English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Serge

Serge translate Russian

241 parallel translation
Serge Grave nerede?
Где Серж Грав? Серж! Где ты?
Serge!
Серж!
Larue'de, Serge Abramich ile oranın bulaşıkçısı ile tanışmıştım.
В "Ля Рю" я встретил Сержа Абрамовича который был посудомойкой.
3 Ekim'de, gece 11 sularında nefes nefese kalmış iki adam Larue'ye gelip Serge'yi sormuştu.
3 октября, около 11 вечера 2 запыхавшихся человека пришли в "Ля Рю", чтобы увидеть Сержа.
Kısa bir süre sonra Serge ile beraber Şehitler sokağı gibi can alıcı bir ismi olan yerde boş bir kafede oturuyorduk.
Позже, Серж и я сидели... в пустом кафе на улице Мучеников, роковое название.
O gece Serge'nin bulaşıkları bitirmesini beklemeden ve veda etmeden tek başıma ayrıldım.
В тот вечер, я не стал ждать, пока Серж вымоет посуду и ушёл один, не попрощавшись.
- "Kim o?" - "Serge!"
"Кто там?" "Это я, Серж!"
Yakışıklı Serge
КРАСАВЧИК СЕРЖ
- Serge'ye ne oldu?
- Что с Сержем?
Serge'ye ne oldu?
Расскажи о Серже. - О Серже?
Serge evlendi. Onunla olan ihtiyarı hatırla?
Ты узнал старика, что был с ним?
Serge onun büyük kızı Yvonne ile evlendi.
Серж женат на его старшей дочери, Ивонне. - Помнишь ее?
Serge neden o kızla evlendi?
Почему Серж женился на этой девушке?
Serge farklı.
Он разочарован.
Serge, ben Francois.
Серж, это я, Франсуа.
Serge, canım!
- Старина Серж... - Они здесь.
Hayır, Serge'in nerede yaşadığını bilmek istiyorum.
Нет, я... Я только хотел узнать где живет Серж.
Serge ile görüşmek istiyorum. Uyuyor.
- Я хотел бы видеть Сержа.
- Kes şunu, Serge.
- Замолчи, Серж.
Serge işte.
Он такой.
Serge ile.Serge değil mi?
С Сержем. Нет?
Serge onun da bilmediğini söylüyor.
Серж говорил, она сама не знает.
- Yavaş, Serge.
- Послушай, Серж...
Yvonne, Serge içerde mi? - Ne için?
- Ивонна, Серж дома?
Hep Serge beni bekle derdi.
Он все кричал : Подожди, Серж!
Hayır, Serge tüm hafta boyunca sarhoştu.
- Да. Серж тоже не просыхает целую неделю.
Hayır, Serge'yi görmeliyim.
- Нет, мне надо повидать Сержа.
Ben Serge'yi görmeliyim.
- Будет, так будет. - Сейчас я иду к Сержу.
Serge'yi yalnız bırak.Sana ihtiyacı yok.
- Да оставь ты его в покое.
Hey, Serge.
Серж!
Serge seni soruyordu. Öyle mi? O nerede?
- Тобой Серж интересовался.
Biz şimdilik buradayız. Serge gidemez miyiz?
- Мы только что пришли.
Boksör olmalıymışsın, Serge!
Тебе надо заниматься боксом, Серж.
Serge sayesinde neye ihtiyaçları olduğunu anladım... bir örneğe.
- Что ты хочешь сказать? Я понял это, благодаря Сержу. Им нужен...
Serge'in dansta yaptıklarından dolayı üzgünüm.
Простите Сержа.
Serge'yi hala seviyor musun? Evet inanılmaz, hı?
- Вы до сих пор любите Сержа?
Onları mutfaktaki Serge'nin yanına götürmüştüm.
Я провёл их на кухню, Серж встретил их в коридоре.
Serge...
Это же Серж. Серж!
Serge'den bahset.
Ну, рассказывай о Серже.
Serge'ye kıyasla.
- Не то, что Серж. - Серж - совсем другое дело.
Serge ne yapıyor?
- Серж?
- Serge dinle.
Серж, послушай...
Serge.
Серж...
Serge sevgilim.
Мой Серж...
Serge.
Мишель, Серж...
Serge'in onu sevmesini istiyor.
Все гораздо сложнее. Ее устраивает, что Серж такой.
Serge onu sevmiyor.
Все равно он ее не любит.
Neden Serge'den konuşuyorsun?
- Почему ты заговорила о Серже?
Ona gösterdin Serge! Şehirli çocuk ağzının payını almış olsa gerek.
Молодец, Серж.
Serge'yi suçlayacağını onu sorumlu tutacağını düşündüm.
Сначала я возненавидела Вас. Я чувствовала, Вы думаете, что Серж по моей вине стал таким.
Yvonne, Serge düşündüğün kadar deli değil.
Знаете, Ивонна...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]