Protect translate Russian
32 parallel translation
Tanrı sizleri kollasın ve korusun
May the Lord protect and defend you
Böylesi antisosyal, pislik bir virüsü yapan bir insanı korumaya sebeb olan şey ne olabilir.?
, что couId, быть столь важный для protect that кто - то wouId создают такой противный, анти-sociai, uncooI вирусная программа?
Bu sekilde tabakları korumus olursunuz... ... ve açık olalım, eğlenirsiniz de.
This way, you protect the plates and let's face it, you have fun.
Sana biri o şansı verse, sen de onları korumaz mısın?
Now, if someone gave you that chance, wouldn't you protect them too?
Saf bir kılıçla tek başına yüzleş Sadece koruman gereken şeylere güven
100 ) } nuku ha ni wa ha wo muke { \ 1cHB0B0B0 } Face a bared blade with your own 100 ) } mamoru beki mono dake wo shinjite { \ 1cHB0B0B0 } Only trust in what you must protect
Onu izleyip korumamızı sağlayacak bir şey.
It'll help us track and protect him.
Amerika'yı korumak istiyorsun ama tehdidi gördüğün zaman diğer herkesi dışarıya mı atıyorsun?
You want to protect the United States, but as soon as you're threatened, everyone else's rights go out the window?
Ailemi korumak benim hakkım!
It's my right to protect my family!
Lois, seni korumaya çalıştığımızı göremeyecek kadar hasar kontrolü eğitimi almadın mı?
Lois, can you stop running damage control long enough to see that we are just trying to protect you?
Ben de babamı korumaya çalışıyorum.
I do get trying to protect dad.
Hayatı boyunca kahraman olan kişinin korunmaya ihtiyacı var mı?
Our larger-than-life hero needing someone to protect him?
Enfeksiyondan korumak için mesaneni antibiyotik losyonla yıkamaya.
Промывание мочевого антибиотиками проводить. to protect against infection.
Sadece kendini korumak zorundasındır.
Just gotta protect your own.
Bunu yaptıktan sonra onu koruyamazsın.
You know, you can't protect him if he did this.
Senden tek istediğim, kendi kulübümü ve senin kasabanı korumak için birkaç evrağı kaybetmendi.
The only thing I ever asked you to do was to lose a little paperwork to protect my club and your town.
İkimizi de koruyacağım.
I'm going to protect both of us.
Belki onları Fırsat Divası'ndan saklıyordur.
Maybe she was trying to protect them from the Deal Diva.
Seni korumak benim görevim.
It's my job to protect you.
Seni korumaya çalışıyordum.
I was trying to protect you.
O sizi benim gibi koruyamaz.
He can't protect you like I can.
Şimdiye kadar çevreyi korumak istiyorlardı.
Until now they wanted to protect the environment.
Onu senden korumak için buldum.
I did it to protect them from you.
Beni besliyorsun, koruyorsun.
You nurture me. You protect me.
Annen ölmeden önce, seninle ilgileneceğime, seni koruyacağıma dair söz verdim.
I promised that I'd take care of you, and I'd protect you, and I've done that.
Her işimin zaman etiketli videoları var. Bilirsiniz, kendimi korumak için.
I have time-stamped videos of all of my sessions, you know, to protect myself.
Veya hapiste mümkün olan en uzun süre kalmaları için elimde geleni yaparım böylece ailenizi korumak için kızınızı öldürmeniz de boşa gitmiş olur.
Or I could make it my mission to ensure that they spend as much time in prison as possible, the family that you killed your daughter to protect would be ruined.
Ailemi korumak zorundaydım.
I had to protect my family.
Elena, kocasını ve derneği korumanın bir tek yolu olduğunu fark etti ve o yola gitti.
Elena realized it was the only way to protect her husband and the charity, so she went along with it.
O kızları korumak için yaptığın o şey.
this is what they're talking about- - the sh- - you did to protect those girls.
Biz bu kasabayı koruyoruz ve sen bunu düzeltmezsen belki de Haven'ın senden korunmaya ihtiyacı var demektir.
We protect this town, and if you won't fix it, then maybe Haven needs protecting from you.
Zarar verecek herkesten beni koruyacak Brienne var.
I have Brienne to protect me from anyone who would harm me.