Rise translate Russian
34 parallel translation
Sonra öğrenirdim.
And then I would rise to the occasion.
1 Haziran'a kadar bu rakam beş milyonun üzerine çıkacak.
Когда наступит первое июля, это число превысит пять миллионов. By next July first, that number will rise to over five million.
- İşi bu adam, Jonathan Rise için yaptılar.
Его послал Чен Ло человеку по имени Джонатан Райс.
- Rise'ın politik görüşü yok...
Отвращение Райса к жизни общеизвестно.
- Ohen Lo'nun küreyi Rise'a götüreceğini biliyoruz.
Мы знаем, что Чен Ло следовал за вами, чтобы заполучить шар. Мы также знаем, что он доставит его Райсу.
- Jonathan Rise'ın bununla ne yapacağını bilmiyoruz.
С Райсом шутки плохи.
- Ve Rise bunu Kutuyu bulmak için kullanacak.
И Райс, с его помощью, найдет ящик Пандоры.
Teşekkürler. Majesteleri sizden o kutuyu Doktor Rise'dan önce bulmanızı istiyor.
От лица Ее Величества, мы настоятельно требуем чтобы вы нашли и вернули этот ящик раньше доктора Райса.
- Alıcı Jonathan Rise olsa bile mi?
Даже если его покупатель - Джонатан Райс?
- Rise'ınkinden daha iyi.
Лучше, чем у Райса. Неужели?
- Ya Rise'ın verdiğinin 2 katını istersem? - Burada mı?
Если я увеличу цену вдвое, Райс пойдет на это?
- Eğer bunu biliyorsan... - Onu verdiğin anda Rise'ın seni öldüreceğini de biliyorsundur.
И если вы это понимаете, то понимаете и то что Райс убьет вас в тот момент, когда вы отдадите ему Шар.
- Neden Rise'ı vurmadın?
Что?
- Onu Rise'dan uzak tutmana yardım ettim.
Я помог тебе уберечь его от Райса.
Günaydın!
Good morning! Rise and shine!
Bir başkası da Bingley Five Rise kanalında tekneye binerken görmüş.
Ее видели проплывающей в лодке по каналу в Бингли.
15 Şubat 1993 doğumlu Jonah Bevan. Nikki Bevan ve Paul Millet'in oğlu. 14 Cliffs Rise, Penarth.
Джона Беван, родился 15 февраля 1993, сын Никки Беван и Пола Миллета, 14 дом по Клиффс Райз, Пенарт.
* Güneş doğacak *
* The sun will rise *
Onun geldiğini gördüğümden beri diğerleri de onun içinden ve ondan çıkıyorlar.
"and I saw since he had risen, " they, too, shall rise, and from him and through him.
* Evet, hüzün artmakta *
* Yeah, sadness on the rise... *
Babası West Broadway ve Canal'ın köşesindeki High-Rise'da onarım şefi.
Его отец работает прорабом в Хай-Райз, на пересечении Западного Бродвея и Канал-стрит.
All rise.
Всем встать
Evet... İlk yıl önce, High Rise'da.
Да.. первый год, высокий рост.
Rise Kulübü'ne bebeğim.
Идём в Райз, детка!
Rise'a gidiyoruz.
И мы идём в Райз.
Rise'a gidiyoruz, bebeğim!
Мы идём в Райз, детка!
Rise Kulübü'nde mi?
В клубе Райз?
Doğu Nehri'nde mahalle sakinleri bir futbol sahasının yakınına yüksek bir bina inşaatını protesto ediyor ve sendika mensupları Birleşmiş Marangozlar Kardeşliği'nin yeni başkanlığını protesto ediyor.
On the East River, residents are protesting the building of a high-rise near a soccer field, and union members are protesting the United Brotherhood of Carpenters'new leadership.
Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama terkedilmiş bir çelik fabrikasının bodrumu bir gökdelenin köşe ofisinden daha fazla sevmeye başladım.
Never thought I'd say this, but I'm actually getting more done down in the basement of an abandoned steel factory than in the corner office of a high rise.
Ayrıca senin bir sonraki gün doğumunu görmek için son şansın.
Howell's manuals and your last chance at living to see the sun rise again.
Bizim ayağa kalkıp kendimiz almamız gerek.
We're going to have to rise up and take it.
- Daha fazla kan dökülüyor! ~
♪ Blood on the rise ♪
Ancak küllerimizden doğabiliriz.
Only from the ashes can we rise.
Bir gün bu ulus yükselecek.
"I have a dream that one day this nation will rise up".