English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ R ] / Rt

Rt translate Russian

24,241 parallel translation
O dizi şaşırtıcı derecede gerçekçi.
Поразительно точный сериал.
Artık ayırt edemiyorum!
Я больше не различаю!
Yeni nesil teknoloji, yüksek kalite savunma zımbırtıları falan.
Технологии нового поколения, засекреченные вещи уровня подразделения Q.
Sen de çıldırtıcı derecede çekici.
А вы чертовски привлекательны.
İçimde ise, fırtınalar kopuyor.
А вообще, я в ужасе.
Akşam ziyafeti için bir kaç cırcır böceği ve tırtıl da topladım.
Я собрал кузнечиков и гусениц, чтобы отужинать.
Sırtını duvara dayamış bu herifin neler yaptığını düşünmek bile istemiyorum.
Не хочется узнать, на что способен этот парень, когда его загнали в угол.
Biraz üzgün olman şaşırtıcı değil.
Неудивительно, что ты слегка вышел из себя.
- Bunun sebebi fırtına da değil.
Там тоже не в урагане дело.
Yeminlerini eder de Hareket'e sırt çevirirsen İnkarcı'sındır.
Когда ты забираешь свои клятвы и отворачиваешься от Света, ты становишься Отступником.
Hakikat'e sırtını dönenler, sonsuza dek gölgelerde yürümeye mahkumdurlar.
И я знаю, что Лестница говорит нам : те, кто отвернулся от Истины, должны навечно остаться в мире теней.
Karanlık kalbine ne sokarsa soksun mesaja hiçbir zaman sırtını dönmeyeceğine yemin ediyor musun?
Да. Клянёшься ли ты никогда не отвращаться от посланий, даже если мрак проберётся в твоё сердце?
Fırtınadan dolayı olmalı.
Видимо, из-за грозы.
Cüzdanı yok, ve senin, aa, Taşınabilir parmakizi zımbırtısı da çalışmıyor hava yüzünden.
Бумажника нет, а ваш портативный прибор для распознавания отпечатков не работает из-за погоды.
Sonucunda, Dave Gabriel'i bıçakladı, Gabriel kaçarak fırtınada izini kaybettirdi.
И Дейв зарезал Габриэля, а потом потерял его в грозу.
Fırtına yüzünden yukarılara çıkmış olmalılar.
Вероятно, полезли выше из-за дождя.
Lanet olsun, ne berbat bir fırtına!
Вот это да, какая была гроза!
Kaçak bir akıl hastasının izini bulmak Hem de bu fırtınada, oldukça zor olsa gerek.
Представляю, как трудно было разыскивать сбежавшего психбольного посреди бури.
Fırtına yüzünden sanırım, Hiçbir kamera düzgün çalışmıyormuş.
Гроза помешала камерам записать все должным образом.
Dışarıdaki sıçanlar arasından bizi seçtiler ve majestelerinin değerli gücünü tırtıklamamıza izin verdiler.
Они отобрали нас из числа всех крыс и дали нам грызть кусочек драгоценной силы его величества.
# Kar, sulu kar veya yağmur ihtimali yok # # Ama şimdi fırtına #
И снег, и дождь столь отдалён, но мы покажем вам циклон.
Yerler ayırtılmış olsa ve hepimizin bileti olsa sorun çıkmazdı. Ama bu sırada erken gelen oturuyor. Geç gelip yine de oturmuyor.
Если бы здесь были зарезервированные места и у нас были билеты, то это было бы нормально но очередь такая что, первый пришел - первый прошел а не "приди попозже и все равно пройди первый"
Sırtındaki.
На спине.
Bir fırt versene?
Можно я затянусь?
Güçlü kadınlar sadece fırtınaları atlatır.
Такие коня на скаку остановят.
Sen, fırtına olacaksın.
А ты сама должна быть этим конем.
Bir fırtınayım ben.
Я - шторм.
Debs etrafa hayat arkadaşı aradığını belirten yırtılabilir ilanlar yapıştırıyor.
Дебс расклеивает объявления, ищет себе партнера по жизни.
Ona öylece sırtımızı mı dönelim yani?
То есть, мы просто отвернемся от него.
Ben Gelir İdaresine olan borcumu öderim, ve hatta sizin evinizin üzerindeki ipoteği bile kaldırtırım ve sonra ev kurtulur.
Я смогу заплатить налоговой. и тогда даже ваш залог дома и тогда... залог исчезает.
Ne zaman etrafı toparlasam, Fırtına Mason evde ikinci turunu atmış oluyor.
Каждый раз, когда я только закончу уборку, ураган Мэйсон уже успевает устроить очередной шторм.
Dün sütyenimi sırt çantama koyduğun için teşekkür ederim.
И спасибо, что положил мой... ну ты понял, в рюкзак вчера.
Oldukça şaşırtıcı birşey.
Кое-что довольно удивительное.
Bu beni çıldırtıyor.
Меня трясет от этого.
Sırtın için iyidir.
Это полезно для твоей спины.
- Şaşırtıcı.
- Удивительно.
Konuşan Yırtıcı Kuş, kafalarını ezmeye hazırım.
Команда Раптор, готовы надрать задницы
Yırtıcı kuş ana süite ilerliyor.
Раптор, идем к хозяйской спальне
- Yırtıcı kuş, durum nedir?
Раптор, как дела?
Yırtıcı Kuş 45 dk. uzakta.
Раптор в 45-ти
Kobra, konumunu koru,... ama Kaplan ve Yırtıcı Kuş gelince harekete hazır ol.
Кобра, держите позицию, будьте готовы, как только подойдут Тигр и Раптор.
Sırtımda ve boynumda birinin ayakları var.
Кто-то поставил свои ноги мне на шею и на спину.
Sırtını ovmamı ister misin?
Хочешь чтобы я потерла твою спину?
Birisi sırtıma ve boynuma ayaklarıyla basıyor.
Кто-то поставил.. свою ногу на мою шею и мою спину.
Şaşırtıcı değil.
Это не удивительно.
Profesyonel bilgisini düşünürsek şaşırtıcı değil bu.
Что не удивительно, учитывая его профессию.
Sırtıma bir sopa indi sanki
Словно розгой по спине ;
Sırtım ağrımaya başladığında
Боль пронзит меня тогда,
- Sırt ağrısından şikayetçi.
- С самого начала жалуется на боль в спине.
Bana Owen'la birlikte olmamı söyledin. Sonra bana sırtını döndün ve şimdi benim tarafımda değilsin.
Ты сказала мне быть с Оуэном, а потом отвернулась от меня и оказалась на другой стороне.
Yırtıcı Kuş, hedef sana doğru geliyor. Anlaşıldı.
Вас понял

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]