Rıza translate Russian

Sınırlar içinde buna rıza göstermeye razıyım.

Я даже согласен терпеть это... в известной степени.

Buraya kendi rızamla geldiğimi ve soruşturmaya yardım etmek için işbirliği yapmak istediğimin kayıtlara geçmesini istiyorum. Ve Bay Vasile'yi bulmanıza yardımcı olmak ve onun masum olduğunu kanıtlamak için.

Я хочу, чтобы это записали, что я пришла сюда добровольно сотрудничать с вашим расследованием и чтобы помочь вам найти мистера Василе и доказать свою невиновность.

Ve her şey ayarsız atılan veya bir arıza, miyelin Biliyorsun, tüm bu alan birkaç kısa devre sinaps vardır.

Все, что нужно - пара замыканий в нервных окончаниях или проблема с миелином, и начинается полный беспредел.

Sanırım başımıza talih kuşu kondu.

Похоже, что мы только что сорвали джекпот.

Yapmanız gereken şey hedefi arabasından çıkarmak ve ne olduğunun varkına varmadan kendi arabanıza sokmaktır.

Задача - выманить цель из машины и загрузить в свою до того, как он поймет, что произошло.

İşte o an kolunu kavramanıza izin vardır zira oyunun adı basketbol olmaktan çıkmıştır.

Теперь вам можно схватить его за руку потому что мы уже не в баскетбол играем

Pekala, bence bu yeni albümü çıkarmaya hazır olana kadar bu şarkıları tutmamıza yararlı olabilir.

Ну, я думаю, что это мог быть бенефис. Чтобы удержать эти песни пока мы не будем готовы, чтобы выпустить новый альбом.

Maura'nın insanların gözü önündeki bir görüşme sonrası hastaneye kaldırılması davamıza yardımcı olmuyor.

Маура слегла в больницу после публичного противостояния с твоей семьей. Такое твоему делу только навредит.

Hayır ama şekil değiştirenin kim olduğunu bulmamıza yardımcı olacak.

Нет, но оно поможет нам выяснить, кто такой перевертыш.

Hayır, ama usta bir hırsıza bile 10 metrelik tarih öncesi bir iskeleti teslim etmesi için zaman gerekir.

Нет, но даже вору-мастеру требуется время для разгрузки 12-ти метрового доисторического скелета.

Baskı altında olduğu savunmanızı yerle bir edecek kanıtlar bulacağımıza bahse girmeye hazırım.

Держу пари, что сотру вашу защиту в порошок.

Normal İngilizce kullanırım ben, "Eğil" ve "Koş" veya "Parçalarımıza ayırabilir" şeklindeki kelimelerle.

Я говорю на нормальном человеческом. Используя слова типа "пригнись", "марш" и "ща оно жахнет и нас к чертям порвет".

O kuralarınıza ihanet etmenizi asla istemem sizden ama kendinize şunu sormalısınız : Siz olmasanız kocanıza kim sadık kalır? Bunu onun için yapın.

Я никогда и не просил вас предавать этот кодекс но вам надо спросить себя - кто, если не вы, будет верен вашему мужу?

Babam hep Şikago'ya aşık olmak burnu kırık bir kıza aşık olmak gibidir derdi.

Мой отец всегда говорил, что влюбляться в Чикаго это как влюбляться в девушку со сломанным носом.

Yanınızdaki kıza asılır.

Он приставал к твоей девушке в твоем присутствии.

Hayır, o hayatımıza dahil olduğu zaman başladı.

Да уж. Все началось как раз тогда, когда он нарисовался.

Sizce alsam farkederler mi çünkü oturma odamıza çok yakışır.

Надеюсь, они не заметят, что я это взял. Она будет отлично смотреться в нашей гостиной.

15 yaşında başınıza böyle bir şey gelmesinin nasıl bir şey olduğunu anlayabilecekler varmı bilmiyorum ama ben anne olmaya hazır değildim.

Не знаю, помните ли вы себя в свои 15, но я не была готова стать матерью.

Tabii, sizin ahlaki açıdan çok yüksek seviyede olmamanıza çok şaşırmamalıyız sanırım Deri kovboy altlığı giyiyorsunuz sonuçta.

Нет, конечно мы не можем удивляться тому что вы являетесь рыцарем высочайшей нравственности.

Roake ormanında gördüğün şey dünyamıza girecek olursa, modern tıp onun karşısında savunmasız kalacaktır.

Если то, что ты видела в лесу Роанока, придет в наш мир, современная медицина окажется беззащитной.

Hayır, bu mesaj için yalnız kalmanıza gerek yok.

Нет, ничего тайного.

Çevremin sevdiklerim tarafından çevrili olduğuna şükrettiğimi söylemek istiyorum çünkü kötü haber verilirken duyarlı olmaları için ailenize, arkadaşlarınıza ve patronlarınıza ihtiyacınız vardır -

Хочу сказать, как я благодарен быть в окружении любимой семьи, ведь когда приходят плохие вести, ваша семья, и друзья, и боссы... помогут вам пережить, что...

Efendim aşırı hafıza yüklemesi yaşadım.

Сер, у меня была какая-то перегрузка памяти или что-то в этом роде.

Günü kazasız belasız atlatmamıza şaşırıyorum.

Я потрясена, что каждому из нас удаётся прожить еще один день.

- Tüm bölüm şefleri odanıza çağırıldı. - Onları ben çağırmadım.

- Все начальники отделов были вызваны в ваш кабинет.

Sanırım Witten kendi evinde kıza uyuşturucu sözü verdi. Ve böylece onu kandırdı. Sonra da ona GHB ile uyuşturucu verdi.

Я думаю, что Уиттен заманил ей к себе домой обещанием наркотиков, а потом накачал ее наркотиками.

Aramızdaki küçük güvenli teşkilat konuşmamızı dikkate almanıza çok sevindim ama bu biraz aşırıya kaçmış, McÇıkıntılı.

Я рад, что ты воспринял наш миленький разговорчик о защищенном рабочем месте, но, кажется, ты перестарался, МакРебристый.

Sanırım Remy bundan nasıI.. kurtulup, nasıI savaşacağımızı bulmamıza yardımcı olabilir.

Думаю, Реми может помочь нам выяснить, как сопротивляться.

Bizimle işleri bitince, sizin başınıza üşüşmeyeceklerini düşünüyorsan kendini kandırıyorsun demektir.

Ты ошибаешься если думаешь, что после того, что они сделали с нами, они не придут за тобой.

Kandaki yatıştırıcıyı çıkarmamız gerekli. Bu bizi hırsıza götürebilir.

Нам нужно изолировать снотворное в крови.

Tamam, bak, sanırım kuşkulanmamızın ötesinde saptamalarımıza göre bir dövme adamı olmadığımı düşünüyorum.

Хорошо, слушай, думаю мы без сомнения установили, что я не парень с тату.

Sana, kayıplardaki bir anneden ağzı aşırı bozuk kıza bir şey sorabilir miyim?

Могу тебя спросить кое о чем, как пропащая мать у немного злой дочери?

Bakalım eğer hafıza yenileme miyim, tamam mı? Hayır.

Нет.

- Hayır. Bakın yaptığınıza.

- Ну что вы наделали.

Sadece gökyüzünden başka saldırı yapmayacağınıza söz verin.

Только пообещайте, больше никаких нападений с неба.

Kocanızın öldürmüş olabileceği kişiler hakkında söyleyebileceğiniz bişeyler varsa o kişiyi bulmamıza yardım etmek, kendinizi toplamaya başlamanızda mükemmel bir yol olacaktır.

Если есть что-то, что Вы можете сказать нам о том, кого мог убить Ваш муж, если поможете найти нам жертву, это станет прекрасным началом восстановления своей жизни.

Kocanıza yapılan saldırının kanıtlarını bulduk.

У нас был ордер, мы нашли улики покушения на вашего мужа.

Yardımınıza ihtiyacım var. İnsanların hep vardır zaten.

Пропал мой друг...

Kesinlikle hayatta kalıp karşımıza çıkacaktır.

Обязательно будет жить дальше. Обязательно появится.

Sanırım Vincent'in durumuyla nasıl başa çıkacağımıza dair bir fikrim var.

Я думаю у меня есть идея о том, как бороться со всей ситуацией с Винсентом.

Ölüm, yaşama ait sorgulamayı artırır. Amacımıza dair.

Смерть поднимает вопросы о жизни, о цели...

Evet, sizin adınıza kötü hissediyorum, 37 yıldır büyükannemle yaşadıktan sonra cömertim.

Сочувствую вам парни, потому что после 37 лет жизни с бабулей, я обеспечен.

Sahibi olmadığım bu evde sizi bir başınıza bırakırım diye mi?

Оставил вас одних в доме, который мне не принадлежит.

Bu işin bize veya ortaklarımıza keslinlikle dayandırılmayacağından emin miyiz?

Мы точно уверены, что на нас и наших партнёров не выйдут?

Biliyorum doğru bir köpeği bulmak zaman alacaktır ama ben bu işin en iyi yolunun, hayatımıza devam etmek olacağını düşünüyorum.

Я понимаю, пройдет время, прежде чем мы найдем подходящую собаку, но мне действительно, кажется, что для нас это лучший способ двигаться дальше. Да, пап.

Aynı dünyada olmamıza rağmen bu dünya bana mide bulandırıcı görünüyor.

Мне этот мир отвратителен.

Bir kıza önce içki ısmarlanır, azgın çocuk.

Сперва угости девушку напитком, рогатик!

Paranızı bu saçma kazı kazanlara harcıyacağınıza Brody'e verin yatırım yapsın.

В замен выбрасывания ваших денег на лотерею, вы лучше отдайте их Броуди для инвестирования.

Eğer kral sizin güvenliksiz çıkmanıza izin verdiğimi öğrenirse... Cezalandırılırdın.

Если бы король узнал, что я отпустил вас без присмотра..

Her şey talimatlarınıza göre, hazır patron.

как ты сказал.

Ama doğruların bir önemi yok. Çünkü gerçeklik, nasıl algıladığınıza bağlıdır.

Но правда не имеет значения, потому что восприятие это реальность.