English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ P ] / Paralar

Paralar translate Russian

3,239 parallel translation
Oyunda çok büyük paralar vardı.
В игре большие деньги.
Paraları bırakıyor muyuz?
Мы все это тут оставим?
Ayrıca okul paraları şeytan tüyüyle ödenmiyor.
И, что странно, шарм не оплатил их колледж.
Paraları etrafa saçmanız lazım.
Предпочитаю наличку.
Paralarını cömert bir şekilde dua ritüellerine harcıyorlardı.
Они щедро платили за молитвенные ритуалы.
Tüm zaman boyunca piramit şemasının en üstünde paralarımızı topluyordu.
Он всё это время был на вершине пирамиды, гребя лопатой наши деньги.
Hackerlerin tüm hesap numaraları, senin müşterilerinde var aralarında üstelik onların paralarını zulaladıkları yerlerle birlikte.
Все аккаунты, которые были у хакеров на твоих клиентов вместе с информацией где они заныкали деньги.
Ed'in dairesinde bulduğumuz paralar gerçek ama paraların konduğu çanta sahte.
Деньги, которые мы нашли в апартаментах Эда были настоящие, но сумка, в которой мы их нашли, была подделкой.
Rodeo gecesi, işçilere tüm paraları dağıttığını öğrendim.. .. herkes çekip gittikten sonra, gidip benim payımı sordum. O da yok dedi!
В ночь родео я узнал что он раздает деньги рабочим, и когда все разошлись я отправился к нему узнать про мою долю!
Uzatma da paraları ver ve ses de çıkarma.
Просто выпотроши всю свою кассу, дамочка. И попробуй только вскрикнуть.
Topladığım paralar hiç eksik çıkmazdı, beş kuruş bile.
И ни разу не было недостачи.
- Paralar doğrudan Teo Braga'ya aktarılıyor.
Деньги текут рекой напрямую к Тео Брага.
Yani Bay Chen, onu A.B.D.'de üretmenin bir yolunu bulduysa, büyük paralar kazanabilirdi.
Выходит, если мистер Чен нашел способ производства в США, то он наварит на этом целую прорву денег.
Madeni paralar.
Монеты.
Teğmen arkasını dönünce paraları alacağım.
Я заберу монеты, как только лейтенант отвернется.
Altın paralar.
Золотые монеты.
Paraları alınca da kıyafetlerimi değiştirip kalabalığın arasına kaynardım.
Едва получив монеты, я бы переоделся и растворился в толпе.
İçinde paraların olduğu hava tüplerini bulduk itfaiyede. İçleri boştu.
На пожарной станции мы нашли баллоны, в которых хранились монеты, пустыми.
Tedavi paralarını ödedim.
Я платил за лечение.
Biliyorsun, iş insanların paraları olmadığı zaman yaptıkları şeydir.
Знаешь, людям приходиться работать, когда у них нет денег.
Madeni paralar, Galler altınından eritilmiş.
Монеты, из валлийского золота.
O paraları FBI'ın izleme listesine almıştım.
Я включил эти монети в контрольный список ФБР.
Paraları FBI'a anonim olarak teslim et ve istifa et.
Анонимно верните монеты в ФБР и подайте в отставку.
Paraları teslim edip istifa et yoksa seni hemen şu an tutuklardım.
Верните монеты и подайте в отставку, или я арестую вас немедленно.
Ya da benim paraları çaldığımın kanıtı olduğunu.
Или что существуют вещественные доказательства того, что я украл монеты.
Madeni paralar şehir merkezinde bir bankanın güvenlik kasasında.
Монеты находятся в депозитной ячейке в банке в центре.
paralarını geri isteyecekler.
они захотят свои деньги обратно.
Üzerinden dokuz yıl geçti, paralarını istiyorlar ve sen bu konuda bir şey bilmiyor musun?
Проходит девять лет, с вас требуют деньги за молчание, но вы не при делах, так?
Paralarını verin yeter.
Просто заплатите за них.
Sahte pasaportlar, kredi kartları, paralar.
Поддельный паспорт, кредитные карты, наличка.
Flynn'in paralarının hepsi yeni banknotlar. - Bekle, Flynn'in değil.
Деньги Флинна были все новыми банкнотами.
Bulduğunuz paraların diğer yüzündeki seri numaraları Maryland merkezinde tedavül ediliyorlar.
Найденные тобой банкноты с серийными номерами на обеих сторонах обращаются в центральной части штата Мэриленд.
Paraların çok fazla olması tasadüf olamaz.
Здесь слишком много, чтобы быть простым совпадением.
İşaretli yerler, bu paraların harcandığı yerleri gösteriyor.
Каждый из этих пинов представляет собой место, где были потрачены деньги.
Başında olduğu şirket Eberhardt kartel sayesinde kazandığı paraları aklamaya yarayan bir süs.
Ее фонд - это фасад, прикрывающий нелегальные доходы картеля Эберхардта, которым она управляет.
İşin zor kısmı bunu garip çocukların önceden uzattığı paraları savuştururuken yapmak.
А сложность в том, чтобы одновременно с этим отбиваться от странных чуваков.
Bu paralar da ne?
Итак, что это за деньги?
Müşterilerim, paralarını değerli hâle getiriyorlar.
Мои клиенты тратят деньги не в пустую.
- Verdiğin paraları saymıyorsa, elinde bir bok yok demektir.
Нихрена у вас нет, пока он не считает твоё бабло.
Paraları yok.
Безденежные.
Bu paralar tanganın arasına kendi kendine sıkışmayacak.
- Пошли, Ник. Эти доллары сами себя в стринги не запихают.
İnsanlar ortaklık anlaşmaları gereğince mutlaka paralarının bir kısmını geri almaları gerektiğine inanırlar.
Людям нравится думать, что они имеют право получить прибыль от партнёрских соглашений и покупок акций.
O paraları almadan gitmez.
Он не уедет без них.
90'ların ortasında gayri menkul almaya başlamış ve çok büyük paralar kazanmış.
Он начал скупать коммерческие здания в середине 90-х и совершил убийство.
Ve de acayip paralar kazanacağın işlerden.
Зарабатывая сумасшедшие деньги.
Paraları yakarak başlatmış olabilirim.
- Возможно, от моего денежного огня.
Bunlar Profesör Byford'un bize bahsettiği paralar.
Это пятицентовики, о которых говорил профессор Байфорд.
Castle paraları tabuta geri koy!
Касл, положи мешок с монетами обратно в гроб.
Kayıp paralar aile sırrıydı.
Легенда о потерянных пятаках была семейным преданием.
Sökül paraları!
И живее!
Paralarını bizim aldığımızı bilmiyorlar.
Они не знаю, что их деньги взяли мы.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]