz odun verebilir misin?
Соседка, не одолжите мне яйца и дрова?
Bir gün başka birinin ormanına odun kesmeye girdim.
Что ж, соколик, думали горе, ан нет, - радость!
Odun mu topluyorsun? Ateş yakmak için çırpı topluyorum.
- Собираете дрова?
- Yakacak odun mu?
- Почему дрова?