English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Orman

Orman translate Russian

3,562 parallel translation
Birincisi, burası bir orman.
Во-первых, это лесная чаща.
Biliyorsun, bu ağaçlar boyunca yol almak özür dilerim, orman, bir nevi zihnini açıyor.
Знаешь, когда пробираешься через этот лес - о, извини, "лесную чащу" - - это в некотором роде открывает твой разум.
Beni öldürecek misin, sonradan hayatının tüm geri kalanını bu ormanın içinde saklanıp güle oynaya mı geçireceksin?
Убьешь меня, а потом спрячешься в лесу и будешь жить долго и счастливо?
Yine orman ıslahı mı?
Будешь спасать лес?
"Yolu takip et." Sanırım ormanın dışındaki yoldan bahsediyor.
"Следуй тропе".
- Biz şey... ormanın dışında mı?
Мы посреди... джунглей.
- Çünkü orman çok sıcak.
Потому что в лесу бывает жарко.
Baer Ormanı, İngiltere
Бэрский лес, Англия.
Gongqing Ormanı'nın meşhur Tokat Ağacı.
Знаменитое Пощёчиновое дерево леса Чунцин.
- Gongqing Ormanı'nın meşhur Tokat Ağacı mı?
Знаменитое Пощёчиновое дерево леса Чунцин? - Да.
- Gongqing Ormanı'nda evet.
Да, в лесу Чунцин.
Büyülü Gongqing Ormanı'nda olan büyülü Gongqing Ormanı'nda kalır.
Что случилось в волшебном лесу Чунцин, то осталось в волшебном лесу Чунцин.
Bir ordunun arkasında değil yalan ve aldatmaca ormanında gizleniyor.
Он прячется не за армией, а за потоками лжи и обмана.
Doktor Scott ormanın sahile yakın olduğunu söyledi.
Доктор Скотт сказала джунгли находятся близко от берега.
O ormanın içine girmek pek de emniyetli olmayacak gibi görünüyor.
Похоже безопасного пути в джунгли нет.
Ormanın içinden geçip o kadar yolu yaya olarak mı gelmişler?
Возможно они прошли весь путь пешком через джунгли?
Ormanıma hoş geldiniz.
Добро пожаловать в мои джунгли.
İkinci Komutanın az önce bütün ormanın üzerine ateş yağdıracağınızdan bahsetti.
Ваш старший помощник уже проинформировал меня про дождь из адского огня на весь джунгли. Я слышал угрозы.
Ağaçlara bakmaktan ormanı göremez.
За деревьями леса не видит.
Dürüst insanlar olsaydık ormanın içine doğru kaçmazdık.
Честные люди не разъезжают по лесам.
Sadece ormanın tehlikeli olduğunu söylemek istedim.
Я имею ввиду только то, что леса опасны.
Bütün cesetleri toplayıp ormanın derinliklerine gömün ve yağmur yağıp hayvanlar toprağı kazdığında, kafatasları da bulunamaz.
Убери все тела в лес и закопай их очень глубоко так чтобы когда придет дождь и когда собаки будут рыть землю... черепа никто не найдеь
Orman bizi rüzgardan koruyacak.
Лес укроет нас от ветра.
Kırmızı başlıklı kız orman boyunca yapacağı yolculuk için kıyafetlerini seçiyordu.
Красная Шапочка выбирала себе наряд чтобы пойти через лес к бабушке.
Pekâlâ, ben büyükanneme gidiyorum ama gitmeden önce ormanın derinliklerinde kakamı yapacağım.
Ладно, я к бабушке пойду. Но лучше мне сначала покакать в лесу.
Sonuçta ben bir orman adamının vahşi bir şekilde iki parçaya ayırdığı biriyim.
Ведь это меня вот-вот жестоко разрежет пополам дровосек.
- Orman adamı mı?
Какой дровосек?
- "Kaplan, kaplan, gecenin ormanında..." - "Işıl ışıl yanan parlak yalaza.."
"Тигр, о тигр, светло горящий В глубине полночной чащи."
Ormanı aramaları için adam getireceğim.
Я пошлю людей на поиски в лес.
Sadece ormanın içindeki ağaçları görememekle kalmayıp ağaçların arasındaki kafanızı patlatabilecek ayıyı da göremiyorsunuz.
Вы не только не видите всего леса за деревьями, вы не видите и медведя в лесу, который насрал вам на головы.
Selva Negra bulut ormanında bir gerilla üssü kuruyoruz.
Мы создаем базу Контрас в тропическом лесу Сельва-Негра.
Kamp merkezi, Jefferson Milli Ormanı.
В палаточный лагерь в Национальном заповеднике Джефферсона.
Kendini suçluyor, ormanın derinliklerine koşuyor ve sonunda bir çakal bedeninin içinde tutsak oluyor.
Она винит в этом себя, понимаешь, убегает в лес и в итоге оказывается заперта в теле койота.
Ormanın boşaltılmasını istiyorum. Yürüyüş yapanlar, koşu yapanlar o yolda olabilecek her kim varsa uzaklaştırın onları oradan.
Мне нужно, чтобы лес был отчищен от туристов, бегунов, всех остальных, кто может оказаться на этих тропах.
Ormanın her tarafında kapanlar var.
По всему лесу стоят капканы.
Elimizde dershane odası, kırmızı oda, Batı odası, ve orman odası var.
У нас есть... классная комната, красная комната, комната в стиле Дикого Запада, и... Джунгли.
Kara Orman isimli bu pasta Saeko-san'a olan aşkımın meyvesidir.
Это пепел моей любви к Саеко-сан.
Verdiğim ayakkabılar seni Büyülü Orman'a götürdü, değil mi?
Туфельки ведь перенесли тебя в Зачарованный лес?
Eğer bunlar, kraliçenin adamlarıysa seni zaten öldürmeye çalışmışlardı seni yada Isabel'i canlı geri götürmeye uğraşmazlar ileride yol ayrılıyor kestirme olanı seçeceğimizi düşünürler biri ormanın etrafını dolaşıyor.Ama diğeri...
Поданные королевы, они уже пытались убить вас однажды Они не будут стараться вернуть Вас, или Изабель живыми. Там впереди развилка.
Peki hangi sıradan görev sizi ormanın içlerine kadar onun sıradan tavsiyesini almak için getirdi?
И с каким же "обычным" делом пришли Вы в глубь леса, чтобы спросить его мирского совета?
Sevgilisinden ayrıldı diye duymuştum, Nicholas Orman.
До меня дошел слух, что она порвала со своим парнем, Николасом Орманом
Tam olarak kimin için çakışıyorsunuz, Mr. Orman?
Где именно вы работаете, мистер Орман?
Nicholas Orman'ın sağlam şahidi var.
У Николаса Ормана алиби крепче не придумаешь.
Ms. Lanzer, Nell'in Nicholas Orman'dan ayrıldıktan sonra görüştüğü kişinin adını biliyor musunuz?
Мисс Ланцер, вы знаете имя человека, с которым Нелл стала встречаться после разрыва с Николасом Орманом?
Uh, Mr. Orman'ın sizin aksinize, cinayet saatinde şahidi var.
У господина Ормана есть алиби на время убийства, в отличие от вас.
Nicholas Orman'la ilişkisini seninle olmak için bitirmişti.
Она разорвала отношения с Николасом Орманом, чтобы быть с вами.
Bu ormanı seviyorum.
Люблю эти леса.
- Bu bir orman yeşili gibi daha fazla bulunuyor.
— Больше похоже на лесной зелёный.
Kızı takip etmiş olmalı. Ormanın 800 metre ilerisinde bir gözetleme tepesi var.
- В восьмистах метрах отсюда в лесу есть смотровая площадка.
Hepimizin Büyülü Orman'a gidip bir sene boyunca orada kaldığımızı ama hiçbir şey hatırlamadığımızı duyana kadar neler olduğunu anlamadım.
Я не понимала, что произошло, пока не услышала, как все говорят, что мы попали в Зачарованный лес и были там год, не зная об этом.
Gold'un dükkanında Eric'in gemisinin Büyülü Orman'ın kıyılarının dışındaki Hangman Adası'nda karaya oturduğunu öğrenmemizi sağlayan bir ipucu bulduk.
И мы нашли кое-что в лавке Голда, что помогло нам определить, что корабль Эрика потерпел крушение на Острове Палача, это далеко от побережья Зачарованного леса.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]