English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Oran

Oran translate Russian

2,968 parallel translation
Alerji oranı çok yüksek, bu da akciğer dokusunda bulduğum...
Высокий уровень перхоти, которая объясняет отек слизистой оболочки,
Ronald onlara oranın bir yetimhane olduğunu ve hiç hayvan olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
Рональд пытался сказать им, что это приют и здесь нет животных.
Çok fazla zenci var ya, oran diye bir şey kalmadı.
Слишком много чёрных парней. Дэннис, теперь соотношение порушено!
- Dennis, oran kalmadı! - Pekala, bak ne diyeceğim ; bürlesk var.
Слушайте, а помните про бурлеск?
- Bak, bu şehirdeki suç oranı kontrolden çıkmış durumda. Şükürler olsun ki Gunther'dan yedek bir tabanca almıştım.
Ещё слава Богу, что я пошёл в "Пушки Гантера" и закупился двойняшками.
% 18 suç işleme oranı?
Уровень рецидивизма 18 %?
Düşük bir oran.
Довольно низкий.
- Suç işleme oranını nasıl düşürdünüz?
- Как вам удается держать такой низкий уровень рецидивизма?
Üst rütbeli kişiler oranın müdavimidir. Yüzlerini okuyarak geleceklerini söyleyen bir falcıyla ünlü olan bir ev.
Высокопоставленные чиновники приходят туда к чтецу по лицам и по иным причинам.
Kendisi oranın sahibesidir.
Она - Хозяйка.
Çünkü komiser insanlar oksijen yerine metan gazı soluduklarında havasızlıktan boğulurlar. Laboratuvar kurbanın kanında ve karaciğerinde metan bulmalıydı. Ama Dagby'nin sonuçları dün geldi ve oksijen / metan oranı intihar için çok ama çok yetersiz.
Потому что, лейтенант, когда люди вдыхают метан, а не кислород, они задыхаются, и в лаборатории должны найти газ в крови и печени жертвы, но когда вчера пришли результаты вскрытия Дагби, соотношение кислорода и метана
Nem oranını hiç sorma zaten.
В месте, где так сыро.
Annie risk ve ödül oranını iyi tartabilen ve eyleme geçirilebilen istihbaratlara karşı koyamayan yüksek eğitimli bir ajan.
Энни - высококвалифицированный агент, умеющий сопоставить риск и награду и не способный игнорировать важную информацию.
Bu robotlar geldiğinden bu yana seks suçları % 38 oranında düştü. - Gördün mü?
Уровень проституции упал на 38 % после того, как появились эти боты.
Üçe bir oranında sayıca azız.
Нас превосходят 3 к 1.
Ceneviz sırasında en az % 87 oranında silahı imha etti...
В то время, когда имела место операция Генуя, мы уничтожили порядка 87 %...
Illinois, % 9,9'luk işten çıkarılma oranıyla ülkedeki en büyük 4. işsizlik oranına sahip.
Иллинойс на 4-м месте в стране по безработице 9.9 % его населения не работают.
Olumsuz haberlerin oranı 14'e 1 ama sen haberi yapanda bir problem olduğunu düşünüyorsun.
Соотношение негативных сюжетов 14 к 1, но вы ищете проблему в том, кто делает сюжеты.
Oranın müdürüne ulaştım, bana Maki'nin birkaç saat önce havalimanında bir yolcuyu aldığını söyledi.
Я связался с менеджером, и он сказал, что Маки подтвердил встречу с клиентом в аэропорту несколько часов назад.
Benim lehime 3-1 oran oldu.
Шансы три к одному в мою пользу.
Biri çoktan oranın içinde.
Там уже кто-то есть.
Ah şu aptal % 7'lik yağ oranım.
Дурацкие 7 % жира на теле.
Sence bunun Little Odessa'da ki..... suç oranının artmasıyla bir ilgisi var mı?
Думаешь, это связано с ростом преступности на Брайтон-Бич?
Kalsit oranı ve çakıl dokusu uygun görünüyor.
Уровни кальцита и зернистая текстура, похоже, соответствуют норме.
Hücresinin duvarları oranın çizimleriyle doluydu.
Стены его камеры были сплошь покрыты этими рисунками.
Brewer'la 5. Caddenin köşesindeki Patty Shack şehirdeki en iyi burger oranındır.
У Пэтти Шак на пересечении Пятой и Бревер лучшие бургеры в городе.
Tanzanya'daki Dacey madeninden ki oranında sahibi de -
Это из шахты дейси в Танзании, Которая принадлежит - -
Bu adayın başarı oranını tahmin ediyor sonra bu da şirketinizin ihtiyaçlarıyla çapraz referans yapıyor. Bir dakika.
Это предсказывает рейтинг успешности кандидата, а это перекрестно анализирует, удовлетворяет ли кандидат требованиям вашей фирмы.
TSSB hastası denizci savaştan çıkıp geliyor mahallesinde suç oranının arttığını görüp bir şeyler yapmaya mı karar veriyor.
Этот пехотинец возвращается с войны, страдая от ПТСР, и, обнаружив, что в окру́ге расцвела преступность, решает действовать.
- Ve Eric oranın görüntüsü bulabilecek mi bir baksın.
И посмотри, может Эрик сможет приглядеть за местом.
% 50'lik başarı oranı var.
Результативность 50 %.
Oranın güvenlik görevlisiymiş ama aynı zamanda Kopenhag'ta bilgi işlem danışmanıymış.
Но отвечает за их безопасность, и ещё в ряде других фирм, в том числе "Копенгаген IT-консалтинг".
Peter Thaulow, sadece Medisonus çalışanı değilmiş. Oranın güvenlik görevlisiymiş. Aynı zamanda Kopenhag'da bilgi işlem danışmanıymış.
Таулов не является сотрудником, но он глава службы безопасности Медисонус - а также в датской компании IT Consulting.
O öpücük sayesinde oy oranım 10 puan arttı!
Тот поцелуй только увеличил мой рейтинг!
Dur bakalım, bu doğru olamaz. Herrmann'ın vücudundaki yağ oranı benden % 1 daha mı az?
У Геррманна на 1 % меньше жира, чем у меня?
Yakın zamanda oranı konuşuruz, tamam mı?
Скоро поговорим о числах.
Severide, Zoya'yla takılırken oranın kalabalık olacağını düşündüm.
Я просто думаю, что она может быть занята Северайдом с Зоей.
Oranın boşaltılmasını istiyordu.
Хотел, чтобы мы очистили ему место.
- Yüzde yüz başarı oranımız var.
Гарантия стопроцентная. Я как-нибудь найду.
Hedefini hisset, sonra oranın bir parçası olmaya bırak kendini.
Почувствуй свою цель, а затем позволь себе стать ее частью.
Gina, bir saat önceki nem oranına ve ayın konumuna bakar mısın?
Эй, Джина, можешь посмотреть, какая была влажность где-то около часа назад и ещё в каком мы лунном цикле?
- Suç oranını ve suçluları düşük tutuyorum.
— Сдерживаю преступность.
Oranın şekerlemelerine * bayılıyorum.
Мне нравятся тамошние ириски с солёной водой.
Scully oranın şekerlemelerine bayılıyor.
Скалли нравятся тамошние ириски с солёной водой.
Oranın Başkan'ı Joo Joong Won.
Этого человека... зовут Чу Чжун Вон.
Serumen günde 0.01 milimetre oranında birikir.
Итак, ушная сера накапливается в размере 0,01 миллиметра в день.
Oranın en güzel ve en hızlı atıymış, yaklaşık 528 beygir, çok güzel bir at, herneyse.
Он был самым быстрым и красивым жеребцом на земле, с 528 лошадиными силами, очень хороший жеребец.
Elite Chef kazanmak için. Eski-con için Fena değil honlanmış onun mutfak becerilerini sokakta Word, oran-on favori olduğu gizem et güveç federal kalem fıçı yapım.
Ходят слухи, что вы вероятнее всего победите Элитного Повара. Неплохо для бывшего заключенного который улучшил свои кулинарные навыки, делая чаны тайного тушеного мяса в федеральной тюрьме.
Oranım ne?
Какая ставка?
Harika bir oran.
О, очень выгодная ставка.
Bu oranın tam tersi bir yön.
Ты знаешь, что это совершенно другая сторона?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]