Saygı translate Russian
17,243 parallel translation
Sizi kısa süredir tanıyorum Hanımefendileri fakat hanedana saygınlık getireceğinizden şüphem yok.
Я знаю вас не так долго, мэм, но я уверен, что вы принесете большой вклад в историю монархии.
Saygıdeğer midir?
Она презентабельна?
Büyük bir leydinin olabileceği kadar saygıdeğerdir Hanımefendileri.
Настолько, насколько может быть презентабельна знатная леди, мэм.
- En yakın yardımcılarını çağırmamakla Düşes'e karşı bir saygısızlık yapılıyor.
- Ну, это оскорбление для герцогини, не пригласить ее ближайших компаньонов.
Sadece saygımızı göstermek istiyoruz.
Мы хотим отдать дань уважения.
Saygıdeğer Rosten Keller geliyor.
Председательствует судья Ростен Келлер.
Doğa Ana'ya saygı göster lan!
Уважай природу, твою мать.
Hani bazıları kardeşlerine birer tanrılarmış gibi saygı duyduklarını söylerler ya?
Знаешь, ходит молва, что старшие братьяи сестры для людей будто боги.
Borns Tech gibi saygın bir firmanın Rachel Kennedy'nin ölümüne karıştığını ima ederek iftira atıyor, kendisinin derhal uyarılmasını talep ediyorum.
Протестую. Это клевета - предполагать, что такая корпорация как Borns Technology могла быть причастна к гибели Рейчел Кеннеди. И я прошу наложить взыскание на мистера МакБрайда.
Özel hayata saygısı yok.
Он агрессивен.
Çünkü saygısızın tekisin ve bizi öldürtebilirsin!
Потому что ты придурок, и ты мог нас убить!
# Olamayacağım sevilen, saygı duyulan, alkışlanan #
Любимый, уважаемый и воодушевляющий
Ayrıca halk arasında asıl saygı görenlerin Dr. Scott ve Chandler olduğunu da unutma.
И ты знаешь, что простые люди больше доверяют Чендлеру и доктору Скотту.
- Saygısız.
– Оскорбительно.
Sakince bu fırsatı kimin hakkettiğine dair konuşalım ve saygı ile kibarlık çerçevesinde bir karara varalım.
Мы спокойно обсудим, кто заслуживает эту возможность, и придём к решению, основанному на уважении и вежливости.
Adama polismiş gibi saygı gösterdi.
Она воспринимает его, как будто он полицейский.
Emniyet görevlilerini taklit etmenin gücü ve kimliğin sağladığı saygı ve erişim adamı tatmin ediyor.
Он наслаждается властью, выдавая себя за представителя закона, уважением и правами, которые дает ему удостоверение.
Söylemek isterim ki, müvekkilim Damon'un senin yeteneğine çok büyük bir saygısı var Rowby.
Я хотела сказать, что мой клиент Деймон высоко ценит ваш талант, Роуби.
Sana saygı duyuyoruz Rowby. Bu yüzden de bundan vaz geçmen için sana mektup yolladık.
Мы уважаем тебя, Роуби, и поэтому мы направили тебе письменное предупреждение о нарушении прав интеллектуальной собственности.
Müvekkilimiz saygılarınızı takdir ediyor Andrea ama saygıyla, bizden istediğiniz geri çekilmeyi ret ediyoruz.
Наш клиент ценит ваше к нему уважение, Андреа, но мы с не меньшим уважением отклоняем ваше письменное предупреждение.
Aslında saygı duyduğum bi kaç kişiden birisin.
Ты одна из тех, кого я уважаю.
Ama sen içimi görebiliyorsun, buna saygı duyuyorum.
Но ты видишь меня насквозь, и я это уважаю.
Saygı duymadığım özelliğin ise gerçek bir avukat olamaman.
Чего я не уважал, так это твою неспособность быть настоящим юристом.
Üç kurban hizmetlerinden dolayı ona saygı duyduklarından hiç şüphelenmemişler, mükemmelmiş.
Уважаемая тремя жертвами за свои заслуги и чрезвычайно безобидная, она подошла идеально.
Saygılarımla, Bayan Bai devletle işbirliği yapacağına 70'li yaşlarında ceza evine girmeyi tercih etti.
Миссис Бай предпочла тюрьму в свои 70 лет сотрудничеству с полицией.
- Asil kavganın kurallarına saygı duymuyorsunuz.
Вы не уважаете правила благородного поединка.
ve size özel saygılarını iletmemi istedi.
И пожелал высказать особенный решпект.
Sana ve dedeme her zaman saygı duydum.
Я всегда смотрел на тебя и дедуленьку.
Saygılarımla, patron... Onu bu işe sokmakta ne kadar eminsin?
- Шеф, при всем уважении, его точно стоило сюда приводить?
Buna saygım sonsuz ama bana buluşalım diyen sendin elinde sağlam bir şey varmış...
Но ведь вы сами связались со мной, чтобы рассказать... О какой-то встрече?
Böyle yaparak insanlara ne kadar taşaklı olduğunu gösteriyorsun saygı duyulması gereken birisi olduğunu.
- Тогда все знали, что ты не трус. Тогда тебя уважали.
İnsanların sana saygı duymasını istiyorsun, değil mi?
Ты же хочешь, чтобы тебя уважали?
Komutayı eline alma kararına saygı duyuyorum ama Ruth yaptıklarımın profesyonellikten uzak olduğu imasını kişisel olarak kırıcı buluyorum.
Я уважаю твоё решение принять руководство, но Рут... намекая на то, что мои действия были не совсем профессиональны, ты меня оскорбляешь.
Bana saygılı olacağın anlamına geliyor.
Что ты должна меня уважать.
Ona saygıyla davranacağız.
Отнесёмся к нему с уважением.
İnsanlar sana saygı duymuyor.
Люди тебя не уважают.
Ama sonunda sana bir polis gibi saygıyla davranmaya karar verdik.
Но в конце концов мы решили отнестись к вам с уважением, как к копу.
Sanırım kendine saygısı yok. O değil.
Думаю, низкая самооценка.
Sanırım kendime saygım yok.
Думаю, низкая самооценка.
Şefe ve restoranına saygılı davranıyordum ki beni oraya sen götürdün!
Я была вежливой к шефу и его ресторану, в который ты меня повел.
Saygı duyun yoksa botlarımın tadına bakarsınız.
Проявите уважение, или надеру вам задницы.
Saygızızlık etmek istemem ama buna katıImıyorum.
При всем уважении, я не согласна.
Hiyerarşiye saygısı yok.
У нее никакого понятия о субординации.
Onun ablası olarak buna saygı duyacak kadar özgüvenli ve cömert olmalısın.
И как старшая сестра, ты должна быть великодушна и уважать это.
Tehlikeye saygı duyun ama senin elinin altında olduğunu ve bir amaca hizmet ettiğini bilin.
Уважать опасность, но понимать, что ты стоишь выше и они просто служат определенной цели.
İsteklerime karşı gelmen konusunda pek hoş hissetmiyorum. Ama benim başka birine otoriteye saygı duyma konusunda ders vermem- -
я не очень счастлив от того, что ты идешь против моих желанй но я предполагаю что если я буду кого-то учить относительно власти... где Райна?
Ona çok saygı duyan insanlar tarafından korunuyor.
О ней заботятся люди, которые её очень уважают.
Saygısızlık etmek istemem hanımefendi fakat elimden bir şey gelmez.
Со всем моим уважением, мэм, тут я ничего не могу поделать.
- Eksik bilgeliğimden vereceğim ona çünkü Allah korusun Babasına karşı biraz saygısı olmalı.
- Поведаю ему о своем неблагоразумии, а то, не дай бог, он начнет уважать своего отца.
- Biraz saygı göstermelisin oğlum.
Ты научись проявлять уважение, сынок.
Ailesine büyük saygısızlık olur.
Во имя уважения к его семье.