Poor translate Russian
42 parallel translation
Zavallı Min, zavallı Min
Poor Min, poor Min
- "Rich Man, Poor Man"'in hepsini seyretmiştim.
- Я видел весь "Матадор" от начала до конца.
Neden Arne içimizde "Rich Man, Poor Man"'i seyreden tek kişi olsun ki?
- А то из нас только Арне досмотрел "Матадора" до конца.
"Etrafa bak, seç birini."
"Оглянись вокруг, выбирай любой." [ему послышалось poor house]
Yeni Zelanda'nın Poor Knights Adaları'nın kayalık çıkıntıları deniz mağaralarıyla bezelidir.
Выходящие на поверхность каменные породы на островах Бедного Рыцаря в Новой Зеландии изобилуют морскими пещерами.
Poor richard's barını geçtik.
Мы только что проехали "Бедного Ричарда".
Bir şişe Poor Fella rom var.
Бутылка рома.
- İki Poor Fella rom ver lvan!
Налей две порции рома, Иван!
Poor Fella'yı asla tek başıma içmem.
Я никогда не пью ром в одиночку.
Poor Lulu.
- Пур Лулу.
Moody's ve Standard and Poor's'dakiler ise'Bunun derecesi üç A " diyordu.
Ќа этот случай в Mудис и — тэндарт энд ѕурс были реб € та, которые говорили, что это јјј.
Bu büyük ve refah ülkenin insanlarına şunu hatırlatmalıyım ki Profesör Murray'in raporlarındaki önerilerin kabulünü sadece kredi kabul kurumları Moody's ve Standard and Poor's değil muhalefet de desteklemişti.
Могу ли я напомнить гражданам нашего великого и процветающего Штата, что принятие рекомендаций, содержащихся в отчете профессора Маррея, было поддержано не только агентствами Moody's и Standard and Poor's, но и оппозицией.
Hirsch de hayatında hiç güzel gün görmeyen diğer sefil namussuzlar gibi unutulup giderdi.
Hirsch's life will be forgotten, like all the other poor... fucks that ever had the glory of livin'.
Öp beni... and bless this poor servant of the Lord.
Поцелуй меня... и благослови бедного Раба Божия.
Sonra bu zavallı kadının parçalarını birleştiririm.
Then I'll get to piecing that poor woman back together.
Lekelenmelere bakılırsa, bu kadıncağız, ölmeden önce başına bir darbe almış.
Judging by the staining, this poor woman was struck in the head before that truck killed her.
Zavallıcık... tatillerde yalnız olmak... insana yaşamının ne kadar boş olduğunu hatırlatabilir.
Poor thing... being alone at the holidays can really expose the emptiness of one's life.
- Zavallı Lemon... mihrapta terkedildikten... sonraki ilk tatilin olunca benim mutluluğumu... dinlemek senin için çok zor olmalı.
Poor Lemon... must be so hard for you to hear about my happiness when it's your first holiday since being left at the altar.
Her hâlde yani, olmaz mı? Piçler ellerine geçen her boku götürüp zavallı latinleri yağmalamışlardı ya.
Bastards cleaned out these poor spics of every piece of crap that they had.
Senin için zor olmalı. Zavallı Stevie.
Poor Stevie.
"Teve poor e-ad-ka?" "Teve poor e-ad-ka?" Annen nasıl? Kak tvaya mama?
Как твоя мама?
Aramızdan, sınırsız karides reklamı izlerken televizyonu kırılan bazıları belgeseli Poor Richard's'da izleyecek.
Те из вас, чьи телевизоры стали жертвами рекламы ресторана "Съешь сколько сможешь", могут посмотреть фильм вечером в "Бедном Ричарде".
Tam bir Amerikan rüyası. Zavallı bir köy çocuğu ünlü bir otel çalışanı olur.
That seems quitethe American dream to me - poor boy from the sticksbecomes famous hotelier.
Zavallı Bay Gregson'ın bize katılmaması kötü oldu.
It's rather sad poor Mr Gregsonwon't be joining us.
Doğrusu, kurallarına göre oynadığından şüpheliyim ancak zavallı adam kayıp olduğu için bundan bahsetmeyelim.
To be honest, I wasn't sure he wasplaying strictly according to Hoyle but we'll leave it, since the poor chap's missing.
ve bir nevi onun biraz üstüne gitti, ve karar verdiğinde - Esther gitmeye ve erkeklerle uyumaya karar verdiğinde, zavallı Irene bir parça yıkıldı.
- Esther just decided to leave и идти спать с мальчиками, poor Irene just kind of broke down a little bit.
Zavallıcık...
Poor you...
Bunun kendi hayatını riske atıp zavallı Randall'ı erkenden mezara göndermeye değmeyeceğini düşünüyor.
De Groot doesn't believe that he can trust the information inside your head, certainly not enough to risk his own life, not to mention committing poor Randall to an early grave.
Fakir bir adamın ailesine yemek yapması gerekiyormuş...
A poor man must cook a meal for his whole family...
♪ He's a poor boy
"А он бедняк."
Pazarların tarafsız kredi notları için Standard Poor'a ihtiyacı var. Ama iyi kredi notu isteyen şirketler Standard Poor'a ödeme yapanlar. - Takip edebiliyor musun?
- Рынки доверяют оценкам "Стэндарт энд Пурс", но компании, которые хотят удобный кредитный рейтинг, сами же им платят – следите за мыслью?
Sonra benimle Standard Poor's'da buluş.
И подъезжай в Stаndаrd Рооr's.
Standard Poor's Derecelendirme Kuruluşu
Рейтинговое агентство Stаndаrd Рооr's
FrontPoint Partners... Standard Poor's size nasıl yardım edebilir?
"ФронтПоинт Партнерс"... чем мы можем вам помочь?
Ama hayatlarında sadece telefonla oy vermiş anneler usually for other poor young moms who can't sing.
Но они голосуют только по телефону, и обычно за других бедных молодых мам, которые не умеют петь.
Hayati organları etkilendiğinden iyi bir nakil adayı olamazdı.
This would have compromised his vital organs and made him a poor candidate for a transplant.
"And my poor fool is hang'd."
"Повешена, глупышка."
Bana Saratoga koşusunda 3. ayak için Alas Poor Yorick, Edison Lighthouse ve Filly Cheesesteak yaz.
Бедный Йорик, Маяк Эдисон и Филадельфия трифекта на третьем Саратоге.
Zavallı çocuk Hamlet'i oynamak için boyundan büyük işlere girişmiş, Sonuç olarak bana önerildi kendisi.
The poor boy was out of his depth trying to play Hamlet, so he was referred to me.
Zavallı kız.
Poor girl.
- "Rich Man, Poor Man"'de mi?
- В "Матадоре"?
Poor Man.
- Бедняк.